Yusuf Dikeç i James Bond için Hollywood dan aradılar
Halktv sayfasından elde edilen bilgilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuru yapıyor.
Milli atımımız Yusuf Dikeç, gümüş madalya kazandığı Paris 2024 Olimpiyatları'ndaki atış tarzıyla dünyada gündem olmuştu.
Yusuf Dikeç'in ünü hızla yayılmış, diğer branşlarda da pek çok sporcu madalya aldıktan sonra aynı pozu vermişti.
Milli atıcıyla İtalyan basınından La Gazzetta dello Sport da bir röportaj yaptı.
Dikeç'in röportajdaki konuşmalarından öne çıkan bölümler şöyle:
- İlk kez askerde silah tuttum. Eğitmenim, duruşumu ve sakinliğimi fark edip 'Bu sporu denemelisin' dedi. Denedim, bir daha da bırakmadım. Günün büyük kısmı antrenman, çay, ailem ve kedimle geçiyor. Şöhret güzel ama beni değiştirmedi.
- Tetik çekmek değil önemli olan. Atıcılık, agresiflik değil, nefes ve kontrol meselesi. Gerçek hedef, kâğıtta değil, insanın içinde. Benim için doğal bir duruş. Hiç kimseyi taklit etmedim. Ellerim cebimdeyken daha rahat hissediyorum, daha az düşünüyorum. Bu tarzın adı varsa 'sakin isabet' diyelim.
- Bir kişi, 'Sen hedefleri vuruyorsun ama sanırım kalpleri de vuruyorsun' yazmış. Gülümsedim. İnsanlar artık beni sadece bir sporcu olarak değil, bir simge olarak görüyor. Madalyamı ülkeme ve sessizce çalışan genç sporculara adadım.
- Her atış nefesle başlar, nefesle biter. Nefes kontrolü, adrenalinle baş etmenin anahtarıdır. Soğukkanlı bir zihinle, tutkulu bir kalp gerekir. Duygusuz olursan hedefi kaybedersin, sakin olmazsan isabeti.
"TÜRK BAYRAĞINI OMZUMDA HİSSEDİYORUM"- Boş zamanlarımda en çok ailemle olmaktan keyif alıyorum. Kızımla ve kedimle doğada ya da evde sessizce zaman geçirmek bana huzur veriyor. Bazen bu, olimpiyat kürsüsünden bile daha değerli.
- Olimpiyatlar her sporcu için zirvedir ama benim için bu, yarışmaktan fazlası. Her atışta Türk bayrağını omzumda hissediyorum. Disiplin, sabır ve inançla neler başarılabileceğini göstermek istiyorum.
- Dünyanın dört bir yanından mesajlar alıyorum. Hollywood'dan bile aradılar. James Bond filmine dair şaka yollu bir teklif geldi. Ben de 'Benim işim hedefi vurmak, Bond'un işi hayatta kalmak' diye yanıt verdim. Eğlenceliydi.


