140 bin yıllık mezarda insanlık tarihini yeniden yazdıracak keşif Sözcü Gazetesi

Doğu Akdeniz’de, yaklaşık 140 bin yıl öncesine tarihlenen bir çocuk mezarı, insanlık tarihine dair çarpıcı bulgularla gündeme geldi. Bugünkü İsrail topraklarında yer alan Skhul Mağarası’nda ortaya çıkarılan fosil, Homo sapiens ile Neandertal insan türlerinin karışımını temsil ediyor olabilir.

İNSANLIK TARİHİNİN EN ESKİ MEZARLARINDAN

Bu çocuğun kalıntıları, insanlık tarihinin en eski mezarlarından birine işaret ederken, araştırmacılar Orta Paleolitik dönemde Levant bölgesinde farklı insan türlerinin birbiriyle genetik, biyolojik ve kültürel açıdan karıştığını belirtiyor. Bu da tarih öncesi toplulukların yalnızca Homo sapiens’ten ibaret olmadığını, daha karmaşık bir insan evrim sürecinin yaşandığını ortaya koyuyor.

İskelet, ilk başta Neandertal ile modern insan arasında bir “geçiş formu” olarak tanımlansa da zamanla anatomik açıdan modern insan olarak sınıflandırıldı. Ancak iskeletteki bazı özelliklerin, Fransa ve İspanya’da bulunan Neandertal çocuklarına benzemesi, araştırmacıları fosili yeniden değerlendirmeye yöneltti.

KARMAŞIK BİR YAPIYA SAHİP

Araştırma kapsamında çocuğun beyin kafesi ve çene kemiği bilgisayarlı tomografi yöntemiyle incelendi. Aynı zamanda iç kulaktaki kemik labirentin ilk üç boyutlu modeli oluşturuldu. Elde edilen veriler, bireyin karmaşık bir morfolojik yapıya sahip olduğunu gösterdi.

Kafatası yapısı Homo sapiens ile örtüşürken, çene kemiği Neandertal morfolojisini andırıyordu. Ayrıca, diş diziliminde de Neandertallere özgü yuvarlak bir yapı tespit edildi. Buna karşın iç kulağın kemik labirenti modern insan örnekleriyle büyük benzerlik gösterdi ve Neandertallerden ciddi şekilde ayrıştı.

'BELİRLİ BİR İNSAN TÜRÜNE AİT SAYILAMAZ'

Bu karışık yapılar nedeniyle araştırmacılar, çocuğun belirli bir insan türüne ait sayılamayacağını ve onu Skhul Mağarası’na özgü, melez özellikler taşıyan bir “paleodeme” grubunun üyesi olarak tanımlamanın daha doğru olduğunu belirtti.

Araştırmacılar, bu bulgunun Levant’taki ilk mezar uygulamalarının yalnızca Homo sapiens’e özgü olmadığını, Neandertal benzeri bireylerin de bu sembolik davranış biçimlerine katıldığını ileri sürüyor. Bu da kültürel gelişimin türler arasında paylaşıldığını gösteren önemli bir kanıt niteliğinde.

Çalışmanın başyazarı Anne Dambricourt Malasse, IFLScience’a yaptığı açıklamada, bu bulguların insan evrimindeki bazı boşlukları doldurduğunu ancak hala yanıt bekleyen birçok soru olduğunu ifade etti. 

Malasse, “Farklı Homo grupları etkileşime girmiş görünüyor ama bunlar hangi soylar? Bu çocuk Homo sapiens’ten önce Levant’ta yaşamış ve Neandertal benzeri özellikler geliştirmiş bilinmeyen bir soyun temsilcisi olabilir” dedi.