SonTurkHaber.com
close
up
Menu

Kırklareli de kaçak cins köpek üretim yerine baskın Kırklareli Haberleri

Gazze’de kan durmadıkça kimse kendini güvende hissedemez

İsak Vural, 34 yıl sonra Serie A ya yükselen Pisa ya imza attı

Şanlıurfada 160 bisiklet tutkunu Göbeklitepeye pedal çevirdi

A Milli Kadın Basketbol Takımı klasman maçında Almanya ya yenildi Basketbol Haberleri

Ekrem İmamoğlu, Kılıçdaroğlu için net konuştu: Hayal kırıklığına uğradım, içimi yaktı, kötü hissediyorum

Son dakika... Fordo dan yeni uydu görüntüleri geldi: İran çalışmalara başladı!

İstanbul un barajlarından tonlarca pislik çıktı

İsrailli askerler katliamı itiraf etti: Gazze’de yardım arayan ölüm buluyor

İtalya da aşırı sıcaklar nedeniyle birçok kent için kırmızı alarm verildi

Gökçe Akyıldız arkadaşlarıyla tatilde Magazin haberleri

Gön Han’da adım adım sona geliniyor Kayseri Haberleri

Havuz keyfiniz zehir olmasın! Ölümcül riskler tehdit saçıyor Sözcü Gazetesi

Trump: İran nükleer kapasitesini zenginleştirirse saldırırız Dünya Haberleri

MEVLÜT TEZEL Çocuklu ailelerden az vergi alınsın

İlk kez ortaya çıkan detay! Ekrem İmamoğlu: ‘Param, pulum, işim vardı! Bunlar beni yok etmeye çalışıyorlar!’

Kırıkkale de Kızılırmak a giren çocuk boğuldu Güncel haberler

Gazze deki hükümet: İsrail askerleri, Gazze deki toplu infazı itiraf etti

Rus korkusu büyüyor! Avrupa nın parası orduya gidecek

İYİ Partili yönetici ilk kez .tr’ye açıkladı: Ekrem İmamoğlu İYİ Parti kurultayına da müdahale etti!

Yazmadığımız her hikâye düşmanındır Kültür Sanat Haberleri

Yazmadığımız her hikâye düşmanındır Kültür Sanat Haberleri

SonTurkHaber.com, Yenisafak kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi paylaşıyor.

Filistinli şair ve yazar İbrahim Nasrallah Yeni Şafak’a konuştu. Direniş edebiyatından Madleen gemisi mürettebatının alıkonulmasına, Filistinli olmaktan üniversite öğrencilerinin direnişi ve son olarak yeni kitabı üzerine sohbet ettik. Nasrallah, Filistin’in kendilerinden daha çok yazmasını istediğini söyleyerek “‘Yazmadığımız hikâyelerin akıbetini biliyor musun? Onlar düşmanımıza ait olur.’ Biz, düşmanın topraklarımızı, özgürlüğümüzü, hikâyemizi almasına asla izin veremeyiz” dedi.

Yazmadığımız her hikâye düşmanındır

Hayat / Kültür Sanat

28 Haziran, Cumartesi

Sakarya Büyükşehir Belediyesi’nin 12-14 Haziran’da 24. kez düzenlediği Uluslararası Sapanca Şiir Akşamları, dünyanın farklı ülkelerinden şairleri Sapanca’da buluşturdu. Bu isimler arasında Filistinli şair ve yazar İbrahim Nasrallah da vardı. Nasrallah, kaleme aldığı romanları ve şiirleriyle günümüz Filistin direnişinin en önemli kalemlerinden. Sapanca’da bir araya geldiğimiz Nasrallah’la direniş edebiyatını, direniş şairi olmayı, Medlin gemisi yolcularının İsrailce alıkonulması, yani enine boyuna Filistin’i konuştuk. Dilimizde yayınlanan ilk şiir kitabı Gazzeli Meryem, geçen nisan Ketebe Yayınları’ndan çıkan Nasrallah, şimdi yeni bir kitap hazırlığında. Şair, son okumaları yapılan yeni eseri “Gazze Düğünleri” eserine ilişkin detayları da Yeni Şafak takipçileriyle paylaştı.

