Yolda gören bir daha bakıyor: Tasarımıyla çarpıcı 10 ikonik model

Erkan Ersöz

Yolda gören bir daha bakıyor:

Tasarımıyla çarpıcı 10 ikonik model

Otomobil satın alımında belirleyici unsurlardan biri de tasarım. Yıllara meydan okuyan çizgileriyle ülkemizde dolaşan en ikonik modeller, sahip olamasanız da bir bakışta cezbediyor.

Yapılan araştırmalar yeni araç alımında en önemli kriterin, fiyatın bütçeye uyumlu olması gerektiğini ortaya koyuyor. ABD’de otomobil tercihini etkileyen kriterleri inceleyen Edmunds, Cox Automotive, JD Power ve Consumer Reports gibi kaynakların verilerine göre, ikinci unsur yakıt verimliliği. İçten yanmalı, hibrit veya elektrikli araç olsun, menzil ve tüketim değerlerine dikkat ediliyor. Güvenlik özellikleri üçüncü sıradayken, onu dayanıklılık kriteri izliyor. Beşinci sıradaysa, marka imajı ve sadakatini de yansıtan tasarım, belirleyici bir etken olarak karşımıza çıkıyor.

İlk izlenim önemlidir

Aynı araştırmalar, gençler için agresif ve sportif görünümün öne çıktığını, SUV’lerde kaslı duruşun, elektrikli araçlarda ise minimal ve teknolojik hatların tercih edildiğini söylüyor. İnsanların otomobillerle duygusal bağ kurduklarını tespit ederken, “Aracım beni yansıtıyor mu?” sorusunun eşliğinde, statü ve yaşam tarzı göstergesi olarak da değerlendiriliyor. Ancak bazı modeller var ki uzun zamandır aynı adla üretilip, tasarımda küçük, teknolojide büyük yenilemelerle yıllara meydan okuyarak ciddi bir hayran kitlesine sahip olmayı sürdürüyor. Ülkemizde satışta bulunan, SUV’den A sınıfına, roadster’dan pikaba ikonik 10 model, en eskisinden yenisine şöyle sıralanıyor:

Land Rover Defender

Arazi aracı dünyasının en ikonik modellerinden Defender’ın kökeni İkinci Dünya Savaşı’na dayanıyor. Savaş zamanı Avrupa’da ilgi çeken askeri amaçlı Jeep modellerinden ilham alınarak tasarlanan atası ilk kez 1948’de tanıtıldı. Alüminyum gövde, sağlam şasi ve dört çeker sistemiyle dikkat çeken model zaman içinde evrim geçirirken, Defender ismini 1983’te aldı. 1990’da klasik 4x4 modelin şasi uzunluklarına göre 90, 110 ve 130 olarak adlandırılan üç versiyonu yollardaydı. 2020’den beri üretilen son nesil, tek parça gövde yapısı, bağımsız süspansiyon, dijital kokpit ve gelişmiş güvenlik sistemleriyle artık arazi araçlığından öte, lüks SUV segmentinde. Ülkemizde en ucuzu 200 beygirlik yarı hibrit dizel 90 modeli 4.837.208 TL’den satılıyor.

Toyota Land Cruiser Prado

Onun da öyküsü bir savaşa dayanıyor. 1950’de Kore Savaşı sırasında ABD, Japonya’dan askeri amaçlı araç üretmesini istedi. Toyota, Amerikan Jeep’ten esinlenerek geliştirdiği modele 1954’te Land Cruiser ismini vererek sivil pazara da açtı. Günümüzde onuncu nesliyle yollarda olan model, arazi araçları tarihinin mihenk taşlarından biri konumunda. “Gittiği yer belli olmayanlar için yapılmış” diye tanımlanan araç, araziden şehre, çamurdan asfalta güven, sağlamlık ve prestijin simgesi haline geldi. Türkiye’de sadece 2,8 litrelik dizel motorlu versiyonu bulunan model 9.550.000 TL’lik etikete sahip.

Porsche 911

Otomobil tarihinin en ikonik ve en uzun soluklu spor otomobillerinden biri olan 911, ilk kez 1964’te piyasaya sürüldü. Günümüze dek karakteristik tasarımı ve sürüş dinamikleriyle özünü koruyarak evrimleşen model, her daim performans odaklıydı. Güncel nesli 2019’dan beri yollarda. Başarısının sırları arasında tasarım sürekliliği ve arkadan motorlu yapısıyla benzersiz sürüş hissi var. Üstü açılabilir versiyonları bulunan 911’in, ülkemizde en ucuzu 27, en pahalısı 52 milyon TL’den satılıyor.

