Yenidoğan Çetesi davasında ölen bebekler hakkında hazırlanan ATK raporu ortaya çıktı
Dha sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuru yapıyor.
Bakırköy 21. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ve kamuoyunda 'Yenidoğan Çetesi davası' olarak bilinen dava kapsamında, çetenin ölümüne sebep olduğu bebeklerle ilgili Adli Tıp Kurumu tarafından hazırlanan raporlar dosyaya girdi. 'Tokluoğlu', 'Alkari', 'Süleymanoğlu', 'Helvacı', 'Kadan', 'Karaduman', 'Karakoç', 'Kaya', 'Opara' ve 'Serdarova' soyadlarına sahip, bazılarının henüz ismi bile konmamış olan bebeklerin ölüm sebepleri, tanı ve teşhisler, uygulanan işlemlerin doğruluğu, tıbbi uygulama hataları ve dosyadaki sanıkların ölümlerde kusurlarının olup olmadığına ilişkin hazırlanan raporlar ortaya çıktı. Toplamda 1000 sayfadan uzun olan raporda, her bebeğin ölüm sebebi ve bebeklerin tedavi süreçlerinde yapılan hatalar, iddianamede yer alan bilgi ve belgeler ile görülen celselerdeki tüm beyanlar karşılaştırıldı.
İlgili Haber Yenidoğan çetesi davası: Duruşmada 112 kayıtları dinletildi
TOKLUOĞLU BEBEK
Adli Tıp Kurumu raporunda, Tokluoğlu bebeğin gelişme geriliği ile doğduğu ve bebeğin ölümünün doğum sırasında yeterli oksijen sağlanamaması ve gelişen komplikasyonlar sonucu meydana geldiği belirtildi. Raporda, annenin gebelik hipertansiyonu olduğu, bebeğin doğum haftasına göre aşırı düşük doğum ağırlığı ile doğması sebebiyle, bebeğin anne karnında beslenmesinde sorun yaşadığı tespiti yer aldı. Öte yandan tape kayıtlarında hemşire ve sorumlu hekimin Tokluoğlu bebeğin kalbinin attığını tespit etmelerine rağmen bebeğe uygun şekilde ve sürede canlandırma desteği uygulamadıklarının anlaşıldığı belirtildi. Hemşirenin telefonda konuştuğu doktorun, hastaya canlandırma uygulanmasına gerek olmadığı, kağıt üzerinde 20 dakika canlandırma uygulaması yapılmış gibi göstermesinin yeterli olacağını ifade ettiği, sahte dosya düzenlemesini istediği bilgisi de yer aldı.
ALKARİ BEBEK
29 Eylül 2023 tarihinde doğan bebek Halime Alkari 30 Eylül 2023'te sevk olduğu Özel Çorlu Reyap Hastanesi Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesi'nde 23 Kasım'da vefat etti. Adli Tıp Kurumu Raporu'nda, hekimin hastanın başında olması gerekmesine rağmen hastanede bulunmaması ve hastanın canlandırma aşamasında etkin canlandırma yapılmamasını söylemesi nedeniyle ihmal olduğu belirtildi. Ayrıca hekimler ve hemşireler arasındaki epikriz yazılmasına dair konuşmalarda, 'Bebeğin ölüm sebeplerinin usule uygun hale getirilmeye çalışıldığına dair intiba oluştuğu' kanaatine varıldı. Adli Tıp Kurumu tarafından hazırlanan raporda, Alkari bebeğin ölümünün erken doğuma bağlı gelişen komplikasyonlar sonucu meydana gelmiş olduğu değerlendirildi. Bebeğin antibiyotik tedavisinin tıp kurallarına uygun şekilde yürütülmediği, bebeğin yeniden canlandırma işleminin yardımcı sağlık personelince yapıldığının anlaşıldığı ve 1 hemşire dışında dosya içerisinde adı geçen sağlık personellerinin yenidoğan resüsitasyon programı sertifikasının bulunup bulunmadığına dair herhangi bir bilgi ya da belge mevcut olmadığı tespit edildi.
