2010 referandumunun mimarı Prof. Can: Antidemokratikti ama asker bir dengeydi
Halktv sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com haber yayımlıyor.
Anayasa hukukçusu Prof. Osman Can, 1960'la 2010 yılları arasında askerle sivil siyaset arasında bir denge olduğunu belirterek, "Antidemokratikti ama bir dengeydi. 2010’da bu denge sivil iktidar lehine dağıldı ama sistem yine demokratik olmadı." dedi. 2010 yılında düzenlenen anayasa değişikliği referandumu öncesinde AK Parti'nin açıkladığı paketin mimarlarından olan Can, 2010 sonrasındaki sürecin bir sistem krizi olduğu ve fırsata çevirilebileceğine değinerek, "Parti içi demokrasi olmadığı için tüm otorite liderin eline geçti. Kişiselleşmiş olan her otorite bir ülke için idam fermanı gibidir” ifadelerini kullandı.
Anayasa Mahkemesi Raportörü olarak görev yaptığı dönemde kritik süreçlerde AKP lehine rol oynayan, 2010'da yapılan ve toplumsal muhalefetin karşı çıktığı anayasa değişikliği referandumunun mimarlarından olan Can, daha sonra AKP MKYK üyeliği de yaptı. 2015 seçimlerinde AKP'den milletvekili seçilen Can, ilerleyen süreçte partisiyle yollarını ayırdı.
'ANTİDEMOKRATİKTİ AMA BİR DENGEYDİ'Can, T24'e verdiği söyleşide "Kimse kendini kandırmasın, askeri vesayetin ortadan kaldırılmasından sonra Türkiye Cumhuriyeti'nin anayasal düzeninde denge denetimi olamadı.” ifadelerini kullandı ve ekledi:
'PARTİNİN LİDERİ TÜM OTORİTEYİ ELİNDE TUTABİLME İMKANINA KAVUŞTU'"Açıkçası Türkiye Cumhuriyeti'nin anayasal düzeninde demokratik denge denetim sistemi hiçbir zaman olmadı. 1960’larla birlikte asker ve sivil kurumlar arasında bir denge kurulmuştu. Antidemokratikti, ama bir dengeydi. 2010'da bu denge sivil iktidar lehine dağıldı. Sivil iktidar lehine dağıldı ama sistem yine demokratik olmadı. Bu bir sistem kriziydi ve fırsata çevrilebilirdi."
"Ancak göz ardı ettiğimiz bir husus vardı; parti içi demokrasi yoktu, lider belirleyiciydi ve askeri vesayetin de bitmesiyle iktidardaki partinin lideri tüm otoriteyi elinde tutabilme imkanına kavuşmuştu. Tüm kamu gücünü kullanabiliyordu. 2010-2013 arasında geldiğimiz aşamada, 'Ya bir dakika yeni anayasa meselesini niye biz bu kadar çok istiyoruz ki? Biz istediğimiz her şeyi aldık, yeni anayasa meselesini muhalefet düşünsün' atmosferini gözlemledim."


