YKS nin ilk oturumunun ardından... Türkçe düşündürdü matematik zorladı
Hurriyet sayfasından alınan bilgilere göre, SonTurkHaber.com açıklama yapıyor.
BİLFEN LİSELERİ
TÜRKÇE SON 5 YILLA BENZERDİ
Türkçe soruları, MEB müfredatına ve ÖSYM sınav formatına uygun şekilde hazırlanmıştı. Ayrıca sınav son 5 yılla benzerlik gösteriyordu. Testte yer alan 40 sorudan 33’ü anlam ve yorumlama, 7’si ise dil bilgisi kazanımlarını ölçmeye yönelikti. Farklı disiplinlerden alınan metinlere yer verilen paragraf sorularında, kavramsal düzeyi yüksek ifadelerin kullanıldığını gözlemledik. Bu durum, adayların dikkatini ölçen çeldiricilerin gücünü artırdı. Sınavda metin bağlamında anlam kurma, çıkarım yapma becerisi ön plandaydı.
TARİH TYT MANTIĞINA UYGUNDU
Sorular, TYT mantığına uygundu. Genel olarak tarihî kavramlar, dönem bilgisi, temel bilgilerin yorumlanması ve kronoloji bilgisi üzerine kurgulanan sorular vardı. Müfredat dışı herhangi bir soruya yer verilmemişti ancak Lozan Antlaşması-Batı Trakya konusu Misak-ı Millî Kararları ile birlikte değerlendirilmesi istendi. Sorularda, metni anlama, yorumlama ve anlam çıkarmanın yanı sıra temel kavram bilgisi, tarihin gerektirdiği temel bilgilere ve olaylar arası kronolojik dizine hâkim olma durumu ölçüldü. Bu bağlamda, zorluk derecesi orta düzeyde, genel olarak iyi hazırlanmış bir sınavdı.
FELSEFENİN PARAGRAFLARI ZORDU
Bu yılki felsefe soruları, geçen seneye nispeten daha zor paragraflardan oluşmuştu. Ayrıca çeldiricileri de daha zordu. Felsefi metni anlama, dikkatle okuma, o paragraftan bir sonuç çıkarma becerisini ölçen sorular yer aldı. Doğrudan bir felsefe akımı ya da kavramı sorulmadı. Bilgiyi ölçmeye yönelik sorulardan ziyade okuduğunu anlamaya yönelik sorular vardı.
DİNDE MÜFREDAT DIŞI SORU YOKTU
Din kültürü ve ahlak bilgisi dersinden 3 yorum, 2 de bilgiyi yorumlama sorusu soruldu. Sınavda sorulan sorular konu ve kazanımlara uygun olarak hazırlanmıştı. Müfredat dışı bir soru sorulmadı. Zorluk derecesine bakıldığında 5 sorunun da kolay ve orta zorlukta iyi hazırlanmış sorular olduğunu görüyoruz.
NET VE ÇÖZÜLEBİLİR SORULAR VARDI
Coğrafya dersinde temel kavram ve ilkeleri kullanma, harita okuma, bilgiyi yorumlama ve becerileri ölçmeye yönelik sorular yer aldı. Orta düzeyde, net ve çözülebilir nitelikte olan bu soruları, coğrafya dersi programındaki kazanımlarla ilgili temel bilgilere hâkim olan, harita okuma becerisini geliştirmiş adaylar çözebilirdi.
MATEMATİKTE PROBLEM ÇÖZEBİLENLER ÖNE ÇIKTI
Matematik soruları MEB müfredatına uygun olup konular geçmiş yıllara paralel olarak hazırlanmıştı. Bu testte kolay soruların azlığı dikkat çekiciydi. Orta ve zor soruların dağılımının hâkim olduğu bir sınav gibiydi. Soruların çoğu, öğrencilerin sadece işlem değil aynı zamanda yorumlama, modelleme ve analiz etme becerilerini ölçmeyi amaçlamış; matematiğin günlük yaşamla kesiştiği alanlara dahil özgün içerikler sunmuştu. Bazı sorular, metinsel yoğunlukları ve çok aşamalı düşünme gerektirmeleri nedeniyle süre yönetimi açısından adayları zorlayıcı nitelikteydi. Bu durum, zaman baskısı altında stratejik düşünme yetisinin önemini bir kez daha ortaya koydu.