İlgili Haber 'Yenidoğan çetesi' davasında sanık avukatlarının talebi reddedildi
SÜLEYMANOĞLU BEBEK
Hayatını kaybeden bebeklerden Melek Süleymanoğlu hakkında düzenlenen Adli Tıp Kurumu raporunda, Özel Rami hastanesinde doğan bebeğin, yeterli solunum olmaması nedeniyle entübe edildiği bilgisi yer aldı. Süleymanoğlu bebek, 'Solunum bozukluğu' ve 'Doğum kusuru' tanılarıyla Özel Bağcılar Medilife hastanesine sevk edildği belirtildi. Bebeğin kalp hastalığına cerrahi müdahale yapılabilecek merkeze sevk edilmemesi nedeniyle sorumlu hekim ihmali olduğu bilgisi raporda yer aldı. Ayrıca raporda, zamanında antibiyotik değişikliği yapılmaması nedeniyle bebeğin vücudunda oluşan enfeksiyonun çoklu organ yetmezliğine yol açtığı belirtildi. Süleymanoğlu bebeğin ölümünde hatalı tıbbi müdahale olduğu bildirildi.
İlgili Haber 'Yenidoğan Çetesi' soruşturması kapsamında kapatılan hastanenin idari amiri ölü bulundu
HELVACI BEBEK
Adli Tıp Kurumu raporunda, Erken doğuma bağlı solunum yetmezliği çeken Helvacı bebeğe, yeterli tedavinin uygulanmadığı bu nedenle hayatını kaybetmiş olabileceği değerlendirildi. CPR görevini hemşirelere bırakmaktan Dr. Dursun Eryılmaz'ın ihmali olduğu, CPR'ı yanlış yönlendirmekten ise Dr. İlker Gönen'in ihmali olduğu bilgisi raporda yer aldı.
KADAN BEBEK
Adli Tıp Kurumu'nun raporunda Kadan bebekle ilgili, doğumdan itibaren akciğer enfeksiyonuna bağlı solunum yetmezliği olan bebeğin ölümünün, solunum yetmezliği ve yapılan müdahale sonucu akciğerde hava kaçağı gelişmesi sonucu meydana geldiği belirtildi. Bebeğe yapılması gereken tedavinin yapılmadığı ve evraklarda oynama yapıldığı ifade edildi. Bu kapsamda Dr. Fırat Sarı tıbben sorumlu olarak değerlendirilirken, yoğun bakım koşullarının 3'üncü düzey standartları taşımamasına rağmen bu şekilde gösterilmesi ise Özel Çorlu Reyap Hastanesi yönetiminin organizasyon hatası olarak değerlendirildi. Ayrıca bebeğin uygun bakım, takip ve tedavisinin sağlanmamış olması nedeniyle, bebeğin primer bakımından sorumlu olan Dr. Dursun Eryılmaz ile yapılan sözleşme ile yenidoğan yoğun bakım sorumluluğunu üstlenen ve başka bir hastaneye sevk sürecini iptal eden Dr. İlker Gönen'i de tıbben sorumlu olduğu belirtildi.
KARADUMAN BEBEK
Raporda Ayaz Karaduman bebeğin ölüm sebebi, metabolik hastalık ve buna bağlı komplikasyonlar olarak belirtildi. Tıbbi kayıtların gerçeğe aykırı şekilde düzenlendiği, bebeğe yapılması gereken müdahalelerde geç kalındığı ve bebeğe hemşirenin müdahale ettiği belirtildi. Bebeğe müdahale edildiği sırada hastanede doktor bulunmadığı ve erken teşhis ile tedavi edilememesinden dolayı hastanın kaybedildiği belirtildi.
KARAKOÇ BEBEK
Raporda Havvanur Karakoç bebeğin ölüm sebebi ise, 'Yetersiz beslenme sonucu kronik akciğer hasarına bağlı ağır solunum yetmezliği' ve 'Kan ile çok sayıda organda enfeksiyon sonucu' olarak belirtildi. Bebeğin tükürüğünün nefes yoluna kaçtığı, ancak yakın takibi yapılmadığı için bunun geç fark edildiği ve epikrizde bebeğin entübe olduğu yazılı olmasına rağmen Dr. İlker Gönen ile hemşire Çağla Durmuş arasındaki telefon görüşmelerinde bebeğin entübe olmadığının konuşulduğu belirlendi. Ayrıca bebeğin kalbi durduğu sırada uygun şekilde müdahale edilmediği, epikrizlerin yardımcı sağlık personeli tarafından sonradan doldurulduğu ve bebeğin kalbi durduğu anda Dr. Dursun Eryılmaz'ın hastanede bulunmadığının tespit edildiği bilgileri raporda yer aldı.
