SonTurkHaber.com
close
up
Yusuf Tekin neden zorunlu eğitim kaldırılsın diyor?

Yusuf Tekin neden zorunlu eğitim kaldırılsın diyor?

SonTurkHaber.com, Halktv kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi yayımlıyor.

“Çocuklar okulda aç, susuz kalmakta, sağlıklı içilebilir suya bile, bir öğün yemeğe bile erişememektedir. Zorunlu eğitim süresi tartışması ile amaçlanan “eğitim devlete masraf” denilerek eğitime sadece eğitimi parayla satın alabilen ulaşsın. Emekçilerin, yoksulların çocukları aile yılı, doğurganlık azalıyor şeklinde ifadelerle çocuk yaşta işçi olsun, çocuk yaşta evlensin. Yoksulluktan, çaresizlikten kaynaklı imam hatiplere, tarikatlara, tarikat yurtlarına mecbur kalsın istiyorlar.”

Velider Genel Başkanı Ömer Yılmaz ile eğitimimizi konuştuk.

Milli Eğitim Bakanı; bazı ailelerin kız çocuklarını erkeklerle aynı okula göndermek istemediğini, bu sorunu çözmek adına kız çocuklarına özel okullar açılabileceği, kız çocuklarının eğitim hakkından mahrum kalmaması adına kız okullarının açılabileceğini ifade etmiş.Karma eğitimin tartışılmaya açılması konusunda görüş ve önerileriniz nedir?

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin müsteşarlığı döneminde de zaman zaman karma eğitimi tartışmaya açarak özellikle ailelerin kız çocuklarını erkeklerle birlikte okutmak istemiyor tezi üzerinden bu uygulamaya zemin hazırladığını biliyoruz.

Hayatın karmalığının bir benzeridir okullar. Eğitimde alınan kararlar insanların yaşam tarzı, inançları ve kültürel özelliklerine bakılarak düzenlemez. Eğitim evrensel ilkeler üzerinden planlanan tamda yaşamın bir yansımasıdır. Laik bir yaşam tarzı bu karmalığa işaret eder. Aslında mesele laikliğe, sekülerliğe açılmış bir savaştır. Kadını yaşamın işinden çektiğinizde geriye ne kalırsa okullardaki kız çocuklarını erkeklerden ayırdığınızda aynı sonucu doğurursunuz. Bakanın bu açıklaması tek cinsli okullar ancak dinci, talibancı zihniyetle savunulabilir. Bu bir toplumsal talep değildir. Biz velilerin hiçbir zaman böyle bir talebi olmamıştır, olamazda. Haliyle MEB aileleri bilinçlendirme ve doğru yönlendirme yerine tam tersine bizzat kendisi dincilik yapmaktadır.

Diğer taraftan bizzat Bakanlığın verilerine bakıldığında bakan Yusuf Tekin kendi kendini yalanlıyor. Kadınlar değil erkekler daha fazla okuldan kopuyor, daha başarısız bulunuyor. Erkek kadın fark etmeksizin tek cinsli okullar karma okullara göre daha başarısız bulunuyor. Daha da önemlisi okullar arasındaki başarı farklılaşması, nitelikli eğitime eşit şartlarda erişim olanağı, nitelikli eğitim olanağı, okul ulaşımı gibi tüm aileler doğru düzgün okul ve eğitim istiyor. Tek cinsli okulların başarı durumu, bu okullardaki öğrencilerin nitelikli eğitim haklarının ihlal edildiğinin açık göstergesidir. Daha da önemlisi çocuklar okulda aç, susuz kalmakta, sağlıklı içilebilir suya bile, bir öğün yemeğe bile erişememektedir. Nitelikli eğitime ve okul ortamına çocukların nerdeyse yüzde 90’I erişememektedir. Bakan Tekin’i eğitimin ana sorunlarına dönmeye, bilime, akla, sağduyuya çağırıyoruz ama böyle bir çağrıya kulak verecek bir bakanlık da ortada yok maalesef.