DİKKATLİ ADAYLAR ÜSTESİNDEN GELEBİLİR
Fizik testindeki tüm sorular kazanımlarla uyumluydu ve yaşam temelli, uzun metinli soru köklerinden oluşmuştu. Çok soru bankası bitiren değil, kazanımları öğrenen, yeterince soru çözen ve okuduğunu anlayan adayların rahatlıkla başarılı olabileceği tarzda sorular sorulmuştu. Çeldiricisi olan fakat biraz dikkatli öğrencilerin üstesinden gelebilecekleri şekilde oluşturulmuş bir sınavdı.
KİMYA BİLGİ AĞIRLIKLIYDI
Test, bilgi ağırlıklı, anlaşılır, orta ve üstü zorlukta sorulardan oluşmuştu. Testin geneli incelendiğinde soruların uzun, zaman gerektiren ve yorum ağırlıklı olduğunu görüyoruz. Grafik içeren sorulara yer verilmemişti. Kimya soruları, temel kimya bilgisine sahip, konulara hâkim olan, düzenli çalışan ve dikkatli öğrenciler için yapılabilir düzeydeydi.
BİYOLOJİNİN CEVAPLARI NETTİ
9’uncu sınıftan Canlıların Ortak Özellikleri, Hücre Zarının Yapısı ve Canlılar Alemi konularından birer soru çıkmıştı. 10’uncu sınıftan Hücre Bölünmeleri, Kalıtım ve Doğal Kaynaklar ve Biyolojik Çeşitliliğin Korunması konularından yine birer soru sorulmuştu. Tüm sorular bilgi düzeyinde ve cevapları netti.
DOĞA KOLEJİ
TÜRKÇEDE PARAGRAF SORULARI BELİRLEYİCİYDİ
Türkçe soruları, önceki yıllarla paralel olarak ağırlıklı biçimde anlam bilgisi sorularından oluşan, ortalama zorluk düzeyinde bir sınav olarak karşımıza çıktı. Paragraf soruları, çok uzun olmamasına rağmen anlam yoğunluğu bakımından ayırt ediciliği yüksekti. Paragraf soruları, adayları zorlayacak uzun metinlerden oluşmamıştı ve bu durum özellikle sınavın zaman yönetimi açısından daha elverişli olmasını sağladı.
TARİHTE ANLAMA BECERİSİ ÖNE ÇIKTI
Testte, 9’uncu sınıfa ait ‘Töre’ konulu soru ile 11’inci sınıftaki ‘Osmanlı ekonomisi ve yerli sanay’” konulu soru, adayların temel kavramları metin içinde anlamlandırmalarını gerektiren ve göreceli olarak kolay düzeyde değerlendirilen yorum sorularıydı. 12’nci sınıf konularından gelen ‘Kütahya-Eskişehir Savaşları’ sorusu da benzer şekilde bilgiye dayalı olmaktan çok metni kavrama becerisini ölçen yapısıyla öne çıktı. Sorular arasında Selçuklu hükümdarı Melikşah dönemiyle ilgili olan soru, orta düzeyli zorlukta ve dikkatli okuma gerektiren bir içerik taşıyordu. Ancak sınavın ayırt edici niteliğini en belirgin şekilde ortaya koyan soru, Lozan Antlaşması ile ilgili soruydu. Bu soru, çeldiricisi güçlü yapısıyla çıkarım gücü ve dikkat düzeyi yüksek olan öğrencilerin ayırt edilmesine olanak sağladı. Bu yılki tarih sorularında önceki TYT sınavlarına benzer şekilde metin ağırlıklı, okuduğunu anlama temelli bir ölçme yaklaşımı benimsenmişti. Ancak dikkat çeken bir diğer unsur da sınavda harita, görsel ya da tablo gibi içeriklerin yer almaması ve kronoloji bilgisi içeren doğrudan zamanla ilişkili bir sorunun sorulmamış olmasıydı.
