İki Avrupa ülkesi gerildi, 500 yıldır çözülemeyen toprak sorunu yeniden hortladı
Haber Global sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuruda bulunuyor.
Bu adalar coğrafyaları nedeniyle İspanya ve Portekiz'e yakın; ancak Portekizliler tarafından yönetiliyor. Gerçekte ise topraklarının sahibinin kim olduğu konusunda 500 yıldan uzun süredir devam eden bir anlaşmazlığın parçası bu adalar. İber Yarımadası'nın güneybatısında, neredeyse Afrika'da ve Kanarya Adaları ile Madeira'ya çok yakın bulunan Vahşi Adalar'dan bahsediyor. Hâlâ resmi olarak sahiplenilmediler.
Savage Adaları, Grande Savage, Petit Savage ve Ilhéu de Fora olmak üzere üç ayrı adacıktan oluşan küçük bir ada grubunun parçası. Kurak arazi, seyrek bitki örtüsü ve az sayıda tatlı su kaynağına sahip olan adaların yüzey alanı, Vatikan Şehri ve Monako Prensliği'nin toplam yüzölçümüne yakın olan 2,5 kilometrekarenin biraz üzerinde.
Bunlar, başlı başına deniz kuşları için bir sığınak olmalarının yanı sıra zengin bir ekolojik değere sahip olmaları ve 1970'lerden bu yana korunan bir doğa rezervi olarak belirlenmiş olmaları nedeniyle dikkat çekici.
Bu Atlantik adaları, Kanarya Adaları'ndan Tenerife'nin yaklaşık 170 kilometre kuzeyinde yer alırken, en yakın "Portekiz sınırı" olan Madeira 290 kilometre güneydoğuda. Egemenliği Portekiz'e ait ve Madrid tarafından da bu şekilde tanınmasına rağmen, 15. yüzyıldaki keşfinden bu yana günümüze kadar devam eden bir dizi anlaşmazlığa yol açtı.
İspanya mı Portekiz mi: Vahşi Adalar Kimin? İşte Tartışmanın Tarihi GeçmişiEn yaygın kabul gören versiyon, denizci Diogo Gomes'in Gine'den dönerken bu adalarla karşılaştığını ve bu nedenle de bu adaların keşfedicisi olduğunu ortaya koyan Portekiz versiyonu. Dolayısıyla Portekiz, adaları Madeira ile aynı anlamda kendi topraklarının bir parçası olarak görüyor.
Ancak, yaygın olarak kabul görmese de onu savunmak için yeterli bir argüman olan İspanyol bir versiyonu da var. Bu versiyona göre İspanya, Jean de Béthencourt'un, Kastilya Krallığı'nın Kanarya Adaları'nı fethi sırasında bu adaları eski haritalarda göründükleri gibi gördüğünü iddia ediyor.
Günümüzde de hala büyük bir sorun olmaya devam eden toprak sorunu, tarihi olarak Portekiz tarafından yönetilmesine rağmen, egemenliği İspanya tarafından çeşitli zamanlarda gündeme getiriliyor.
Sorun 1494'teki Tordesillas Antlaşması ile çözülmüş gibi görünse de, 20. yüzyılda birçok gerginlik yaşandı. Örneğin, 1932'de Portekiz takımadalar üzerinde yasama faaliyetlerine başladı; 1938'de ise Deniz Hukuku Daimi Komisyonu egemenlik konusunda Portekiz lehine karar verdi ve İspanya, İç Savaş nedeniyle karara itiraz edemedi.
Daha önce, 19. yüzyılda İspanya, ortak egemenlik (her altı ayda bir İspanya'dan Fransa'ya geçen Sülün Adası'na benzer) önermişti, ancak Lizbon bunu reddetmişti.
İspanya'ya daha yakın olmasına rağmen Vahşi Adalar neden Portekiz'in kontrolünde?1881 yılında Madrid'den Portekizlilere gönderilen bir mektupta şöyle deniliyordu:
"Madrid'deki Devlet Bakanlığı'nın kayıtlarından, adanın egemenliğinin İspanya'ya mı yoksa Portekiz'e mi ait olduğunun belirlenemediği , Kanarya Adaları'na yakınlığı ve içinde bulunduğu adalar grubundan biri olması nedeniyle İspanya'nın kontrolü altında olduğu varsayılabilirse de, bugüne kadar bu hakkın ilan edilmediği anlaşılmaktadır."
Portekiz tarafından ise, 20. yüzyılın ortalarına kadar herhangi bir yanıt gelmedi. Ta ki Büyük Britanya'nın (İspanya'nın doğal düşmanı) bu anlaşmazlıkta arabulucu olarak hareket etmesini talep edene kadar.
Coğrafya ve Bölgesel Planlama Enstitüsü'nde araştırmacı olan Cristina Pulgar Díaz, " Portekiz-İspanyol Vahşi Adalar Sorunu. Deniz Sınırlandırmasından Jeopolitik Temsillere" adlı araştırmasında, teknik olarak "Portekiz'in keşif hakkıyla adaları kendine ait saydığını, İspanya'nın ise Madeira'dan ziyade Tenerife'ye yakın olması nedeniyle yakınlık iddiasında bulunduğunu" açıklıyor.
İspanya, NATO ile yaptığı çeşitli müzakerelerin ardından 1977'de Portekiz'in adalar üzerindeki egemenliğini resmen tanımış olsa da, bu sular coğrafi bir çatışma kaynağı olmaya devam ediyor. Son gerginlikler, bu adaların Kanarya Adaları ile Madeira arasında yer alması ve çevredeki suların balıkçılık ve doğal kaynaklar açısından önemi nedeniyle geçen yıldan bu yana ortaya çıktı.


