Zeytinliklere maden tehdidi! Milletvekillerine seslendi, “Cehenneme giden son viraj” diyerek uyardı!
Halktv sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuruda bulunuyor.
TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Baki Remzi Suiçmez, yazılı bir açıklamada bulunarak zeytinliklerin madencilik faaliyetlerine açılmasdının önünü açan yasa tasarısının geri çekilmesini istedi. Suiçmez, "İlk imzacıları arasında maden şirketi sahibi olanlar dahil iktidar partisi milletvekilleri tarafından hazırlanarak 13 Haziran 2025 tarihinde TBMM’ye sunulan kanun teklifi, TBMM Genel Kurulu gündemine getirildi" ifadelerini kullandı.
Zeytinlikleri madene açacak yasa teklifine karşı köylüler geceyi Ankara sokaklarında geçirdi!
"TBMM’nin tatile girmesi ertelenerek hızla 3 Temmuz 2025 tarihinde TBMM Genel Kurulunda teklifin geneli hakkında görüşmeleri yapılan, oylamada yeterli milletvekili çoğunluğu olmadığı için maddelerinin görüşülmesine 8 Temmuz 2025 tarihinde geçilecek olan Torba Yasa; birkaç maden ve enerji şirketinin çıkarları için yatırım süreçlerinin hızlandırılması gerekçesiyle, mevcut eksikleri olsa da yasal koruma mevzuatını yok eden ve üstün yetkili yeni görevlendirmeler ile mevcut kamu yönetimi sistemini tümüyle bozan, bilimi, planlamayı, kamu yararını, toplum çıkarını yok sayarak tarımsal üretim alanları ve doğayı belli şirketlerin hoyratça, kuralsızca ve sürekli yok etmesini amaçlayan bir çıkar, rant ve talan yasasıdır.” açıklamasında bulunan Suiçmez, “TBMM gündeminden derhal geri çekilmelidir.” dedi.
Suiçmez, açıklamasının devamında “Yasa teklifi ile hızlı ve denetimsiz şirket talanı için getirilen yeni sisteminin özeti şöyledir. Özel yetkili Bakanlık, kurumlar ve kurullar ile mevcut kamu yönetimi sistemi ve mevcut anayasal ve yasal koruma mevzuat düzeni, bazı özel şirketlerin çıkarı için yok edilmektedir.” sözlerini sarf ederek “Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, maden ve enerji şirketleri lehine görev alanları özel diğer bakanlıklar üstünde bir üst bakanlık konumuna yükseltilmeye çalışılarak, diğer bakanlıkların sorumluluklarını değil görevlerini üzerine alarak, şirketlerin taşeronu olarak her türlü izin ve uygulamada görevlendirilmektedir. Oysa Bakanlıklar anayasal ve yasal görevlerini yapmakta eşittir.” söyleminde bulundu.

“Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’ya açık çağrımızdır. Maden ve enerji şirketlerinin rantına dayalı talan isteğiyle topraklar, tarım alanları, zeytinlikler, meralar, ormanlar, su havzaları, biyoçeşitlilik vahşice yok edilirken, cehenneme giden son virajda şimdi konuşun, tarafınızı seçin, açıklayın.” diyen Suiçmez, “Anayasa 44., 45., 169., 170. ve hatta 56. maddeleri yanında, özellikle 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu, 4342 sayılı Mera Kanunu, 3573 sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanun, 6831 sayılı Orman Kanunu sorumlusu Bakan sizsiniz. Tarım ve Orman Bakanlığı`nın anayasal ve yasal temel görevi toprakları, zeytinlikleri, meraları, tarım alanlarını, ormanları, su havzalarını koşulsuz korumak iken, bu görevini yok sayarak, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın doğayı ve tarım alanlarını yok edecek uygulamalarına rıza göstermesi, aracılık yapması kabul edilemez.” sözlerini sarf etti.

“TBMM’de pek çok ciddi çekincelerimize rağmen oylarınızla yeni yasalaşan İklim Kanunu’nda önemli karbon yutak alanları olan meraların, ormanların, zeytinliklerin korunmasından bahsedilirken, gündemdeki torba yasa teklifi ile koordinatı belli alanlardaki şirketlere özel kömür santrali ve fosil yakıt çıkarımı ile doğal alanlar yok edilecek, kendinizle çelişmeyin, teklifteki düzenlemelere izin vermeyin.” ifadelerini kullanan Su içmez, “Yasa teklifinin oylarınızla yasalaşması halinde, yasanın iptali amacıyla Anayasa Mahkemesine götürülmesi ve iptal edilse bile Anayasa Mahkemesi iptal kararlarının geriye yönelik işlememesi nedeniyle, geri dönülemeyecek zararlar verecek şekilde koordinatları belli zeytinliklerin ve tarım alanlarının belli şirketlerin çıkarı için yok edilmesi çıkarcılığına izin vermeyin. 3573 sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanun yok sayılarak şirket talanını resmileştirmek isteyen girişimlere, yargı engeli ve kamuoyu baskısı ve TBMM bile 10 kez izin vermezken, sizler 11'inci kez izin vermeyin.” açıklamasında bulundu.
AKP'li Güler zeytinlik sorusuyla küplere bindi! Şu AK Parti’ye bir teşekkür edin ya!
Suiçmez, “Zeytinliklerin, meraların, ormanların, tarım alanlarının, maden ve enerji şirketlerinin sınırsız ve keyfi kullanımına açılmasını öngören yasa teklifine karşı, yöre halklarının istemediği ve toprak anaların yıllarca ve şu an bile neden direndiklerini görün, yok oluş değil var oluş adına milletin vekili olarak bu teklife hayır diyerek bu talana izin vermeyin.” söyleminde bulundu ve “Şirket karları için değil doğa ve üretim alanı talanına karşı tüm ülke ayakta, görün. Yaşam alanları için direnen, yaşama hakkı için feryat eden, zeytinlikleri, sebzeleri, meyveleri, hayvanları, çocukları, geçmiş ve gelecekleri için direnen Muğla Milas İkizköy halkını, tarımsal üretim kültürünü geleceğe taşıyan üreten kadınları, insanları görün, dinleyin, anlayın, bu talan yasasına izin vermeyin.” dedi.

Sözlerinin devamında, “Topraklarımıza, zeytinliklerimize, meralarımıza, ormanlarımıza, tarım arazilerimize, su havzalarımıza, kültürel varlıklarımıza, doğamıza, çevremize sahip çıkmak için, kamu yararını ve toplum çıkarını korumak için, birkaç şirketin özel çıkarını düzenleyen torba yasa teklifine karşı çıkın, izin vermeyin. 1 ağacı kesmek, 1000 yıllık hafızayı yok saymaktır. Kültürel mirasın önemi kadar bu yasa teklifine oy verirken, ülkemizin gıda güvencesine, gıda güvenliğine, halk sağlığına etkilerini de düşünün.” ifadelerini kullanan Suiçmez, “Kamuoyunun haklı tepkisi kadar, vicdanınızla, anayasa ve yasalara aykırı teklifin yasalaşmasına izin vermeyin. Doğayı ve üretim alanlarını korumayı ve halkın yerinde mutlu yaşamasını değil, bazı şirketlerin kısa vadeli kâr için doğayı yok eden ve halkı yok sayan çıkarını düzenleyen torba yasayı TBMM Genel Kurul gündeminden geri çekin." söyleminde bulundu.
Tane tane anlattı: Zeytinlik yasası çıkarsa o bölgede neler yaşanacak?


