Zirai don sadece meyve sebzeyi vurmamış! Onlar da aç kaldı!
SonTurkHaber.com, Halktv kaynağından alınan verilere dayanarak duyuru yapıyor.
Türkiye geçtiğimiz ay zirai don felaketi yaşarken, üreticiler zarar endişesine düşerken, tüketiciler de ürün bulunamayacağı ve ya pahalı olacağı kaygısı taşıyor.
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı zararın sadece 16 meyve çeşidinde olduğunu açıklasa da birçok üretici durumun böyle olmadığını söylüyor. Dondan zarar gördüklerini söyleyen bir grup da arıcılar oldu.
CHP’li Ömer Fethi Gürer'in sorunlarını dinlemek üzere ziyaret ettiği Niğdeli arıcılar, sahte bal, zirai don, tarım ilaçları ve destek yetersizliği nedeniyle iş yapamaz hale geldiklerini anlattı.
Niğde’nin Çamardı ilçesinde arıcılarla bir araya gelen Gürer, “Baldaki en büyük sorun sahte ürünler. Tüketici ayırt edemiyor, gerçek üretici ise rekabet edemeyince arıcılığı bırakıyor. 9 milyon koloniye ve 120 bin ton üretime rağmen, süzme ve petek balda sahtecilik ciddi boyutta. Kayıt dışılık da cabası” dedi.
DON ÇİÇEKLERİ VURDU
Zirai dondan olumsuz etkilendiklerini anlatan üretici Eren Erdoğan şunları söyledi:
“Bu yıl ağaçlar çiçek açmadı, arılar beslenemedi. Arı ölümleri arttı. Don ve çiçek azlığı nedeniyle bal üretimi düşecek. Eskiden bu dönemde ürün tüm katta olurdu, şimdi 7-8 çıtada kalan arılarımız var,” dedi.
Erdoğan, “İlaçlamalar yaygın, desteklemeler yetersiz. Şeker fiyatı da çok arttı. Arılar zayıf, bu sene Çukurova ve Kuşadası’na belki gidemeyeceğiz.”if (!$ISMOBILE) : ?>include(__DIR__.'/320x100.php');?>“Pazarda sahte bal nedeniyle bizim bal değerini bulamıyor. Sadece sivrisineği değil, bataklığı kurutmak gerek,” derken, üretici Lütfü Erdoğan da “Raflarda 50-60 liraya satılan sahte bal, şeker bile değil. Biz gerçek üreticiler sesimizi duyuramıyoruz,” dedi.
Lütfü Erdoğan ayrıca, “Türkiye’de arıcılık için ilaç yok denecek kadar az. %90’ı ithal. Hem pahalı hem ulaşılması zor. Arı biti gibi ciddi sorunlara müdahale edemiyoruz.”
Arıcıların birçok sorunla karşı karşıya olduğuna dikkati çeken arıcı Lütfü Erdoğan, “2000-2500 metrelere çıkıyoruz, çam sağımı için Ege’ye iniyoruz. Ama bu emek ucuz ürüne dönüşüyor. Girdi maliyetleri çok yüksek” dedi.
Sahte balın analiz dışında tespit edilemediğini vurgulayarak, “O kadar iyi yapıyorlar ki, floraya uygun esans bile katıyorlar,” dedi.