COĞRAFYADA GÖRSEL BECERİ ÖLÇÜLDÜ
Coğrafya soruları, temel müfredat bilgilerini ölçmenin yanı sıra kavramsal düşünme ve yorumlama becerilerini öne çıkaran bir yapıya sahipti. Ayrıca iki sorunun harita okuryazarlığı becerilerini ölçmesi, sınavın görsel ve mekânsal düşünme yetilerini de değerlendirdiğini gösterdi. Bu yılın en dikkat çekici ve ayırt edici sorusu ise uzun süredir doğrudan yer verilmeyen, ancak temel coğrafya kavramları arasında bulunan ‘Dünya’nın şekli, eksen eğikliği ve günlük harekete bağlı olarak güneş ışınlarının geliş açısının değişmesi’ konusundan geldi. Genel olarak sorular orta zorluk düzeyindeydi ve bilgi kadar analiz yeteneğini de ön plana çıkardı.
FELSEFEDE SÜRPRİZ YOKTU
Felsefe testi, yorum ve analiz ağırlıklı, orta zorluk düzeyinde, felsefe bilgisinin metinde kullanılmasını gerektiren sorulardan oluşmuştu. Sorular hem TYT’nin hem de felsefenin yapısına uygun olarak hazırlanmıştı. Sürpriz bir soruyla karşılaşılmadı.
DİNDE ANALİZ GEREKİYORDU
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi branşına ait soruların bilgi ile birlikte adayların algılama becerisini ve yorum kabiliyetini ölçecek nitelikte sorulardan oluştuğunu gördük. Bilgi merkezli olarak nitelendirebileceğimiz Mevlevilik ile gaye ve nizam delili soruları dışındaki yorum ve analiz soruları ile adayların Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinin amaçlarına uygun çıkarımlar yapması hedeflendi. Din kültürü ve ahlak bilgisi sorularının zorluk derecesi orta düzeydeydi.
MATEMATİK FARK YARATTI
Matematik testi, bu yıl da üniversiteye giriş sürecinde en belirleyici unsur olma özelliğini sürdürdü. Öğrencilerin en çok zaman harcadığı testlerin başında gelen matematik, özellikle problem sorularıyla birlikte yalnızca işlemsel değil, düşünsel becerileri de ölçen bir yapıya büründü. Toplam 30 matematik ve 10 geometri sorusundan oluşan testte, soruların büyük bir bölümü temel kazanımlara dayansa da; metin yoğunluğu yüksek, çok yönlü düşünmeyi ve doğru stratejiyle çözüm üretmeyi gerektiren problem soruları öğrencileri zorladı. Bu yılki sınav, özellikle okuduğunu anlama ve yorumlama becerisi güçlü olan adayların öne çıktığı bir sınav olarak dikkat çekti. Problem sorularında, yalnızca işlemsel yeterlilik değil; bilgiyi analiz etme, süzme ve doğru bağlamda uygulama becerileri de sınandı. Böylece matematik testi, klasik anlamda bir işlem sınavı olmaktan çıkarak çok boyutlu düşünmeyi ölçen bir değerlendirme alanına dönüştü. Geometri soruları, önceki yıllara göre daha sade ve uygulanabilir bulunmakla birlikte, hâlâ seçici ve ayırt edici nitelikteydi. Özellikle şekil üzerinde doğru çıkarım yapabilme ve temel kavramları ilişkilendirebilme becerisi, başarıyı belirleyen önemli faktörler arasında yer aldı.
