Yılan balığı balık mıdır yoksa yılan mıdır? Bilim kafa karıştan soruya yanıt verdi Sözcü Gazetesi
Sozcu sayfasından alınan verilere göre, SonTurkHaber.com bilgi veriyor.
Endonezya’nın önde gelen yılan balığı uzmanı Dr. Ruslan Roy, “Yılan balıkları, adlarından aldanılmasın; sürüngen değil, balık sınıfına aittir” diyerek pek çok benzerliğe rağmen aradaki temel farkı vurguluyor.
Gerçekten de yılan balıkları, sürüngenlerin aksine solungaçlarıyla solunum yapar, küçük ve görünmez pul tabakalarıyla kaplı sütunsu bir vücuda sahiptir. Yılanlar ise ciğerleriyle nefes alır, belirgin pulları ve sürüngensel deri yapılarıyla tanınır.
Yılan balıkları, diğer balık türlerinden de ayrılıyor. Karın yüzgeçleri tamamen yokken, göğüs yüzgeçleri birçok türde bulunmaz; bu sayede dalga benzeri hareketlerle hem ileri hem de geriye doğru yüzebilme yeteneği kazanırlar.
Üstelik tatlı su nehirlerinde başlayıp üremek için doğdukları Sargasso Denizi’ne göç eden katadrom türlerdir; yaşam döngülerinin çoğunu akarsu ve nehirlerde geçirdikten sonra, yalnızca üremek üzere denize yönelirler.
Bu sıra dışı balıklar aynı zamanda baraj ve kaygan yüzeyleri aşma konusunda da ustadır. National Geographic’in haberine göre Avrupa yılan balıkları, nemli beton ve kayalarda kayarak yeterince yükseğe tırmanabiliyor; kimi zaman tarlalara çıkarak salyangoz ve solucan peşinde dolaşmaları bile gözleniyor.
Üreme sonrası ölüyorlarYılan balıklarının yaşam stratejileri de dikkat çekici: Tek bir üreme dönemi sonunda yumurtlamayı takiben hayatlarını yitirirler—bu nedenle semelpar canlılar olarak adlandırılırlar. Üremeye başlamadan önce vücut ağırlıklarının %30’una varan yağ rezervi depolayarak uzun göç boyunca hiçbir besin almadan yaşarlar. Ayrıca Avrupa yılan balıkları, erkekleri ortalama 12, dişileri 30 yıla kadar yaşayarak birçok balık türünden çok daha uzun ömürlüdür.
Öte yandan sürüngenler âleminin temsilcisi yılanlar da kendilerine özgü pek çok ilginç özelliğe sahip. Bazı çöl türleri, kum üzerinde yanlara doğru yuvarlanarak hızla ilerlerken; diğerleri düzenli olarak deri değiştirerek eski, hasarlı derilerinden kurtulur. Dahası, çukur engerekleri ve büyük pitonlar gibi türlerin dudak ve baş bölgesindeki özel kızılötesi sensör organları, zifiri karanlıkta bile avlarının sıcaklığını algılamalarını sağlar.
Sonuç olarak, isim benzerliği yanıltıcı olabilir; yılan balıkları, balık sınıfındaki benzersiz adaptasyonlarıyla sudaki gerçek sürüngen benzerleri değil, kendi ayrıcalıklı grubunun parlak temsilcileridir. Sürüngen yılanlarınsa sıcak kumlarda kayma, düzenli deri yenileme ve gece görüşünü sağlayan kızılötesi algı gibi farklı özellikleri bulunuyor. Her iki canlı grubu da evrim sürecinde kazandıkları bu farklı avantajlarla hem sualtında hem de karada hayatta kalmayı başarıyor.


