12 bin 800 yıllık platin sırrı... Meteor teorisi sarsıldı Sözcü Gazetesi
Sozcu sayfasından elde edilen bilgilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuru yapıyor.
Bu platin zirvesinin zamanlaması kritik öneme sahip. Çünkü bu iz, Dünya'nın son büyük soğuma dönemi olan ve yaklaşık 12 bin 870 ile 11 bin 700 yıl önce gerçekleşen Younger Dryas olayıyla aynı döneme denk geliyor. Bu dönem, gezegen ısınma eğilimindeyken aniden gelen büyük bir soğumayla Kuzey Yarımküre'de sıcaklıkları 15°C kadar düşürmüştü.
Daha önce bu iklimsel kırılmanın, Kuzey Amerika’daki buzul erimesiyle ortaya çıkan tatlı suyun okyanus dolaşımını bozmasıyla gerçekleştiği düşünülüyordu. Ancak bazı araştırmacılar, bu ani değişimin bir kuyruklu yıldız veya asteroid çarpması sonucu meydana geldiğini öne sürdü.
2013 yılında Grönland’dan çıkarılan buz çekirdeklerinde platin oranının normalin çok üzerinde olduğu tespit edilmişti. Ancak bu zirvede gök taşlarında yaygın olarak bulunan iridyum oranı beklenenin çok altındaydı. Bu sıra dışı kimyasal yapı, geleneksel meteoritlerle örtüşmüyordu. Bu nedenle bazı araştırmacılar, Dünya’ya çarpan "alışılmadık" bir demir asteroidin sorumlu olabileceğini düşündü.
Yeni araştırma ise bu teoriyi sorguluyor. Bilim insanları, Almanya’daki Laacher See volkanik patlamasına ait kaya örneklerini analiz ederek platin, iridyum ve diğer iz elementlerin oranlarını inceledi. Sonuç: Bu patlamaya ait kayalarda neredeyse hiç platin bulunmadı. Ayrıca buz çekirdeklerindeki platin zirvesi, Younger Dryas’ın başlamasından yaklaşık 45 yıl sonrasına denk geliyordu. Bu da söz konusu volkanik olayın soğuma döneminin sebebi olamayacağını gösteriyor.
Platin zirvesi tam 14 yıl sürmüş ve ani bir çarpma etkisinden ziyade uzun süreli bir olayın göstergesi olmuştu. Bu da bilim insanlarını başka bir olası kaynağa yönlendirdi: İzlanda’daki deniz altı veya buz altı volkanik patlamalar. Bu tür patlamalar yıllar sürebiliyor ve yayılan gazlar deniz suyuyla etkileşime girerek kimyasal bileşimini değiştirebiliyor. Bu süreçte platin gibi ağır metaller atmosfere taşınarak Grönland’a ulaşabiliyor.
Benzer bir durumun tarihi örnekleri de var. Örneğin MS 8. yüzyıldaki Katla patlaması Grönland buzlarında 12 yıl süren bizmut ve talyum zirvelerine neden olmuştu. 10. yüzyıldaki Eldgjá patlaması da buzul buzlarında kadmiyum artışına yol açmıştı.
Araştırmacılar, Younger Dryas’ın başlangıcında buz çekirdeklerinde tespit edilen devasa sülfat zirvesine de dikkat çekiyor. Bu durum, söz konusu dönemde gerçekleşmiş büyük bir volkanik patlamanın iklimde ani soğumayı tetiklemiş olabileceğini gösteriyor.
Çalışma her ne kadar yalnızca platin zirvesine odaklanmış olsa da, Younger Dryas’ı açıklamada uzaydan gelen bir çarpma yerine, geniş çaplı bir kuzey yarımküre volkanik patlamasının daha mantıklı bir açıklama sunduğu sonucuna varılıyor. Geçmişteki bu iklim kırılmalarını anlamak, gelecekteki olası büyük olaylara hazırlıklı olmak açısından büyük önem taşıyor.