Dünya vicdanının öldüğü bir çağda yazmaya mecburuz

Filistinli olmayı nasıl tanımlarsınız? Bir röportajınızda “Hâlâ Filistin için söyleyemediğim şeyler var” diyorsunuz. Açıklar mısınız?

Filistinli olmak, Filistinliye ne olduysa hepsini kendi kimliğinde taşımaktır. Geçirdiği tüm katliamlar, acılar, sürgünler… Hepsi Filistinliliğin tanımıdır. Ama aynı zamanda hiç vazgeçmeden direnmektir, yüz yıl geçse bile teslim olmamaktır. Eskiden “dünya Filistin’e karşı” dediğimizde, bazıları abarttığımızı sanırdı. Ama şimdi Gazze’de olup bitene bakın. Görüyorsunuz ki bütün dünya küçücük bir toprak parçasına karşı. Eskiden nasıl büyük Filistin’e karşıydılarsa şimdi de aynı durum. Filistin hakkında hâlâ söylemediğim şeyler derken şunu kastediyorum: Filistin’in her sokağında bir roman var, bir şiir var, bir hikâye, bir film var. Üzerinde yirmi yıldır çalıştığım büyük projeler var, ama henüz yazılmadı. Çünkü zamanı gelmedi. Fakat Filistin bize her gün diyor ki: “Daha çok yazın. Daha çok anlatın.” Çünkü başına gelenleri, insanın aklının almayacağı şeyleri, bir gün yaşanacağını hiçbirimiz düşünmemiştik. Dünya vicdanının öldüğü bir zamanda yaşıyoruz ve yazmaya mecburuz.

Filistinli olmayıp Filistin edebiyatı yapanlar, Filistin edebiyatını parçalı hale getiriyor mu?

İnanıyorum ki Filistin hakkında yazan herkesin içinde canlı bir vicdan var. Son dönemde Gazze’de olanlardan sonra, dünyanın dört bir yanından birçok şair Filistin üzerine yazdı. Filistin’e adanmış önemli bir dünya şiir külliyatı oluştu. Bu şiirlerden çok fazla okudum. Türkiye’de bile Gazze’ye dair şiir kitapları yayımlandı. Bu çok kıymetli ve gerekli. Dünyada yaşanabilecek en kötü şey, bir insanın Filistinlinin yaşadığı kadar acı çekmesi ve yanında kimsenin olmamasıdır. Ama eğer bu insanlar seninle birlikteyse, mutlu olursun. İşte yazılan bu edebiyat, Filistin ruhunun bir parçası. Filistin’in acısını anlatıyor. Ve bu, büyük bir edebiyatın içine dökülüyor: Özgürlük edebiyatı.

Direniş edebiyatı silah edebiyatı değildir

Filistin edebiyatı dünyanın en güçlü edebiyatlarından. Ama çoğu zaman direnişle sınırlandırılıyor. Bu sizce bir sınır mı?

Her zaman şuna inandım: Gerçek anlamda iyi olan her edebiyat, bir tür direniştir. Ama direniş edebiyatı sadece silaha dair bir edebiyat değildir. Eğer bir edebiyat insanlara hayatlarını değiştirme çağrısı yapıyorsa, onlara düşünmeyi, yaşamayı, yaşamın boşa gitmemesi gerektiğini anlatıyorsa… İşte o zaten direniştir. Bugün dünyada yazılan her metin, bence, bu yıkıma karşı bir duruşun ürünüdür. Özgürlüklerin çalınmasına, çocukların mutlu olamamasına, rahatça okula gidememesine, hatta sevmeye bile güç yetirememesine karşı bir duruştur. Edebiyat bir isyandır: Aşka çağırır, güzelliğe çağırır, iyiye çağırır. O yüzden özü itibariyle her güzel edebiyat bir direniştir. Silahla ilgili olsa da olmasa da. Filistin edebiyatı bu farkındalığa 1970’lerin ortalarında ulaştı. O zamanlar silahın etkisi büyüktü ve buna ihtiyaç vardı. Ama sonra, direnişin tanımı değişti. Edebiyat daha insani bir yöne evrildi. İçinde insan oldukça, direnişin anlamı da genişledi, güzelleşti. Ve her insana, her yere ulaşabilecek bir güç kazandı.

