12 yüzlü nesnenin gizemi sürüyor: 3 bin yıldır çözülemeyen sır Sözcü Gazetesi
Sozcu sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuruda bulunuyor.
1739 yılında İngiltere'nin orta kesimlerinde keşfedilen gizemli bir bronz obje, arkeologların kafasını neredeyse üç yüzyıldır kurcalıyor. Bu 12 yüzlü, beşgen yüzlerden oluşan nesneye “Roma dodekahedrosu” adı verildi ve bugüne dek tam anlamıyla ne işe yaradığını kimse çözebilmiş değil.
120'den fazla örneği bulunan bu dodekahedronlar, Avusturya’dan Belçika’ya, Almanya’dan Fransa’ya kadar Roma İmparatorluğu’nun kuzeybatı bölgelerinde bulundu. Ancak dikkat çekici bir şekilde İtalya’da hiçbir örneğe rastlanmadı. Klasik arkeolog Michael Guggenberger, bu nesnelerin Kelt kökenli "Gallo-Roman" ürünler olduğunu öne sürüyor.
HİÇBİRİNDE YAZI BULUNMUYORMÖ 2. ila 4. yüzyıla tarihlenen dodekahedronlar, 12 pentagon yüzeyden oluşan, 20 köşeye sahip içi boş yapılar. Her köşede küçük bir küre, her yüzeyde ise farklı çaplarda delikler yer alıyor. Boyutları 4 ila 10 cm, ağırlıkları ise 30 ila 580 gram arasında değişiyor. Hiçbirinde yazı ya da antik sanatlara ait bir tasvir bulunmaması, gizemi daha da derinleştiriyor.
Bu nesneler mezarlarda, para saklama alanlarında ve hatta çöp yığınlarında bile bulunmuş. Bu da onların kullanımına dair tek bir açıklamanın yetersiz kalmasına neden oluyor. Silah, oyuncak, mumluk, ölçüm aleti, örgü ipliği makarası gibi 50’den fazla teori öne sürülse de çoğu şüpheli ya da çürütülmüş durumda.
Guggenberger, en mantıklı açıklamanın sembolik anlamlar taşıdığı yönünde olduğunu belirtiyor. Platon ve Pisagor’un fikirlerine dayanan bu teoriye göre, dodekahedron evrenin bütününü temsil eden bir şekildi. Antik Yunan’da dört element dört farklı şekille (ateş, hava, su, toprak) özdeşleştirilirken, dodekahedron beşinci şekil olarak evrenin sembolüydü.
İkinci yüzyılda Plutarkhos gibi düşünürlerin bu kozmik fikri yeniden canlandırdığı, bunun da Roma dönemindeki Kelt topluluklarını etkileyebileceği öne sürülüyor.
Guggenberger’in dikkat çektiği bir örnek ise Almanya’da 1966’da keşfedilen bir kadın mezarında bulunan Gellep dodekahedrosu. Bu obje, çubuk şeklindeki kemik bir artefaktın yanında yer alıyordu. Bu da dodekahedronun bir asaya monte edilerek sembolik bir asa ya da kozmik güç simgesi olarak kullanılmış olabileceği ihtimalini güçlendiriyor.
Sonuç olarak, dodekahedronlar bugüne dek çözülemeyen antik bir bilmece olarak kalmaya devam ediyor. Ancak sembolik bir amulet ya da evrenle bağlantılı bir güç simgesi olabileceği görüşü, günümüz araştırmacılarına en yakın gelen açıklama olarak öne çıkıyor.


