Yeryüzünün en büyük buluşması Hayat Haberleri

9 Zilhicce. Dünyanın dört bir yanından iki milyona yakın Müslüman olarak yeryüzünün en büyük buluşması için Arafat’tayız. Güneşin en tepede olduğu an. Ayağa kalktık. Duruyoruz. Düşünüyoruz. Hatırlıyoruz. Mahşeri bir sahne…

Vahyin yağdığı göğün altında ‘hareket’ halindeyiz. Sessiz ama çok şey söyleyen bir hareket. Seni ümmetle yüzleştiren bir hareket. Kur’an-ı yaşatarak öğreten bir hareket. 2 Haziran’dan itibaren otobüs servisleri kaldırıldı. Kâbe’ye yürüyerek gidip geliyoruz. Tünellerden büyük bir coşku akıyor. Giderken sizi kanatlandıran yol, otele dönerken uzuyor da uzuyor. Kimse Kâbe’nin yanından yöresinden ayrılmak istemiyor.

BÜYÜK GÜN

Büyük gün yarın. Bugün Zilhicce ayının 8. Günü (4 Haziran) yani Terviye Günü, yani Kurban Bayramı arifesinden bir önceki gün. Yeryüzünün en büyük buluşması için Arafat’a gidilecek. Kafileler bir bir yola çıkıyor. Oteller neredeyse boşaldı. Arafat öncesi bir kez daha Kâbe’ye gidiyorum. Mescidi Haram’ın en tenha günü. Öyle ki günlerdir ilk kez Kâbe’ye dokunabildim. Hacerülesved’i ilk kez görebildim. Kâbe’nin hemen yanında tavaf yapabildim. Dönüş yine yürüyerek. Son üç güne kadar otobüslerin, ardından da insan selinin aktığı tünel artık bomboş. Bu uzun tünelde bu akşam sadece üç kişiyiz.

GÖZ ALABİLDİĞİNE ÇADIR

Arafat’a gitme sırası artık bizde. Otobüslere bindik. Yaklaşık 20 km’lik yolumuz var. 40-45 dakika içinde Arafat’tayız. Çadırlar bizim için hazırlanmış. Göz alabildiğine uzanan sayısız bembeyaz çadır. Her ülkeye ayrı bir alan ayrılmış, her kafileye ayrı çadır, kadınlara ayrı, erkeklere ayrı. Hava çok sıcak, biraz serinlemek için çadırlara giriyoruz. Yere halı döşenmiş. Her birimiz için açılınca yatak olan koltuk var. Su, yiyecek her türlü ihtiyaç düşünülmüş. Tüm hazırlıklar yapılarak, burada geçireceğimiz değerli vakit bize bırakılmış.

BAŞLANGIÇ NOKTASI

Saat 07.30, hava iyice ısınmadan Cebelirahme’ye çıkmak istiyoruz. Cebelirahme, Arafat düzlüğündeki yegane tepe. Hz. Adem’in Hz. Havva ile buluştuğu yer. İnsanlık tarihinin başlangıç noktası. İlk insan ve Peygamberin ilahi af için yalvardığı ve rahmete kavuştuğu yer. Ve şimdi sımsıcak havaya rağmen her bir noktası dua eden rahmet bekleyen insanlarla dolu. Herkes kendi telaşında. Herkes kendi hazırlığında. Göz gözü görmüyor. İrili ufaklı kayaların üstü, kuytular her yer dünyanın dört bir yanından gelen Müslümanlarla dolu. Yavaş yavaş Cebelirahme’ye çıkmaya çalışıyoruz. En tepede beyaz bir sütun var. Bu taş Hz. Adem ile Hz. Havva’nın buluştuğu noktanın sembolü. Ancak bu akında bu noktaya ulaşmak hiç kolay değil. Kimi hedefine varabiliyor, kimi vazgeçip çadırına dönüyor.

GÜN GÜZEL VAKİT DEĞERLİ

Çadırımıza döndük. Gün güzel, vakit değerli. Arafat 'bilmek, anlamak, idrak etmek.' Çadırlarımızda yaptığımız ibadetlerle Arafat’ı anlamaya idrak etmeye daha derinden hissetmeye çalışıyoruz.

VE MAHŞERİN REMZİ

Arafat’ta vakfe zamanı. 9 Zilhicce (5 Haziran). Güneşin en tepede olduğu an. Önce Cem-i takdim. Öğle ve ikindi namazlarını birleştirdik. İki milyona yakın hacı adayı bir aradayız. Ayağa kalktık. Mahşerden nefes kesen bir sahne. Duruyoruz. Düşünüyoruz. Hatırlıyoruz. Ölmeden önce ölmek, kendini hesaba hazırlamak, bu bilinçle yaşamayı hatırlayıp, yeniden doğmak.

Diyanet işleri Başkanımız Ali Erbaş vakfe duasını tamamlıyor. Aminler arşa yükseliyor. Vuslat vakti. Gözlerimiz yaşlı birbirimize sarılıyoruz. Ve ben hacı adayı olarak başladığım bu yazımı çiçeği burnunda bir hacı olarak tamamlıyorum.

Güneş batana kadar Arafat’tayız. Ama durmak yok. Yeni istikametimiz Müzdelife…