Yenilenebilir enerjiye AB den 3,4 milyon avro hibe

Şirketten yapılan açıklamaya göre, mobil ve modüler hidrojen dolum istasyonlarıyla temiz mobilite altyapısına öncülük etmeyi hedefleyen proje, 3 yıl içinde sahada test edilecek.

Türkiye ve Güney Kore'den ortakların iş birliğiyle yürütülen Hydromod projesi, yapay zeka, sensör teknolojileri ve nesnelerin interneti (IIoT) entegrasyonu sayesinde esnek, güvenli ve sürdürülebilir bir enerji çözümü sunacak.

Proje, iklim değişikliği ile mücadele hedefine katkı sağlayarak hidrojen ekosisteminde yeni bir dönemin kapısını aralayacak.

Akfen Yenilenebilir Enerji AŞ'nin proje koordinatörlüğünü üstlendiği Hydromod Projesi, Avrupa ülkeleri ve Avrupa Birliği (AB) Komisyonu tarafından kurulan uluslararası AR-GE platformu EUREKA çatısı altında, Eurogia2030 programı kapsamında desteklenmeye hak kazandı. Proje, toplam 3,4 milyon avro bütçesiyle, hibe usulünde kısmi fon almaya layık görüldü.

Hydromod ile hidrojenin güvenli, etkili ve esnek dağıtımını mümkün kılmak amacıyla modüler ve mobil dolum istasyonları (HRS) geliştirmeyi hedefleniyor.

Sabit sistemlerin karşılaştığı yüksek kurulum maliyeti ve sınırlı esneklik gibi sorunlara karşı yenilikçi bir çözüm sunan proje, "SAE J2601" ve "ISO 19880" standartlarına da uyumlu olacak.

Sistem, yapay zeka, sensör teknolojileri ve endüstriyel IIoT ile entegre biçimde tasarlanarak, kentsel ve kırsal alanlarda yaygınlaştırılabilir, ölçeklenebilir ve güvenli bir çözüm olarak sahada test edilecek.

Projede, Türkiye'den Akfen Yenilenebilir Enerji AŞ proje koordinatörü olarak yer alıyor. Güney Kore'den Ulsan Ulusal Bilim ve Teknoloji Enstitüsü'nün (UNIST) yer aldığı projenin Türkiye tarafındaki süreçler Eurogia'nın ulusal temsilcisi olan Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) koordinasyonunda yürütülecek.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Akfen Yenilenebilir Enerji Genel Müdürü Mustafa Kemal Güngör, şu ifadeleri kullandı:

"Akfen Yenilenebilir Enerji olarak Hydromod Projesi’yle sadece geleceğin enerji altyapısına değil, aynı zamanda ülkemizin hidrojen alanındaki teknik birikimine katkı sağlamayı hedefliyoruz. Mobil ve modüler sistemler sayesinde, temiz enerjiye geçiş sürecinde daha esnek ve sürdürülebilir çözümler geliştirmek mümkün olacak. Güçlü ortaklarımızla geliştirdiğimiz ve Avrupa’dan aldığımız bu destek, projemizin vizyonunu ve uygulanabilirliğini teyit etmesi açısından büyük önem taşıyor."