15 Temmuz’da TEM Daire Başkanı Turgut Aslan’ın Başbakan Erdoğan’a verdiği rapor FETÖ’nün darbe ve hain planlarını ortaya çıkardı! Bülent Orakoğlu

FETÖ’nün 15 Temmuz 2016 tarihinde iç savaş çıkarma ve Türkiye’yi kamplara bölme ve kalkışma planının devlet millet iş birliği ile önlenmesinin 9’uncu seneidevriyesinde 15 Temmuz 2016’da vatanımız ve milletimiz için canlarını seve seve feda eden 252 şehidimizi ve binlerce gazimizi minnet ve şükranla anıyorum. 15 Temmuz gazisi ve o dönemin Terörle Mücadele (TEM) Daire Başkanı kahraman müdürümüz Turgut Aslan darbe gecesi Jandarma Genel Komutanlığı’nda darbeci FETÖ’cü askerler tarafından rehin alınmış

FETÖ’nün 15 Temmuz 2016 tarihinde iç savaş çıkarma ve Türkiye’yi kamplara bölme ve kalkışma planının devlet millet iş birliği ile önlenmesinin 9’uncu seneidevriyesinde 15 Temmuz 2016’da vatanımız ve milletimiz için canlarını seve seve feda eden 252 şehidimizi ve binlerce gazimizi minnet ve şükranla anıyorum. 15 Temmuz gazisi ve o dönemin Terörle Mücadele (TEM) Daire Başkanı kahraman müdürümüz Turgut Aslan darbe gecesi Jandarma Genel Komutanlığı’nda darbeci FETÖ’cü askerler tarafından rehin alınmış ve koruması Hasan Gülhan’ın gözlerinin önünde infaz edildiğini açıklamıştı. Darbeci FETÖ askerleri tarafından başından vurularak ağır yaralanan Aslan, 5 ayda birçok ameliyat geçirerek hayata tutunmayı başarmıştı. Aslan, FETÖ hakkında hazırladığı rapor sonrası infaz listesine alındığını belirtti. Olaylar nasıl gelişti?

15 Temmuz gazisi ve eski TEM Daire Başkanı Turgut Aslan, darbe girişiminin yaşandığı güne dair çarpıcı açıklamalarda bulundu;

Dönemin Terörle Mücadele Daire Başkanı 1. Sınıf Emniyet Müdürü Turgut Aslan, 15 Temmuz 2016 gecesi Ankara’da yaşanan askeri hareketlilik hakkında bilgi almak için koruması Hasan Gülhan ile Jandarma Genel Komutanlığı’na gitti. Burada darbeci ve FETÖ’cü komutan eski Kurmay Albay Erkan Öktem ve beraberindeki askerler tarafından alıkonulan Aslan ve koruması Gülhan derdest edildi. İnfaz edilerek başlarından vurulan Hasan Gülhan hayatını kaybederken, ağır yaralanan Turgut Aslan 5 ayda geçirdiği çok sayıda operasyonla hayata tutunarak “gazi” unvanını aldı.

Terör örgütleriyle korkmadan mücadele ettiklerini söyleyen Aslan, Havacılık Daire Başkanlığı’nda o gece yaşananlarla ilgili açıklamalarda bulundu.

DARBECİ VE FETÖ’CÜ ASKERLER “KORUMAMIM KAFASINA ATEŞ EDEREK ÖLDÜRDÜLER”

Jandarma Genel Komutanlığı’nda alıkonulmasıyla ilgili konuşan Aslan, “O gece Jandarma Genel Komutanlığı’na gittim. Darbeci Erkan Öktem içeriye girince beni rehin aldı. Benim ve korumam Hasan Gülhan’ın ellerini bağladı. Su istedim vermedi. Lavaboya gitmek istedim. ‘Seni öyle bir yere göndereceğim ki lavabo ihtiyacın olmayacak’ dedi. Başka devletlerden mi maaş alıyorsun diye sordum. 

Türkiye Cumhuriyeti sana maaşını veriyor dedim. Korumamım kafasına ateş ederek öldürdüler. Benim başıma da ateş ettiler. Öldüğümü düşünüp oraya bırakmışlar. Beni bulduklarında şahadet getiriyormuşum.

Beni hastaneye götürmüşler.

4 beyin ameliyatı olmuşum, aylarca komada kalmışım. Uyandığımda Fetullah Gülen’in başarılı olup olmayacağını sormuşum. Başarılı olamadığının cevabını alınca rahat bir nefes almışım” dedi.

