Yıldızlarla kader yazma geleneği bugün hala devam ediyor! Peki 12 burcun başlangıcı nereye dayanıyor?
SonTurkHaber.com, Haberturk kaynağından alınan bilgilere dayanarak haber veriyor.
Astroloji, bilimsel temellere dayanmayan bir inanç sistemi olsa da, tarih boyunca birçok medeniyetin kültürel ve sosyal yapısında önemli bir rol oynamıştır. Burçların ve yıldızların insanlar üzerindeki etkisi, eski çağlardan beri merak konusu olmuş, bu da astrolojinin gelişimine zemin hazırlamıştır.

Astrolojinin kökenleri, M.Ö. 2. binyılda Mezopotamya'da, özellikle Babil'de ortaya çıkmıştır. Babil rahipleri, gökyüzündeki yıldız ve gezegen hareketlerini gözlemleyerek tanrıların mesajlarını yorumlamaya çalışmışlardır. Bu gözlemler, özellikle kral ve devlet için önemli olayları öngörmek amacıyla kullanılmıştır.
Enuma Anu Enlil adlı 70 kil tabletlik eser, yaklaşık 7.000 göksel alameti içermekte ve bu dönemin astrolojik bilgisini yansıtmaktadır.

Babil astronomları, gökyüzünü 12 eşit parçaya bölerek her birine bir burç atamışlardır. Ancak bu burçların isimlendirilmesi ve sembollerle ilişkilendirilmesi, Antik Yunan döneminde gerçekleşmiştir.
Yunanlar, bu 12 burcu koç, boğa, ikizler, yengeç, aslan, başak, terazi, akrep, yay, oğlak, kova ve balık olarak adlandırmışlardır. "Zodyak" kelimesi de Yunanca "zōdiakos kyklos" yani "hayvanlar çemberi" ifadesinden türetilmiştir.
KİŞİSEL HOROSKOPLARIN DOĞUŞU: PTOLEMEUS VE TETRABİBLOS
Antik Yunan'da yıldızlar genellikle tanrılarla iletişim kurma aracı olarak görülse de, kişisel horoskopların gelişimi M.S. 2. yüzyılda İskenderiyeli astronom ve astrolog Claudius Ptolemy'nin "Tetrabiblos" adlı eseriyle başlamıştır.
Ptolemy, bireylerin doğum anındaki gökyüzü konumlarını analiz ederek kişilik özelliklerini ve yaşam yollarını yorumlamaya çalışmıştır. Bu yaklaşım, modern batı astrolojisinin temelini oluşturmuştur.

Orta Çağ'da astroloji, tıp, astronomi ve alşimi gibi bilimlerle iç içe geçmiş, özellikle saraylarda ve üniversitelerde yaygın olarak kullanılmıştır.
14. yüzyılda Fransa Kralı V. Charles, astrolojik metinlerin çevirisini yaptırarak bu alana olan ilgisini göstermiştir.
Rönesans döneminde ise astroloji, bireysel ve felsefi bir ilgi alanı haline gelmiş, astrolojik haritalar ve takvimler yaygınlaşmıştır.

17. yüzyılda Bilimsel Devrim ve Aydınlanma Çağı ile birlikte astrolojinin akademik itibarı azalmış, ancak 20. yüzyılın başlarında yeniden popülerlik kazanmıştır. 1930'da İngiltere'de Sunday Express gazetesi, Prenses Margaret için doğum günü horoskopu yayınlamış ve bu, haftalık burç köşelerinin başlangıcı olmuştur. Günümüzde ise astroloji, özellikle Z kuşağı ve Y kuşağı arasında sosyal medyada büyük ilgi görmektedir.
FARKLI KÜLTÜRLERDE ASTROLOJİ: HİNT VE ÇİN GELENEKLERİ
Batı astrolojisinin yanı sıra, Hindistan'da Vedik astroloji ve Çin'de Çin astrolojisi gibi farklı sistemler de gelişmiştir. Vedik astroloji, Hindu inançları ve uygulamalarıyla şekillenmiş, Çin astrolojisi ise Taoist felsefeye dayanarak doğum yıllarına göre hayvan sembolleriyle kişilik analizleri yapmaktadır.
Kaynak: National Geographic, Replogle Globes