Direniş şairi ya da yazarı olarak anılmak size ne hissettiriyor?

Ben bir direniş şairiyim. Direnişin yazarıyım. Eğer bir yazar insanın ölümünü, yaşamını, kaderini, sevgisini, tüm varoluşunu konu ediniyorsa; ilk insandan bu yana insanlığın sorduğu sorularla ilgileniyorsa; işte bu, gerçek direniştir. Çünkü bu gidişatı reddediyorsun. Ve hakikatin suskunluğunu kabul etmiyorsun. Benim temel meselem, insanın bu dünyadaki varoluşuyla başlar ve yüzlerce yıl sonrasına kadar gider. Yani insan olduğu sürece, ben o zaman aralığında yazarım. Tesadüf değil: Yeni romanım, 10 bin yıl öncesinin insanını anlatıyor. Ondan sonraki romanım ise — bir üçleme olacak — insanın uzak geleceğini konu alacak. İnsanın yeryüzündeki ilk adımı ile gelecekteki varlığı arasında… İşte yazım bu eksende şekilleniyor. Ve bu yazılar, Filistin meselesini de aşıyor; bugün bizi kaygılandıran birçok başka meseleyi de içine alıyor. Sen bir direniş yazarısın, evet… Çünkü çirkinliğe karşısın, insanı öldürmeye karşısın. İnsanın değersizleştirilmesine, çiğnenmesine karşısın. İnsanın yaşadığı sorunlara doyurucu cevaplar bulamamasına karşısın. İşte tam burada edebiyat, bir direniş haline gelir. Çünkü o, yıkıma ve ölüme karşı bir sestir.

Yaşadığım acı eserlerimi ortaya çıkardı

Gelecekte Filistin'in hikâyesini yazacak nesillere, Filistinli genç yazarlara ve şairlere ne söylersiniz?

Bir süre önce bir yazı yazmıştım ve orada şunu söylemiştim: Filistin’in gelecekteki edebiyatı Gazze’de yazılacak. Onu da büyüdüklerinde Gazze’nin çocukları yazacak. Bugünün genç şairleri yazacak. Yani bana göre, ikinci büyük felaketin (Nakba) edebiyatı Gazze’den doğacak. Biz, kendi yaşadıklarını yazacak insanlara ihtiyaç duyuyoruz. Ben de hatırlıyorum: 1960’larda çocukken mülteciydim, çok acı çektim. O deneyim beni derinden etkiledi ve “Filistin Komedyası” adlı 16 romanlık serimi yazmama neden oldu. O acıyı yaşamamış olsaydım, o seriyi de yazamazdım. Düşünün, o çocuklar büyüyünce neler yazacak? Bu nedenle biz onları da kendimizi de cesaretlendiriyoruz. Çünkü “Gazze Düğünleri” adlı romanımda şöyle bir cümle var: “Yazmadığımız hikâyelerin akıbeti ne olur biliyor musun? Onlar düşmanlarımızın malı olur.” Ve biz bu düşmana sadece toprağımızı ya da özgürlüğümüzü değil, hikâyemizi de teslim etmek istemiyoruz.

Filistin’i savunmak kaybetmeyi göze almaktır

İsrail'in Madleen mürettebatına yaptıklarını nasıl yorumlarsınız?

Bence bu, Filistin ile dünya halklarının dayanışmasının çok kıymetli ve anlamlı bir örneği oldu. Gazze’ye gitmek üzere o gemiye binen cesur insanlar elbette Mavi Marmara’da neler yaşandığını çok iyi biliyorlardı. Orada öldürülen cesur insanlar vardı. Ama buna rağmen yola çıktılar, korkmadılar. İşte bu çok büyük bir başarıdır. Filistin’in onurudur, özgürlüğün onurudur. Bu dünyada vicdan sahibi olan herkesin onurudur. Bu sadece bir gemide değil, Roma’da, İstanbul’da, Amerika’da, Fransa’da yapılan her gösteride de böyledir. Filistin’e destek veren herkes; hayatını riske atacağını, işini, okulunu kaybedebileceğini bilerek yola çıkıyor. Ve buna rağmen geri durmuyorlar. Hepsine selam olsun.