FİZİKTE DENEY SORULARI VARDI
Bu yılki sınavda fizik sorularının; 9’uncu sınıf düzeyinden "Kuvvet ve Hareket", "Isı ve Sıcaklık", "Elektrostatik", 10’uncu sınıf düzeyinden ise "Optik", "Basınç ve Kaldırma Kuvveti" ile "Dalgalar" ünitelerinden seçildiği tespit edildi. Özellikle 10’uncu sınıf "Kaldırma Kuvveti" ve 9’uncu sınıf "Isı ve Sıcaklık" konularına ait soruların adaylar arasında ayırt edici niteliğe sahip olduğunu söylemek mümkün. Bu yılki TYT fizik sorularının genel zorluk seviyesinin orta düzeyde olduğu buna karşın bazı soruların içerik ve çözüm açısından son yıllarda yöneltilmiş en kolay sorular arasında yer aldığı, dolayısıyla adaylar açısından daha yüksek başarı potansiyeli sunduğu anlaşılıyor.
KİMYA YORUM GÜCÜNÜ ÖLÇTÜ
Kimya soruları genel olarak geçmiş yılların çizgisini koruyan, öğrencileri zorlamayan ancak dikkatli okuma ve temel kavram bilgisi gerektiren bir nitelikteydi. Sorular, öğrencilerin ezberden ziyade kavramsal bilgiyi anlayarak kullanma becerisini yoklayan bir yapıya sahipti. Madde ve özellikleri, kimyasal türler arası etkileşimler, kimyasal hesaplamalar, maddenin halleri asitler-bazlar ve günlük yaşamla ilişkilendirilen kimya konuları ön plandaydı. Kimya sorularında öğrencilerin yorum yapma becerisi, günlük hayattaki kimya bilgisini kullanma, temel bilgi ve kavramlar arası ilişki kurma bu yıl da ön plandaydı. Önceki yıllarda olduğu gibi, işlem gerektiren soru sayısı az olup daha çok kavram bilgisi ve anlamaya dayalı sorulara yer verilmişti. Bu durum, öğrencilerin konuları yüzeysel değil anlamlandırarak öğrenmelerini ve mantık yürütebilmelerini gerektirdi.
BİYOLOJİ ÖNCEKİ YILLARLA BENZERDİ
Biyoloji soruları, müfredata uygun, zorluk derecesi genel olarak kolay ve orta düzeyde, bilen ile bilmeyeni ayırt eden sorulardan oluşmuştu. Ayrıca sorular, önceki yıllarla paralellik gösterdiği, temel biyoloji konularına hâkim, görsel verileri yorumlayabilen, öğrendiği bilgileri uygulamada kullanabilen ve dikkatli olan adaylar için yapılabilir düzeydeydi. Biyoloji sorularının önemli bir kısmı doğrudan adayın bilgisini kullanma ve uygulama becerisini ölçerken bir kısmı görsel verileri bilgiler ile yorumlayabilmeye dayalıydı. Bazı adayların zorlandığı; kalıtım ve hücre zarı soruları, seçici soru niteliğiyle ön plana çıktı.
UĞUR OKULLARI
TÜRKÇE SORULARI YALIN VE ANLAŞILIRDI
Sınavda soruların dağılımı 7 dilbilgisi, geri kalan sorular ise sözcükte anlam, cümlede anlam ve paragraf konularını içerecek şekilde düzenlenmişti. Geçmiş yıllara oranla Türkçe sorularının daha kolay olduğu adaylar tarafından belirtildi. Ayrıca soruların dilinin yalın ve anlaşılır olduğu görüldü. Özellikle paragraf sorularının uzunluğunun ve sahip olduğu sözcük sayısının adayları zorlamadığı ve paragrafların orta uzunlukta metinlerden oluştuğu söylenebilir.
TARİHTE KONU DAĞILIMI DENGELİ
Tarih sorularında, öğrencilerin paragrafı yorumlayarak neden –sonuç ilişkisi kurabilmesini, çıkarım yapabilmesini, tarihsel bilgiyi kullanabilme ve yorumlama gücünü ölçen bir sınav olduğu görülüyor. Daha çok temel bilgi ve kavramların yorumlanması üzerine kurgulandığı, konu dağılımının dengeli olduğu bir sınav olduğunu söyleyebiliriz.