KAYA BEBEK
Raporda Kaya bebeğin ölümünün ise erken doğuma bağlı gelişen komplikasyonlar sonucu olduğu belirtilrdi. Çok aşırı düşük doğum ağırlığı ile prematüre doğan bebeğin yatışından itibaren en geç 24 saat içerisinde başlaması gereken ilaca başlandığına dair herhangi bir kayıt olmadığı ve bu durumun tıbben uygun olmadığı bilgisi raporda yer aldı. Ayrıca bebek adına düzenlenen 2 epikriz formunun birbiri ile uyumsuz olduğu tespit edildi. Bebeğin yatışının ikinci gününden üçüncü gününe geçildiğinde, durumu kötüleştiği halde ilaç değeri yükseltilmesi gerekirken düşürülmüş olduğu, ancak raporlarda bunun belirtilmediği görüldü.
OPARA BEBEK SF299
Adli Tıp Kurumu raporunda, 5 aylık Opara bebeğin zatürre ve buna bağlı gelişen komplikasyonlar nedeniyle yaşamını yitirdiği kaydedildi. Ölüm belgesine yazılan tanıların bebeğin yaşıyla uyumlu olmadığı ve belgelerin gerçeği yansıtmadığı belirtilerek, epikrizlerde de çelişkiler tespit edildiği belirtildi. 5 aylık bebeğin durumunu belirtmek için, yenidoğanlar için hazırlanmış şablon epikrizlerin kullanıldığı tespit edildi. Ayrıca bebeğin tedavi ve takibinin uzman hekim yerine hemşireler tarafından yürütüldüğü, doktor direktifinde yer almayan ilaçların hemşirelerce uygulandığı ve acil durumlarda hekime bilgi verilmediği belirlendi. Adli Tıp raporunda, bebeğin kalbinin durduğu sabah saatlerinde, zamanında ve yeterli müdahale yapılmadığı, buna rağmen ölüm belgesine saat olarak 13.10 yazıldığı da vurgulandı. Raporda tüm bu bulguların tıp kurallarına uygun olmadığına dikkat çekildi. Tıp kurallarına uygun yürütülmeyen tanı, takip ve tedavi süreci ile bebek Opara'nın ölümü arasında illiyet bağı bulunduğu belirtildi.
SERDAROVA BEBEK
Adli Tıp Kurumu raporunda, 40 haftalıkken normal doğumla dünyaya gelen Serdarova bebeğin doğuştan kalp yetmezliği ve buna bağlı gelişen komplikasyonlar nedeniyle hayatını kaybettiği belirtildi. Raporda, bebeğin 30 Ağustos 2023'te sevk edildiği Özel Birinci Hastanesi'nin yenidoğan yoğun bakım servisinde düzenli doktor izlemelerinin kaydedilmediği, kan tetkiklerinin düzensiz aralıklarla yapıldığı ve beslenme ile sıvı desteğinin olması gereken şekilde verilmediği belirtildi. Ayrıca antibiyotik tedavisinde de uygunsuzluklar saptandı. Kültür sonucu olmamasına rağmen ilaçların değiştirildiği, bu durumun tıbbi kurallara aykırı olduğu ifade edildi. Raporda, bebeğin doğumundan sonra çekilme, inleme ve morarma şikayetleri üzerine aynı hastaneye sevk edildiği, muayenelerde kalp anomalileri tespit edilmesine rağmen Çocuk Kardiyoloji uzmanının defalarca önerdiği şekilde zamanında cerrahi merkeze sevk edilmediği vurgulandı.
SANIKLAR VE HASTANE YÖNETİMİ SUÇLU BULUNDU
Raporda, tüm ölümler dikkate alındığında 3'üncü düzey yoğun bakım şartlarını taşımadığı halde bu düzeyde gibi gösterilerek, yenidoğan bebeklerin yatırılmasını sağlayıp uygun olmayan koşullarda yürütülen takip ve tedavi sürecini organize eden doktorlar ve hastane yönetiminin organizasyon hatası yaptığı belirtildi.