18 yaş altında bulunan çocukların çıraklık veya meslek okuluna ( MESEM’lere ) gönderilmesi ile çocuk yaşta işçiliğe okullar aracı mı oluyor?

MESEM programı, 20. Milli Eğitim Şurasından alel acele karar olarak çıkartıldıktan sonra, hiçbir planlaması yapılmadan 2021-2022 eğitim öğretim yılının 2. döneminde uygulamaya konuldu. MESEM programının kamuoyuna tanıtımında; yaş sınırının olmadığı, en az ortaokul veya imam hatip ortaokulu mezunlarının bu programa başvurabileceği, öğrencilerin haftanın bir günü okulda dört günü işletmelerde çalışarak hem okuyup hem de para kazanabilecekleri, aynı zamanda erken yaşta sigortalı olacakları ve dört yılın sonunda meslek lisesi diplomasıyla ustalık belgesi alacakları, en önemlisi de iş garantisi olacağı şeklinde anlatıldı.

Program bu tanıtım şekliyle özellikle yoksul aileler için çok cazip görünse de, gerçek çok farklıdır:

MESEM programı, her ne kadar örgün eğitim statüsüne sokulsa da, öğrencileri okuldan uzaklaştırmaktadır. Öğrencinin haftanın bir günü okulda, dört günü işletmede olması, onları davranış olarak da olumsuz yönde etkilemektedir.

Ayrıca, bu programın ne amaçla ve kimin/kimlerin hangi ihtiyacını karşılamak için uygulamaya konulduğu çok önemlidir. MESEM programının uygulamaya konulmasının iki amacı vardır:

Mesleki ve Teknik Eğitim pahalı bir eğitim türü olduğundan, bu külfetten kurtulmak (Yetkililer bunu bir mali külfet olarak görmekteler): Mesleki ve Teknik Eğitimin olmazsa olmazı laboratuvar ve atölyeler ve buralarda eğitim için gerekli makine, donatım, ekipman; çalışma sırasında tüketilecek elektrik ve malzemeler vs. MEB bütçesi için ciddi bir yekûn teşkil etmektedir. Oysa öğrenciler haftanın dört günü işletmeye gittiğinde tüm bu külfet kalkacak, sadece haftanın bir günü teorik meslek ve kültür dersleri için okula gelecektir. Öğrencinin maaşının ödenmesi, sigorta primi gibi giderler teknik eğitime yapılan harcamayla kıyaslandığında çok cüz’i bir rakamdır.Diğer bir amaç ve en önemlisi; sermayenin taleplerini karşılamak. Çalışanın maaşının ve sigortasının devlet tarafından ödenmesi işletme sahibi açısından bulunmaz nimettir. Zira işletme sahibi işçilik giderleri için hiç para harcamadan işçi çalıştıracaktır.

MESEM programıyla ilgili, Şura’da kabul edilen 66. madde, yukarıdaki tespitimizi doğruluyor. 66. madde: İşgücü piyasasında ihtiyaç duyulan becerilere yönelik kısa süreli ulusal tanınırlığı olan mesleki ve teknik eğitim programları düzenlenmelidir. Bu madde, bu programın sermayenin ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik olduğunun açık kanıtıdır. Bu uygulamayla, çocuk emeğinin sömürülmesi devlet tarafından teşvik edilmektedir. Bu uygulama, Türkiye’nin de altında imzasının bulunduğu Uluslararası Çocuk Haklarına Dair Sözleşmeye aykırıdır. Yoksul ailelerin, çocuklarının hem okuyarak, hem de çalışarak, çıraklar ve kalfaların asgari ücretin %30’u ustalık da ise asgari ücretin %50 sini kazandıkları parayla aile bütçesine katkıda bulunmak için bu durumu kabullenmek zorunda kalmaları; bu ailelerin içinde bulundukları zor durumdan yararlanmak demektir ki, bu durum insani değildir.
Ayrıca, meslek lisesi mezunu olmak isteyen ortaöğretim kurumu mezunlarıyla, ortaokul veya imamhatip ortaokulu mezunu kalfa ve ustaların telafi eğitimi programı, meslek liselerinin haftalık ders saati ve ders programlarıyla karşılaştırıldığında arada büyük bir uçurum olduğu görülecektir. Yani, MESEM programından mezun olarak lise diploması alan bir öğrenci, aslında resmen lise mezunu olsa da fiilen gerek bilgi gerekse beceri anlamında lise düzeyinde değildir. Açıkçası MESEM programı çocuk işçiliğinin devlet eliyle meşrulaştırılmasının yanında, eğitimli ve nitelikli insan gücü de yetiştirmemektedir.
Yapılması gereken; tercihin, sermayenin ihtiyaçlarının gözetilmesi yönünde değil, çocuklarımızın nitelikli mesleki ve teknik eğitim alması yönünde olmalı, ayrıca mesleki ve teknik eğitimin mali bir külfet olarak görülmemesidir.

