100 günün bilançosu Agos
Agos sayfasından elde edilen bilgilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuru yapıyor.
Mitinge bakıldığında İmamoğlu’un tutuklanması sonrasındaki toplumsal hareketliliğin sürdüğünü söylemek mümkün. Özel de bu kalabalığın toplanmasından doğal olarak memnundu. Özel Saraçhane mitingini yaparken İzmir’in eski belediye Başkanı Tunç Soyer ve onlarca belediye çalışanı yolsuzluk iddiasıyla daha yeni gözaltına alınmıştı. Velhasıl darbe ile mücadele sürüyor sürmesine ama her darbede olduğu gibi bunda da uzun ve çetin bir yol CHP'yi ve muhalefeti bekliyor
İBB Başkanı ve CHP’nin cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının üzerinden 100 gün geçti. CHP bu vesileyle 1 Temmuz gecesi Saraçhane’de yine büyük bir miting gerçekleştirdi, CHP Lideri Özgür Özel bir konuşma yaptı, alanda yine binlerce kişi toplandı.
Mitinge bakıldığında İmamoğlu’un tutuklanması sonrasındaki toplumsal hareketliliğin sürdüğünü söylemek mümkün. Özel de bu kalabalığın toplanmasından doğal olarak memnundu. Konuşmasında "Bu ülkeyi korkanlar, sinenler, teslim olanlar değil direnenler kurdu. Bizi korkutamazsın. Yüz gün önce burada söyledim, bir daha söylüyorum; ey Erdoğan biz korkuyu evde bıraktık" dedi. Özel ayrıca şunları söyledi: “Her darbenin başında bir cuntası olur. Bu darbenin de üç savcısı, üç hakimi, üç gizli tanığı, iftiracıları var. Ve bu darbenin başında bir başkan, bir cunta başkanı var. Milletin geçmişte cumhurbaşkanı diye seçip yetki verdiği birisi Recep Tayyip Erdoğan artık Cumhurbaşkanı değil cunta başkanıdır.”
Özel, İmamoğlu ve diğer CHP’li belediye başkanlarının tutuklanmasını bir “darbe” olarak tanımlıyor, ki bence bu tanımlama yanlış değil. Sonuçta Cumhurbaşkanı Erdoğan gelecek seçimdeki en güçlü ve seçimden galip çıkması muhtemel rakibini hiç de inandırıcı olmayan suçlamalarla tutuklattı. “Tutuklattı” diyoruz çünkü tüm bu süreçte Erdoğan bir savcı gibi her gün televizyon ekranlarında henüz hüküm giymemiş olan İmamoğlu’nu ve diğer CHP’li belediye başkanlarını ağır ifadelerle suçladı.
Kaldı ki yargının da bu ülkede uzun süredir nasıl çalıştığını da biliyoruz. LeMan dergisinde yayınlanan bir karikatür için bile (ki Hz. Muhammed’in resmedilmediği belli) Adalet Bakanı şu açıklamayı yaptı: “Milyonlarca Müslüman'ın inançlarını hiçe sayan bu provokasyon girişimine karşı gerekli hukuki adımlar gecikmeksizin atılacaktır”
Hüküm zaten verilmiş yani. Cumhurbaşkanı Erdoğan da konuya değindi ve "Mizah kisvesiyle yapılan açık bir kışkırtmadır, alçakça bir provokasyondur. Bu nefret suçuyla ilgili emniyetimiz ve yargımız hemen harekete geçmiş, gerekli süreçler başlatılmıştır. Bunun hesabını hukuk önünde verecekler biz bunun takipçisi olacağız" dedi. Açıklamalar böyle olunca LeMan dergisi çizerleri ve çalışanları tutuklandı, kimse derginin açıklamalarını dinleme ya da karikatüre bakma ihtiyacı duymadı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel hariç. Linç atmosferine katılmayan ve uzak duran tutumu önemliydi.
Kayda geçsin diye karikatürü çizen Doğan Pehlevan’ın ifadesini de burada aktaralım:
“Filistin katliamından bugüne, İran savaşı da dâhil olmak üzere karşılıklı olarak hayatını kaybeden insanlarla ilgili bu karikatür, aslında barış dolu bir çalışmadır. Karikatürde geçen Muhammed ve Musa isimleri, bu toplumlar içinde çokça kullanılan, popüler isimlerdendir. Muhammed ismi, Müslümanları temsil eden bir isim gibi görünürken; Musa ismi ise Yahudileri temsil eden bir isim olarak algılanabileceğinden dolayı bu iki ismi karikatürde kullandım. Ayrıca, eğer peygamberlerden bahsedilecekse, isimlerinin başında “Hz.” ve sonrasında “(s.a.v.)” gibi ifadeler kullanmamız gerekir ki peygamber oldukları açıkça anlaşılsın. Ancak benim burada kastettiğim, günümüzde savaşlarda hayatını kaybeden sıradan insanlardır.”
Dönelim 100 günün bilançosuna. Özel Saraçhane mitingini yaparken İzmir’in eski belediye Başkanı Tunç Soyer ve onlarca belediye çalışanı yolsuzluk iddiasıyla daha yeni gözaltına alınmıştı. Yani iktidar CHP üzerindeki baskısını gün geçtikçe artırıyor, şafak operasyonları, gözaltılar ve tutuklamalarla CHP’nin belediye işleyişine büyük bir ket vuruyor. Bu arada Kurultay davası da yine CHP’nin üzerinde Damokles’in kılıcı gibi sallanıyor. Sağolsun CHP içindeki birileri de bu Kurultay davası meselesinden, nasıl desek, bir beklenti içine giriyor. Kimi kastettiğimi herhalde anladınız.
Velhasıl darbe ile mücadele sürüyor sürmesine ama her darbede olduğu gibi bunda da uzun ve çetin bir yol bekliyor CHP’yi ve muhalefeti. Yakın tarihimiz bu konudaki “demokratik mücadele” yöntemleriyle dolu. O zamanlar da zordu ama bu sefer daha zor olacak.