“FETÖ’NÜN İNFAZ LİSTESİNE ADIM YAZILMIŞTI

Fetullahçı Terör Örgütü - Paralel Devlet Yapılanması’nın (FETÖ/PDY) faaliyetleri ile ilgili hazırladığı raporun ardından darbecilerin hedefi olduğunu söyleyen Aslan, “Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan benden bir rapor istedi. 60 sayfalık rapor yazdım. Sonuna da,

‘FETÖ bir terör örgütüdür’

diye yazdım. FETÖ’ye yönelik tutuklamalar başlayınca onların infaz listesine adım yazıldı. Bazı tahminlerim vardı ama darbe girişimine kalkışacaklarına ihtimal vermiyordum. Hazırlık içindelermiş. Bu durumdan haberim olduğunu öğrenince de girişimlerini birkaç gün öne çekmişler” diye konuştu.

FETÖ’CÜLER ARABAMA ATEŞ AÇTI!

Uğradığı saldırılar hakkında da konuşan Aslan, “Dönemin İstihbarat Daire Başkanı Engin Dinç, yanıma koruma verilmesini önerdi. Bu öneriyi kabul etmemiştim. FETÖ’cüler arabama ateş etti. Daha sonra korumalı ve zırhlı araçla hareket etmeye başlamıştım. Mardin Nusaybin’de inceleme yapmaya gitmiştim. Orada da teröristler beni vurmak istemiş. Yakalanan teröristler silah tutukluk yaptığı için beni vuramadıklarını söylemiş” ifadelerine yer verdi.

PKK’LI TERÖRİSTLER, İNGİLİZLERLE MÜCADELEDE TÜRK MUHABERE TARİHİ AÇISINDAN ÖNEMLİ BİR YERE SAHİP MUSUL’U İNGİLİZLERDEN KURTARMAK İÇİN MÜCADELE VEREN OSMANLI ORDUSU’NUN KARAGAH SAYDIKLARI TARİHİ MAĞARADA NEDEN SİLAH BIRAKTILAR?

Yazar ve Gazeteci Yılmaz Bilgen’in haberine göre: Her ne kadar kuruluşu 1978 yılında Diyarbakır’ın Fis köyünde gerçekleşse de ilk silahlı terör eylemini 1984 yılında Siirt’e bağlı Eruh ilçesinde yapan

PKK 41 sene sonra Casene mağarasında silahlarını yakarak süreci

fiilen bitirdi. Örgüt adına ilk kurşunu atan ve iki askerimizi şehit eden Agit kod adlı Mahsum Korkmaz bu olaydan iki sene sonra Gabar’da öldürüldü.

Erken dönem Suriye ve Lübnan-Bekaa Vadisi’nde yürütülen faaliyetlerin ardından

PKK

için 90’ların başında Irak merkezli gelişmeler bir dönüm noktası oldu ve Çekiç Güç, 36. Paralel uygulamaları ve Irak işgalinin ardından ülkenin kuzeyine taşındı. Özellikle 2010 yılı sonlarından itibaren Türkiye içerisinde eylem ve hareket kabiliyetini tamamen yitiren terör yapılanması Terörsüz Türkiye projesi kapsamında fesih kararı aldı.

Silah bırakmanın yapılacağı tören alanında olağanüstü güvenlik tedbirleri dikkat çekti. Türk insansız hava araçları son 24 saatte bütün bölgeyi muhtemel provokasyonlara karşı aralıksız tarama faaliyeti yürüttü.

Sabotaj ihtimaline karşı silah bırakma alanı ile ilgili KDP, KYB, DEM ve hatta PKK içerisinde dar bir kadro dışında hiç kimsenin bilgilendirilmediği öğrenildi.

Öte yandan, terör örgütünün 41 sene sonra silahları gömme eyleminin yaşandığı Dokan ilçesine 20 kilometre mesafedeki Casene Mağarası, Türk muharebe tarihi açısından da önemli bir yere sahip.

İngilizler tarafından 1921 sonrası işgal edilen Musul’u yeniden özgürleştirmek isteyen Osmanlı Subayı Miralay Özdemir Bey komutasındaki ordu 1923 yılında Casene’yi ana karargâh olarak seçmişti.

Özdemir Bey’in 1923 yılı Nisan ayında yönettiği Revandız Harekâtı’nda ana karargâh olarak kullandığı mağarada hâlen dönemin izleri mevcut.