Eğitim öğretim yılının başından beri Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in karma eğitimin kaldırılması yönündeki beyanlarının yanı sıra basına yaptığı son açıklamalardan biri “Zorunlu eğitimi tartışmaya açmasıydı’’

Zorunlu eğitimin kaldırılması ne gibi sonuçlar doğurur? Ya da neden zorunlu eğitim kaldırılsın diyor Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin?

Çeyrek asırdır sürdürülen eğitim politikaları sonucunda kamusal bir hak olan eğitimin hak olmaktan çıkarılması ile ilgili onlarca adım atıldı. İktidarın her aldığı kararda olduğu gibi yine Maarif Platformu, Enderun Özgün Eğitimciler Derneği ve İstanbul Medeniyet Enstitüsü’nün bakanın açıklamaları ile eş zamanlı yaptığı son basın toplantısındaki açıklamalara baktığımızda zorunlu eğitim süresi tartışması ile artık eğitimin tamamen kamusal hak olmaktan çıkarılması, çocuk yaşta işçiliğin ve çocuk yaşta evliliklerin artışı amaçlanıyor. Bu yapıların kimlerden oluştuğuna, kimlerle görüşmeler yaptıklarına baktığımızda da yine aynı tablo karşımıza çıkıyor. Sermaye grupları, şirketleşmiş tarikat yapıları, STK, sendika, vakıf, dernek adı altında siyasi iktidar, sermaye yanlısı, taraftarı yapılar, isimler. Yıllardır feryat figan eğitim oranı arttıkça oylarımız düşüyor gibi onlarca cümle kurdular. Şimdi ülkemizin en büyük okul terklerinin artmasına, onlarca çocuğun iş cinayetlerinde yaşamını kaybetmesine rağmen okulla çocukların bağını daha fazla koparmanın, daha fazla çocuk işçi yaratmanın hazırlığını yapıyorlar. Ne kadar az eğitime erişim iktidar için o kadar oy. Ne kadar az eğitime erişim sermaye için o kadar fazla ucuz hatta bedava iş gücü. Ne kadar az eğitime erişim şirketleşmiş tarikat yapıları için o kadar fazla çocuk yaşta işçi, o kadar fazla çocuk yaşta evlilik, o kadar fazla tarikat yapılarına, yurtlarına, 4-6 yaş Kuran kurslarına yoksulluktan kaynaklı zorunlu bırakılan çocuklar. İstatistikler, TÜİK verileri gerçeği saklamanın bir örtüsü. Mevcut istatistiklerde İstanbul’da kız çocuklarının okullaşma oranı yüzde 91. Mahallelere göre okullulaşma oranları bilinmiyor, açıklanmıyor. Yoksul mahallelerde çocukların eğitime erişemediği, okul terklerinin arttığı kız çocuklarının bu yoksulluğu, yoksunluğu katbekat yaşadığı gerçeğinin üzeri örtülüyor. Yoksulsan ve bir de kız çocuğuysan ilk kaybeden oluyorsun.
Zorunlu eğitim süresi tartışması ile amaçlanan “eğitim devlete masraf” denilerek eğitime sadece eğitimi parayla satın alabilen ulaşsın. Emekçilerin, yoksulların çocukları aile yılı, doğurganlık azalıyor şeklinde ifadelerle çocuk yaşta işçi olsun, çocuk yaşta evlensin. Yoksulluktan, çaresizlikten kaynaklı imam hatiplere, tarikatlara, tarikat yurtlarına mecbur kalsın istiyorlar.


