‘Yaz aylarında cildimize özen göstermemiz gerekiyor’

Infinity Regenerative Clinic’ten Dr. Merve Oflaz Gider, yaz aylarında sıkça karşılaşılan cilt sorunlarına ve çevresel etkenlerin bu sorunlardaki rolüne değindi. Dr. Oflaz, "Yazın keyfini sürerken cilt sağlığımızı ihmal etmemeliyiz. Çünkü bu dönemde güneşin ultraviyole ışınları en yoğun seviyededir ve bu durum güneş yanıkları, alerjik reaksiyonlar, bakteri ve mantar enfeksiyonları, güneş lekeleri, isilik ve cilt kuruluğu gibi birçok cilt sorununu tetikleyebilir. Özellikle açık ten rengine sahip kişilerin genetik yatkınlıkları nedeniyle güneşin zararlı etkilerine karşı çok daha hassas olduklarını unutmamalıyız" diye konuştu.

‘GÖLGEDE DE CİLDİMİZ ULTRAVİYOLE IŞINLARININ ETKİSİNE MARUZ KALIR’

Güneşin ciltteki zararlı etkilerine karşı en iyi savunmanın doğru güneş kremi kullanımı olduğunu belirten Dr. Oflaz,"Yaz aylarında cilt sağlığı için son derece büyük önem taşıyan güneş kremi, sadece doğrudan güneşe maruz kalırken değil, yansıma yoluyla ve hatta gölge alanlarda dahi cildimiz ultraviyole ışınlarının etkisine maruz kalır. Bu nedenle, yüksek koruma faktörlü (SPF 30 ve üzeri) ve geniş spektrumlu (UVA ve UVB koruması olan) güvenilir markalara ait güneş kremleri tercih edilmelidir. Özellikle alerjik ve hassas cilt tipine sahip olan bireylerin, dermatologlarına danışarak cilt tiplerine en uygun, parfüm ve paraben içermeyen ürünleri seçmeleri önemlidir.

“Güneş kremi uygulaması, güneşe çıkmadan 20-30 dakika önce yapılmalı ve gün içerisinde, özellikle terleme, yüzme veya havluyla kurulanma sonrasında düzenli olarak tekrarlanmalıdır. Güneşin en yoğun olduğu 10.00-16.00 saatleri arasında direkt güneş ışığından kaçınmak ve gölge alanları tercih etmek de ek bir korunma katmanı sağlayacaktır. Güneşin zararlı etkilerinden korunmak ilk adım olmakla birlikte, yaz aylarında sıklıkla karşılaşılan güneş lekeleri, akne alevlenmeleri, cilt kuruluğu gibi sorunlara yönelik kişiye özel çözümler de büyük önem taşır. Bu noktada, cilt tipinin doğru analiz edilmesi ve mevcut sorunların derinliğine incelenmesiyle belirlenecek profesyonel uygulamalar devreye girer. Örneğin; güneş lekeleri için farklı lazer teknolojileri veya kimyasal peeling yöntemleri uygulanabilir, akne sorunu yaşayanlar için özel temizleme kürleri ve tıbbi bakımlar faydalı olabilir. Cilt kuruluğu yaşayanlar için ise yoğun nemlendirici ve bariyer onarıcı tedaviler seçilebilir. Dolayısıyla, yazın cilt sağlığını bütüncül bir yaklaşımla ele almak ve kişiye özel ihtiyaçlara yönelik bir hekimden tavsiye almak, olası sorunların önüne geçmek ve mevcutların etkilerini azaltmak için en doğru yaklaşımdır" dedi.

‘GÜNEŞ LEKELERİ KENDİLİĞİNDEN İYİLEŞMEZ’

Güneşe uzun süreli, düzenli ve korunmasız maruz kalmanın özellikle açık tenli bireylerde kalıcı güneş lekelerine yol açabileceğine değinen Dr. Oflaz, "Güneş lekeleri, melanin pigmentinin aşırı üretimi sonucu ortaya çıkar ve genellikle burun, yanaklar, alın, dudak üstü, boyun, sırt ve omuzlar gibi güneşe en çok maruz kalan bölgelerde yoğunlaşır. Bu lekelerin oluşumunu engellemek için her yaşta bireyin cilt tipine uygun, yüksek faktörlü bir güneş kremi kullanması ve bunu yıl boyunca düzenli olarak uygulaması hayati önem taşır. Oluşmuş güneş lekeleri maalesef kendiliğinden iyileşmez. Bu durumda bir hekim kontrolünde topikal kremler, kimyasal peeling, lazer tedavileri ve mikrodermabrazyon gibi çeşitli medikal estetik uygulamalar değerlendirilebilir. Tedavi süreci kişiye özel olarak planlanır ve sabır gerektirir." diyerek yaz aylarında artan sıcaklık ve nemin cilt sağlığını olumsuz etkilediğine dikkat çekerek "Bu dönemde akne, lekelenme, tahriş ve enfeksiyon gibi sorunlar sıkça görülmektedir. Cilt tipine uygun temizleyici, nemlendirici ve yüksek faktörlü güneş koruyucu kullanımı hayati önem taşımaktadır. Mevcut sorunların tedavisi ve olası problemlerin önlenmesi için doğru cilt bakımı rutininin yanı sıra kişiye özel dermokozmetik uygulamalar da kritik rol oynamaktadır" ifadelerini kullandı.

Dr. Merve Oflaz Gider son olarak şunları söyledi:

“Kişinin cildi, genetik geçmişi ve yaşam koşulları göz önünde bulundurulduğunda, yaz aylarında cilt sağlığını korumanın en iyi yolu, standart uygulamalar yerine kişiye özel bir sağlık yönetimi anlayışını benimsemekten geçiyor. Ayrıca uzman bir hekim tarafından yapılan detaylı cilt analizi sonucunda belirlenen, kişiye özel dermokozmetik uygulamalar da cilt sorunlarına yönelik özel çözümler sunarak, tedavilerin başarılı sonuçlanma olasılığını artırabiliyor. Yapılan bu uygulamalar, cildin sağlıklı yapısını destekleyerek, yaz mevsiminin cilt üzerinde yarattığı olumsuz etkilerin minimize edilmesini sağlayabiliyor. Kişiye özel yaklaşımlarla elde edilen sonuçlar, sadece cilt sağlığını iyileştirmez aynı zamanda uzun vadeli iyilik halinin korunmasına da yardımcı olur. Bu çözümler, vücudun dengesini destekleyerek sürdürülebilir sağlığın oluşmasında önemli bir adım olarak görülebilir.”