COĞRAFYADA HARİTA OKURYAZARLIĞI ÖNE ÇIKTI
TYT, coğrafya dersi açısından müfredat ile örtüşen, bütün ünitelerin irdelendiği bir sınav oldu. Dünya ve Türkiye Harita okuryazarlığı sorularda ön plana çıktı. Geçen yıla kıyasla çeldiricilerin azaldığı, sınavın zorluk düzeyinin biraz düşürüldüğü söylenebilir.
FELSEFEDE SORULAR NETTİ
Felsefe testi, okuduğunu anlama ve çıkarım yapma becerisinin yanı sıra temel bilgileri gerektiren orta düzeyde zor sorulardan oluştu. Din Kültürü sorularına alternatif Felsefe soruları daha fazla bilgiye dayalı nitelikteydi. Soruların dili açık ve netti.
DİNİ TERİM VE KAVRAMLARA YER VERİLDİ
Sınav genel olarak adayların yorumlama becerilerini ölçmeyi amaçladı. Ayrıca bazı sorularda, ünitelerde yer alan dini terim ve kavramlara yer verilmişti. Soruların zorluk düzeyi genel olarak kolay ve orta seviyede olup, önceki yıllarda uygulanan sınav sorularıyla benzerlik gösterdi.
MATEMATİKTE UZUN PARAGRAFLAR ZORLADI
Sınavda sorulan matematik soruları, önceki yıllarda çıkmış sorulara benzeyen, gerçek yaşam problemleri ile ilişkilendirilmişti. Ancak problem sorularının uzun paragraflardan oluşması nedeniyle adaylar bu soruları okurken ve çözerken zorlandıklarını söyledi. Genel olarak sorular, adayların okuduğunu anlama, akıl yürütme, yorum yapabilme, verileri analiz etme ve bu veriler arasında ilişki kurabilme becerilerini ölçmeyi amaçladı.
FİZİKTE KAVRAMSAL YORUM GÜCÜ ÖLÇÜLDÜ
Bu yılki TYT Fizik testinin temel kavram bilgisi, günlük yaşamla ilişki kurma becerisi ve problem çözme yeterliliklerine odaklandığını söylemek mümkün. Özellikle adayların fiziksel olayları gerçek hayat bağlamında anlamlandırmaları ve kavramsal yorum güçleri ön planda tutuldu. Bu yaklaşımın en çarpıcı örneklerinden biri; su dalgaları konusunu temel alan, grafik yorumlama becerisi ile genlik ve periyot bilgilerini birleştiren ve temel fiziksel formüllerin doğru uygulanmasını gerektiren soruydu. Soru, yalnızca bilgi düzeyini değil, analiz ve uygulama düzeyindeki becerileri de ölçerek ayırt edici nitelik kazanmıştı.
KİMYA MÜFREDATA UYGUNDU
Kimya soruları, son yıllarda uygulanan sınavlara benzer formatta hazırlanmıştı. Soruların açık ve net olduğunu, temel kazanımlar ile kavramlar üzerine hazırlandığını gördük. Sorular müfredata tamamen uygundu ve sınavın zorluk düzeyi önceki yıllar ile paraleldi. Kimya eğitimini sistematik ve etkin biçimde takip eden adayların sınavda üstün performans sergilemelerini bekliyoruz.
BİYOLOJİ BİLGİ AĞIRLIKYDI
Biyoloji bölümünde toplam altı üniteden sorulara değinildi. Testin zorluk derecesi orta olarak ifade edilebilir. Soruların genel olarak geçmiş yıllarda olduğu gibi yorumlama becerisi yerine bilgi ağırlıklı olduğu, dikkat gerektiren temel kazanımlar ve kavramlar üzerinden hazırlandığı söylenebilir.