Yakında, Ketebe Yayınları'ndan bir kitabınız çıkacak. Bize biraz detay verir misiniz?

Türkçe'de yayınlanacak romanım: Gazze Düğünleri. Bu roman şimdiye kadar birçok dile çevrildi. İlk kez İngilizce olarak yayımlandı. Şu an İtalyanca baskısı da hazırlanıyor. Daha önce birçok dile de çevrildi zaten. Bu roman doğrudan Gazze’yi anlatıyor. 2004 yılında yazılmıştı. Bugün okuyan herkes bana şöyle diyor: “Sanki şu anki Gazze’yi yazmışsın.” Romanın baş kahramanları, tıpkı diğer kitaplarımda olduğu gibi, kadınlar: Genç kızlar, anneler, büyükanneler… Yani kız çocuğundan anneye, büyükannelere kadar hepsi gerçek kahramanlar. Bu roman Filistin halkının nasıl direndiğini, Gazze’nin bu işgal, ölüm ve baskı ortamına rağmen gündelik hayatında nasıl ayakta kaldığını anlatıyor. Nasıl direndiklerini gösteriyor. İçinde az önce andığım cümle de geçiyor. Küçük kız kahraman, büyük yazarımız Gassan Kanafani’ye şöyle diyor: “Biliyor musun Gassan, yazmadığımız hikâyelerin akıbeti ne olur? Düşmanımıza ait olurlar.” Bu roman, kalbime en yakın kitaplarımdan biri. Yazmış olmaktan memnunum. Mutlu demem, ama yazmış olmaktan hoşnutum. Üstelik yirmi yıldan önce yazmış olmak ayrı bir sevinç. Bu roman, Gazze’de yaşananları bugüne kadar taşıyabilmişse ne mutlu. Sanıyorum bir ay içinde Ketebe Yayınları Türkçeye kazandıracak.

Oklahoma Üniversitesi sizi bir edebiyat ödülüne aday gösterdi. Bir ABD üniversitesinin bu adaylığı sizin için ne anlam ifade ediyor?

Bu ödül, edebiyat dünyasında Nobel’den sonra en büyük ödül sayılıyor. Çünkü bu ödülü almış ya da aday gösterilmiş 30’dan fazla yazar, daha sonra Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazandı. Bu da gösteriyor ki bu ödül ne kadar kıymetli, ne kadar etkili. Ayrıca ödülü veren kurum — Oklahoma Üniversitesi — duruşuyla öne çıkan Amerikan üniversitelerinden biri. Ne yazık ki, pek çok Arap ve İslami üniversiteye kıyasla, Amerikan üniversitelerinin bu meselede daha cesur, daha net tutumlar aldığını görüyoruz. Trump’ın bu üniversiteleri barbarca yöntemlerle cezalandırmaya çalıştığını da gördünüz. Bilimi, öğrencileri cezalandırıyor; onları okuldan atıyor, mahkemeye veriyor. İşte böyle bir ortamda, “hayır” diyen bir Amerikan üniversitesinden aday gösterilmek çok kıymetli bir şey. Üstelik bu ödül, yaklaşık 95 yıllık bir dergi tarafından da destekleniyor — bu da onu çok özel kılıyor. Bu dergi, dünya edebiyatı alanında merkezi bir yayın organı. Oklahoma Üniversitesi bünyesinden çıkıyor. Bu nedenle, bu ödülün şahsıma verilen bir takdir olduğunu hissediyorum. İbrahim Nasrallah’ın ve “Filistin Komedyası”nın edebiyatta temsil ettiği bu yaklaşım… Filistin edebiyatına verilen değerin bir örneğidir. Ödül kazanılsın ya da kazanılmasın fark etmez. Dünyanın dört bir yanından seçilen dokuz yazar arasında yer aldım… Yazdıklarıyla ya da bıraktıkları izlerle en etkili isimlerden biri sayılmak… Ve eserlerimin 45’ten fazla dile çevrilmiş olması… Bu, gerçekten büyük bir sevinç kaynağı. Ve ben bu ödülü asla sadece kendime verilmiş bir ödül olarak görmüyorum. Bu, Filistin halkına verilmiş bir ödüldür. Ve özellikle de Amerikan üniversitelerindeki o cesur öğrencilere gönderilmiş bir selamdır.

