Zorlu bir konuşma nasıl yapılır?
T24 sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuru yapıyor.
İş arkadaşlarınızla, komşularınızla, arkadaşlarınızla ya da sevdiklerinizle zaman zaman yapmanız gereken zorlu konuşmalardan kaçınıyor musunuz?
Aslında birçoğumuz bunu yapıyoruz çünkü bu tür konuşmaların çatışmaya yol açabileceğini ya da kendimizi garip, kırılgan ya da stresli hissettirebileceğini biliyoruz.
Klinik psikolog Kimberley Wilson, bunun neredeyse evrensel bir insan deneyimi olduğunu söylüyor: "Hayatta istediğiniz her şey aslında zor bir konuşmanın diğer tarafındadır ve biz çoğu zaman, bunu görmezden gelirsek kendiliğinden ortadan kalkacağını düşünürüz. Ama kalkmaz."
Wilson'a göre, daha sağlıklı ilişkiler kurmak istiyorsanız bunu tek başınıza yapamazsınız. Ve hayatınızda anlamı olan ve uzun süre kalacak birisiyle süregiden bir ilişkiniz varsa, o zor konuşmayı gerçekten yapmayı düşünmek değerli olabilir.
Ayrıca Kimberley Wilson, bu zor konuşmaları gündeme getirdiğimizde bunun faydalı sonuçlarını göreceğimizi söylüyor ve ekliyor: "Çoğu zaman olan şey, diğer kişinin bizim o büyük ve görmezden gelinen sorunu dile getirmiş olmamızdan dolayı yaşadığı rahatlamadır."
Kimberley Wilson, What's Up Docs? adlı podcast serisinde, Chris ve Xand van Tulleken'a zor konuşmaların neden yapmaya değer olduğunu ve bunlara nasıl hazırlanmanız gerektiğini anlattı.
İşte Kimberley Wilson'ın 10 maddelik zorlu bir konuşma yapma planı:
Görsel: Getty Images
1.Konuşmayı yapmamanın bedelini düşünün
Başlamadan önce, bu konuşmanın sizin için neden önemli olduğunu düşünmek için biraz zaman ayırın.
Bu konuşmadan kaçınmanın iyi olma halinizi nasıl olumsuz etkilediğini listeleyin. Sessiz kalmak; değerlerinizi, özbenlik duygunuzu ve nihayetinde akıl sağlığınızı zedeleyecek mi?
2. Faydalarını gözden geçirin
Bu konuşmayı yapmanın size sağlayacağı tüm faydaları listeleyin ve bunları gözünüzde canlandırın.
Söz konusu olan durum yalnızca karşı tarafı değiştirmeye çalışmakla ilgili değil; bu konuşmanın size uzun vadede neler katabileceğiyle ilgili: daha fazla özgüven, daha yüksek özsaygı, güçlenen direnç.
3. Sürdürmeye değip değmeyeceğine karar verin
Şimdi sırada yapacağınız konuşmanın artı ve eksilerini tartıp, faydaların korkularınıza ağır basıp basmadığına karar vermek var.
Bu ilişki sizin için ne kadar önemli?
Kimberley Wilson'a göre konuşmanın değmeyeceğine karar verdiyseniz, bu adımda tamamen vazgeçebilirsiniz.
4. Güvendiğiniz birinden destek alın
Güvendiğiniz birine bu konuşmayı yapacağınızı söyleyin. Size tarafsızlık ve destek sağlayabilir.
Ne söylemek istediğinizi prova edin ve bu kişinin geri bildirimini alın.
Ancak, bu konuşmayı yapmanın güvenli olup olmadığını da göz önünde bulundurun.
Fiziksel ya da duygusal şiddetin söz konusu olduğu durumlarda, bu tür bir konuşmayı yapmamak daha güvenli olabilir. Böyle bir durumda önce profesyonel yardım alın.
5. Konuşmayı başlatın
İşte en zor adım! Kimse "Seninle konuşmamız lazım" gibi bağlamı olmayan bir cümleyle karşı karşıya kalmak istemez. Bu, karşı tarafta gerginlik yaratabilir ve tepkisiz kalmasına neden olabilir.
Bunun yerine, "Bir ilişkimiz var ve bunu daha iyi hale getirmek istiyorum. Sen ne dersin?" gibi bir soruyla yaklaşabilirsiniz.
Bazı insanlar konuşmaya hazır ya da istekli olmayabilir, bu yüzden "hayır" cevabına da hazırlıklı olun. Eğer karşı taraf konuşmak istemezse, enerjinizi bu kişiye mi yoksa daha dürüst ilişkiler kurabileceğiniz başkalarına mı yönlendireceğinize o zaman karar verirsiniz.
Ve unutmayın, konuşma davetiniz reddedilse bile bu adımı atmış olmanın cesaret duygusu sizin kazanımınız olur.
6. Hazırlık yapın
Duygusal olarak yoğun bir durumdayken beynimizin dürtü kontrolü, planlama ve mantıklı düşünme gibi işlevleri kendini kapatabilir.
Bu nedenle konuşmaya hazırlıklı olmak önemli.
Ne söylemek istediğinizi maddeler halinde ya da bir mektup şeklinde yazın. Eğer konuşma sırasında sıkıntı, endişe hisseder veya üzülürseniz, bu notlara dönüp odaklanabilirsiniz.
7. Yüz yüzeyken konuşun
Mümkünse tarafsız bir ortamda ve yüz yüze buluşun çünkü beden dili ve mimikler iletişimde çok önemlidir. İnsanın mimikleriyle ifade ettiği birçok nüans ve empati, e-posta ya da mesajda aktarılamaz.
Konuşma sonrası hazırlık sürecinde yazdığınız mektubu ya da notları karşı tarafa bırakabilirsiniz. Bu, söylediklerinizi hatırlamasına yardımcı olabilir.
8. Karşı tarafa düşünme ve tepki verme zamanı tanıyın
Karşı taraf sizin böyle hissettiğinizi bilmiyor olabilir ya da kendi duygularıyla baş etmekte zorlanıyor olabilir.
Siz cevap ya da açıklama bekliyor olsanız da, onların da süreci yaşamasına alan tanımak daha adil olacaktır. Onların bakış açısını dinlerken de istek ve merak gösterin.
9. Kendinize toparlanma zamanı tanıyın
Duygular bedende de etkisini gösterir ve bu konuşma oldukça yoğun geçebilir.
Bu yüzden konuşmadan sonra bir şey planlamayın. Ajandanızı boşaltın ve doğada yürüyüş, günlük yazmak ya da sadece uyumak gibi sizi rahatlatacak, stres düzeyinizi düşürecek aktivitelere zaman ayırın.
10. Konuşmaya geri dönün
Tüm sorunların tek bir konuşmayla çözülmesini beklemeyin. Karşı taraf da birçok farklı duygu hissedecek ve bu konuşmayı sindirmeye ihtiyaç duyacaktır.
Belki bir hafta sonra "Bir kez daha konuşsak olur mu?" gibi bir mesaj gönderebilirsiniz.
Sonuç olarak önemsediğiniz biriyle aranızdaki sorunları çözmeye çalışıyorsanız, konuşma ne kadar zor olursa olsun bu değerlidir ve aranızdaki ilişkiye mutlaka fayda sağlar.
Kimberley Wilson'ın dediği gibi, "Eğer önemliyse, o zamanı ayırmaya değer."


