YTÜ’de Gazze yürüyüşü: Yaşanan sessizliğe razı değiliz Gündem Haberleri
Yenisafak sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuru yapıyor.
Gazze’de yaşanan katliamlara ve sivil kayıplara dikkat çekmek amacıyla Yıldız Teknik Üniversitesi’nde (YTÜ) öğrenci, akademisyen ve idari personel tarafından geniş katılımlı destek yürüyüşü düzenlendi.
“Gazze İçin Adalet, İnsanlık İçin Ses Ver!” sloganıyla düzenlenen yürüyüşte, çok sayıda öğrenci ve öğretim üyesi Filistin halkıyla dayanışma mesajı verdi.

YTÜ Rektörlük yönetiminin himayesinde YTÜ Uluslararası Öğrenciler Kulubü’nün öncülüğünde düzenlenen ve 49 öğrenci kulübünün katıldığı YTÜ Davutpaşa Kampüsü’ndeki yürüyüşte, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları protesto edilirken, Filistin halkına yönelik dayanışma mesajları öne çıktı. YTÜ Rektörü Prof. Dr. Eyüp Debik, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Vatan Karakaya, Prof. Dr. Ahmet Göksel Ağargün ve Prof. Dr. Hüseyin Yılmaz’ın da katıldığı yürüyüşte, öğrenciler Filistin bayrakları ve dövizlerle adalet çağrısında bulundu. Yapılan açıklamalarda, yaşananların bir savaş değil sivilleri hedef alan bir katliam olduğu vurgulandı.
YTÜ Rektörü Prof. Dr. Eyüp Debik
“Bu bir savaş değil bir milletin topyekûn susturulmasıdır”
YTÜ Rektörü Prof. Dr. Eyüp Debik, yaptığı açıklamada, “İnsanlığın ortak sorumluluğu haline gelen Gazze, sistematik bir yıkımla ve insanlığa karşı işlenen suçla karşı karşıya. Susmanın ahlâki bir seçenek olmaktan çıktığı, sessizliğin suç ortaklığına dönüştüğü bir çağın eşiğindeyiz. 2025 yılı Haziran ayı itibarıyla, Gazze'de onlarca üniversite ve yüzlerce okul yerle bir edildi. Eğitim kurumlarının yüzde 90’ı kullanılamaz hale geldi. 12 bin 900 Filistinli öğrenci hayatını kaybederken, 785 bin öğrenci de eğitimden mahrum bırakıldı. Yine bilgiyi, düşünceyi ve umudu yaşatan 120 akademisyenin canına kıyıldı. Birleşmiş Milletler raporları bu süreci ‘scholasticide’ yani eğitim soykırımı olarak tanımlıyor. Gazze’de yaşananlar, kelimenin tam anlamıyla bir medeniyet kıyımıdır. Bu bir savaş değil, bir milletin topyekûn susturulmasıdır. Bizler, susan değil düşünen, üreten, konuşan ve harekete geçen bir akademik topluluğun parçası olarak, bu insanlık dramının karşısında vicdanlarımızı diri tutmakla, değerlerimizi korumakla ve sesimizi yükseltmekle mükellefiz. Bugün burada, yitip giden her bir yaşamın, yıkılan her bir okulun ve kesintiye uğramış her bir hikâyenin önünde saygıyla eğiliyor; eğitimin, barışın ve insanlık onurunun her şart altında korunması gerektiğini bir kez daha güçlü bir şekilde dile getiriyoruz” dedi.

“Gazze’de insanlar sessizlikle de öldürülüyor”
Yürüyüş sırasında konuşan YTÜ Makine Fakültesi Endüstri Mühendisliği Öğrencisi ve YTÜ Uluslararası Öğrenciler Kulübü Başkanı Filistinli Anas El Saleh, ailesinin yaşadığı 1948 göçünü anlatarak, “Ben buraya sadece bir öğrenci olarak çıkmadım. Ben buraya, işgal altında doğmuş bir halkın torunu olarak çıktım! Dedem, 77 yıl önce geri döneriz diye evinin anahtarını boynuna asarak Filistin’den canını kurtarmak için ayrıldı. O anahtar halen bizde, o ev halen Filistin’de ama o zulüm de halen orada. 77 yıl geçti ama plan değişmedi, katliamlar bitmedi. Bugün burada sadece Filistin için değil, insanlık, onur için bir aradayız. Gazze'de gözlerimiz önünde bir halk yok ediliyor. Çocuklar, kadınlar, sağlık çalışanları, öğretmenler, herkes evde bulunarak bir halk sistemli olarak katlediliyor. Bu bir savaş değil. Bu bir katliamdır. Dünyaya haykırdık ve haykır devam edeceğiz. Açlığı bir silah olarak kullanan bir orduya karşı susmak, onun suçuna ortak olmaktır. Gazze'de insanlar sadece bombalarla değil, açlıkla, susuzlukla, ilaçsızlıkla öldürülüyor. Bunun adı savaş değil. Bunun adı soykırımdır. Üniversiteler özgür düşüncenin, adaletin ve barışın filizlendiği yerlerdir. Biz sadece sınavlara değil, insanlık sınavına da giriyoruz. Bugün sessiz kalırsak, yarın kendi vicdanımızdan geçemeyiz” diye konuştu.

Açıklamada, Doğu Türkistan’daki insan hakları ihlallerine de dikkat çekilerek tüm mazlum coğrafyaların sesi olunması gerektiği ifade edildi. “Gazze’de insanlar, yalnızca bombalarla değil sessizlikle de öldürülüyor. Bu sessizliğe razı değiliz” sözleriyle, toplumsal duyarlılık çağrısı yapıldı. Yürüyüş, “Adalet için ses ver” mesajıyla sona erdi.
Yürüyüş sırasında Gazze’ye yardım götürmek üzere yola çıkan Madleen Gemisi’nin uluslararası sularda durdurulması da öğrenciler tarafından kınandı. Yapılan açıklamada, bu müdahalenin uluslararası hukukun ihlali ve açık bir insanlık suçu olduğu belirtildi.