Sevgili hocam değerli bilgileriniz için size teşekkür ediyorum. Türkiye Hepimizin, Eğitim Hepimizin...

En son güncellemeleri ve haberleri takip etmek için SonTurkHaber.com'ı izlemeye devam edin, biz durumu takip ediyor ve en güncel bilgileri sunuyoruz.
seeGörüntülenme:103
embedKaynak:https://halktv.com.tr
archiveBu haber kaynaktan arşivlenmiştir 29 Mayıs 2025 05:32 kaynağından arşivlendi
0 Yorum
Giriş yapın, yorum yapmak için...
Yayına ilk cevap veren siz olun...
topEn çok okunanlar
Şu anda en çok tartışılan olaylar

Filistin’deki drama böyle dikkat çekti! “Sessiz olun bebekler ölüyor şimdi Gazze de

01 Ekim 2025 15:45see154

Yabancı araca ‘taşıma’ yasağı Ekonomi Haberleri

02 Ekim 2025 04:08see151

Son ankette de CHP birinci parti Sözcü Gazetesi

01 Ekim 2025 04:16see144

Borsa İstanbul da yatırımcılara halka arz şoku! Bugünden itibaren kimse alamayacak Sözcü Gazetesi

01 Ekim 2025 09:28see144

KYK yurdundan kan donduran iddia! 15 gün önce açılan yurtta soğuk su ile duş alan öğrenci kalp krizinden öldü

01 Ekim 2025 16:04see139

3.5 ton doları bankaya bavulla taşımışlar Sözcü Gazetesi

01 Ekim 2025 05:45see118

Belediyeler Birliği nde Bozbey den İmamoğlu sözleri

01 Ekim 2025 15:38see117

Sumud Filosu na baskına Türkiye den peş peşe tepkiler: Hukuksuz ve barbar saldırı kabul edilemez Gündem Haberleri

01 Ekim 2025 23:53see113

Newcastle United, Union Saint Gilloise yı güle oynaya yendi

01 Ekim 2025 21:44see113

190 dan fazla faydası var: Şifa deposu ama kıymetini bilen yok Sözcü Gazetesi

01 Ekim 2025 14:05see112

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: Türkiye Yüzyılı nın hak ettiği yeni bir anayasayı ülkemize kazandırmamız gerekir

01 Ekim 2025 21:40see111

TBMM Başkanı Kurtulmuş: Gönlümüz arzu ederdi ki CHP toplantılara katılsın

01 Ekim 2025 22:22see111

Galatasaray maçında sakatlanmıştı: Sahalara dönüş tarihi duyuruldu

01 Ekim 2025 18:50see111

Bireysel başvurular UYAP Avukat Portalı üzerinden de alınacak

01 Ekim 2025 12:19see111

MHP li Yıldız dan Demirtaş açıklaması: Bazı şeyler yapmak gerekir

01 Ekim 2025 19:33see110

Kira şampiyonları açıklandı: Zirvede bakın hangi şehir var!

02 Ekim 2025 12:16see110

FIFA Başkanı’nı duygulandırdı

01 Ekim 2025 08:22see110

Giyim üssü S.O.S veriyor Sözcü Gazetesi

02 Ekim 2025 05:32see110

Duayen gazeteci Necati Zincirkıran hayatını kaybetti Sözcü Gazetesi

01 Ekim 2025 06:34see108

Kalp krizini önlemek için 3 altın anahtar

01 Ekim 2025 07:10see108
newsSon haberler
Günün en taze ve güncel olayları