Röportajın tamamı için YouTube kanalımızı ziyaret edebilirsiniz.

Gelişmeleri kaçırmamak için SonTurkHaber.com'dan en güncel haberleri takip edin.
seeGörüntülenme:18
embedKaynak:https://www.yenisafak.com
archiveBu haber kaynaktan arşivlenmiştir 28 Haziran 2025 13:37 kaynağından arşivlendi
0 Yorum
Giriş yapın, yorum yapmak için...
Yayına ilk cevap veren siz olun...
topEn çok okunanlar
Şu anda en çok tartışılan olaylar

Kırklareli de kaçak cins köpek üretim yerine baskın Kırklareli Haberleri

27 Haziran 2025 20:48see147

Gazze’de kan durmadıkça kimse kendini güvende hissedemez

27 Haziran 2025 07:10see147

İsak Vural, 34 yıl sonra Serie A ya yükselen Pisa ya imza attı

27 Haziran 2025 22:46see147

Şanlıurfada 160 bisiklet tutkunu Göbeklitepeye pedal çevirdi

27 Haziran 2025 13:25see114

A Milli Kadın Basketbol Takımı klasman maçında Almanya ya yenildi Basketbol Haberleri

27 Haziran 2025 17:04see114

Ekrem İmamoğlu, Kılıçdaroğlu için net konuştu: Hayal kırıklığına uğradım, içimi yaktı, kötü hissediyorum

27 Haziran 2025 07:55see114

Son dakika... Fordo dan yeni uydu görüntüleri geldi: İran çalışmalara başladı!

28 Haziran 2025 07:16see113

İstanbul un barajlarından tonlarca pislik çıktı

27 Haziran 2025 16:08see113

İsrailli askerler katliamı itiraf etti: Gazze’de yardım arayan ölüm buluyor

28 Haziran 2025 07:10see113

İtalya da aşırı sıcaklar nedeniyle birçok kent için kırmızı alarm verildi

28 Haziran 2025 00:04see112

Gökçe Akyıldız arkadaşlarıyla tatilde Magazin haberleri

27 Haziran 2025 10:00see112

Gön Han’da adım adım sona geliniyor Kayseri Haberleri

27 Haziran 2025 18:19see112

Havuz keyfiniz zehir olmasın! Ölümcül riskler tehdit saçıyor Sözcü Gazetesi

27 Haziran 2025 13:06see112

Trump: İran nükleer kapasitesini zenginleştirirse saldırırız Dünya Haberleri

27 Haziran 2025 22:28see111

MEVLÜT TEZEL Çocuklu ailelerden az vergi alınsın

28 Haziran 2025 07:03see111

İlk kez ortaya çıkan detay! Ekrem İmamoğlu: ‘Param, pulum, işim vardı! Bunlar beni yok etmeye çalışıyorlar!’

28 Haziran 2025 08:18see111

Kırıkkale de Kızılırmak a giren çocuk boğuldu Güncel haberler

27 Haziran 2025 20:47see111

Gazze deki hükümet: İsrail askerleri, Gazze deki toplu infazı itiraf etti

27 Haziran 2025 19:24see111

Rus korkusu büyüyor! Avrupa nın parası orduya gidecek

27 Haziran 2025 08:48see110

İYİ Partili yönetici ilk kez .tr’ye açıkladı: Ekrem İmamoğlu İYİ Parti kurultayına da müdahale etti!

27 Haziran 2025 13:24see110
newsSon haberler
Günün en taze ve güncel olayları