Renault 5

Listemiz sadece erişilmesi zor, çok pahalı modellerden oluşmuyor. Bunun en iyi örneği elektrikli olarak yeniden doğan Renault 5. İlk olarak 1972’de tanıtılan model, ekonomikliği, pratik ve renkli tasarımıyla 70’ler ve 80’lere damgasını vurmuştu. Şehir içi kullanıma uygunluğunun yanı sıra sportif versiyonlarıyla farklı kitlelere hitap etmişti. 5,5 milyondan fazla satışla tarihteki en başarılı Fransız otomobillerinden biri olurken üretimi 1996’da sonlandı. Geçen yıl banttan inmeye başlayan yeni modelse yüzde 100 elektrikli. Orijinal tasarıma saygı duruşunda bulunan araç, yaklaşık 400 km menzil sunuyor. Türkiye’deki başlangıç fiyatıysa 1.450.000 TL.

Mercedes-Benz G Serisi

1979'dan günümüze, neredeyse hiç değişmeyen köşeli tasarımı, üstün arazi yetenekleri ve zamanla kazandığı lüks kimliğiyle dünyanın en ikonik SUV’lerinden biri o. Başlangıçta askeri kullanım için tasarlanan modelin geliştirme merkezi Avusturya’nın Graz şehriydi ve hâlen G Serisi burada üretiliyor. 2018'de orijinal tasarım korunarak kapsamlı bir şekilde yenilendi. Daha geniş iç hacim ve modern sürüş destek sistemlerine kavuşurken, dizel ve benzinlinin yanına geçtiğimiz yıl elektrikli versiyonu da eklendi. Dayanıklılık ve lüksün sembolü olan G Serisi, Türkiye’de 12.657.000 TL’den satılıyor.

Ford Ranger

Geçen sene Türkiye ve Avrupa’da en çok satan pikap modeli olan Ranger, ilk kez Kuzey Amerika pazarına özel olarak 1983’te tanıtıldı. Orta sınıfta yer alan araç 90’larda daha aerodinamik bir tasarıma evrildi. Güçlü dizel motorları ve yüksek çekiş kapasitesiyle bilinen modelin son nesli 2022’den beri yollarda. Dayanıklılık ve off-road kabiliyeti ile öne çıkan pikabın ülkemizdeki fiyatı 2.960.300 TL’den başlıyor.

Honda Type R

Yüksek devirli motoru, hafif yapısı, yarış odaklı süspansiyon ve minimal konfor unsurlarıyla saf sürüş zevkine odaklanan model 1992 yılında doğdu ve zamanla efsaneleşti. Spor otomobiller arasında özel bir yeri bulunan Type R’ın güncel versiyonunda 329 beygir güç üreten 2 litrelik motor bulunuyor. Pistte ve gündelik sürüşte eğlenceli, güvenilir ve zamansız bu modele özgü olarak kırmızı Honda logosu kullanılıyor. Sürücü odaklı araçta vites geçişi ve gaz tepkisi ön plandayken, dönüş kabiliyeti de çok gelişmiş vaziyette. Türkiye fiyatıysa 4.890.000 TL.

Mini Cooper

Otomobil dünyasında tasarımıyla ayrı bir yere sahip Mini Cooper’ın doğuşu aslında 1959’a kadar uzanıyor. İngiliz markanın üretimi 1980’lere kadar British Leyland, ardından Rover Group çatısı altında sürerken, 1994’te BMW tarafından satın alındı. Asıl değişimi bu tarihten sonra yaşayan Mini, yeniden tasarlanarak 2001’de piyasaya çıktı. Retro tasarımıyla orijinal Mini’ye selam dururken, modern güvenlik ve konfor özellikleriyle öne çıktı. Üç ve beş kapılı versiyonlarının yanı sıra üstü açılabilir cabrio modeli de pazarda yer alıyor. Verdiği sürüş keyfiyle özel bir yeri olan aracın üç kapılısı 2.752.400 TL’den satılıyor.

BMW Z4

Markanın üstü açılır iki koltuklu spor otomobil geleneğini sürdüren roadster modeli, saf sürüş zevki ve modern tasarımıyla 2002’den beri üretiliyor. James Bond’un aracı olarak bilinen Z3’ün yerini alan araç, ülkemizde Z4 sDrive30i versiyonuyla satışta. 258 beygirlik gücüyle sıfırdan 100 km hıza 5,4 saniyede erişen model, eğlenceli sürüşü, arkadan itişli oluşu ve uzun kaput-kısa arka oranlamasıyla klasik bir roadster’i modern teknolojilerle buluşturuyor. Türkiye fiyatıysa 7 milyon TL.

Maserati GranTurismo

İkonik araçlar listemizin en genç üyesi, zarafet ve performansı harmanlayan GranTurismo’nun ilk nesli 2007’de tanıtıldı. Ferrari ile ortak geliştirilen 4,2 litrelik sekiz silindirli motoru 405 beygir gücündeydi. Zaman içinde çeşitli versiyonları üretilen ve makyajlar geçiren modelin ikinci nesli 2023’te pazara çıktı. Uzun mesafeleri yüksek hız ve konforla aşan otomobil felsefesi taşıyan İtalyan model, 5 metre uzunluğunda. 3 litrelik altı silindirli motorundan 490 beygir güç alan aracın sıfırdan 100 km hıza ulaşma süresi 4 saniyenin altında. Ülkemizde en ucuz versiyonuysa 22 milyon TL’den pahalı.