24 yaşındaydı ve hasta olabileceğine doktoru bile ihtimal vermemişti... Gösterdiği tek belirti neydi? Az daha randevumu iptal edecektim
SonTurkHaber.com, Hurriyet kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi paylaşıyor.
Meagan Meadows için oldukça sıradan bir gündü. Eğitim alanındaki yüksek lisansını kısa süre önce tamamlanmış olan 24 yaşındaki Meadows, ABD'nin California eyaletinde yaşıyor ve stajyer öğretmen olarak çalışıyordu.
Meadows, sabah okula gitmeden önce tuvalete girdiğinde bir tuhaflık fark etti. Dışkısında bir renk değişikliği olduğunu gören Meadows, dikkatli baktığında bunun sebebinin kan olduğunu anladı.
Dışkıdaki kan belli belirsiz denecek kadar azdı ancak Meadows'u korkutmaya yetmişti. Meadows durumunu birkaç yakın arkadaşına anlatınca onlardan "Hemen bir doktora git" yanıtını aldı.
Genç kadın başlangıçta dışkısındaki kanın sebebinin hemoroit, stres, beslenmeyle ilgili bir sorun ya da bu üçünün bir kombinasyonu olabileceğini düşünüyordu. Nitekim ilk gittiği doktor da Meadows'a henüz çok genç olduğu için, ciddi bir şey olma ihtimalinin düşük olduğunu söyledi.
İlk testler ve taramalarda, hafif bir demir eksikliği ve dehidrasyon ile bağırsak duvarında lif eksikliğinden kaynaklanabilecek bir kalınlaşma dışında, herhangi bir anormallik tespit edilemedi.
Meadows, yine de emin olmak için bir kolonoskopi randevusu aldı. Ülseratif kolit gibi bir teşhis bekliyor, kendi kendine "Aşırı tepki veriyor olabilir miyim?" diye düşünüyordu.
Yaşadıklarını Business Insider'a anlatan Meadows, "'Alt tarafı 24 yaşındayım. Ne sorunum olacak ki?' diye düşündüm. Kendimi iyi hissediyordum ve bu nedenle utanıyordum. Hatta neredeyse randevumu iptal edecektim" ifadelerini kullandı.
CEVİZ BÜYÜKLÜĞÜNDE BİR TÜMÖR BULUNDU
Kolonoskopi sonucunda Meadows'un kalın bağırsağında ceviz büyüklüğünde bir tümör tespit edildi. Daha sonra yapılan biyopsi sonucunda tümörün kanser olduğu ortaya çıktı. Sonrasında bir dizi test daha yapıldı Meadows'un kanserinin 3'üncü evrede olduğu ve çevredeki lenf düğümlerine yayıldığı ortaya çıktı.
Meadows, "Kendime geldiğimde, annemi odaya çağırıp beni almasını istediler. Böylece doktorla hep birlikte konuşabilecektik. Durumu kabullenmek kolay değildi" dedi.
Teşhisin kendisini şoke ettiğini ve durumunu küçümsemeyip kolonoskopi yaptırdığı için mutlu olduğunu belirten Meadows, "Keşke daha bile erken yaptırsaydım" ifadelerini kullandı.
Meadows, hastalığının teşhis edildiği günden bu yana TikTok kanalında deneyimlerini paylaşıyor. 2 milyondan fazla seyirciye ulaşan Meadows, takipçilerini kendi kanseri ve erken başlangıçlı kolon kanseri vakalarındaki artış konusunda bilinçlendirmeye çalışıyor.
"BİLSEYDİM SEMPTOMLARIMI DAHA FAZLA CİDDİYE ALIRDIM"
Akranlarını bir sorun olmadığını düşünseler bile muayene olmaya teşvik etmek istediğini belirten Meadows, "Bu kadar çok gencin kolon kanseri tanısı aldığını bilseydim, semptomlarımı daha fazla ciddiye alırdım" diye konuştu.
Kolon kanseri söz konusu olduğunda, dışkıda kan olması ciddi ancak gözden kaçması kolay bir semptom. Birçok vakada hastalık ileri aşamaya gelene dek semptomlar ortaya çıkmadığından, kolon kanseri teşhisi en zor kanserler arasında sayılıyor.
Karın ağrısı veya tuvalet alışkanlıklarında değişiklik gibi tipik semptomlar oldukça muğlak olabiliyor ve huzursuz bağırsak sendromu gibi diğer rahatsızlıklarla karıştırılabiliyor.
BİRÇOK HASTA DOKTORUYLA BİLE KONUŞMAKTAN ÇEKİNİYOR
Araştırmalar, 55 yaşın altındaki kolon kanseri hastalarında en sık görülen semptomun rektal kanama olduğuna işaret ediyor.
Ancak Meadows, hastalığının 3'üncü evrede olsa da sergilediği tek semptom olan dışkısındaki kanı gözle görmenin çok zor olduğunu belirtti.
Tuvalet kağıdına bulaşmış kan olmadığını, dışkıya karışan kanın da gözle görülmesinin çok zor olduğunu bile getiren Meadows, "Endişe verici miktarda değildi. Her tuvalete çıktığımda da kan görünmüyordu. Hiç fark etmeyebilirdim. Zaten görünce de başka bir sebepten kaynaklandığını düşündüm. Kafamda, dışkıda kan olunca klozetin kırmızı olacağına dair yanlış bir ön yargı vardı" dedi.
Uzmanlar, pek çok hastanın rektal kanama hakkında konuşmakta zorlandığını ya da bu konuyu utanç verici bulduğunu ve bu nedenle doktoruna bile söylemekten çekindiğini vurguluyor.
Meadows da, "Bu oldukça hassas bir konu" dedi ve "Elbette kimse dışkısı hakkında konuşmak istemez, ama şüpheli durumları kontrol ettirmek gerek" diye konuştu.
"HER ŞEY ÇOK GERÇEKÜSTÜ"
Meadows, ameliyat ve kemoterapi dahil olmak üzere tedavi masraflarını karşılamak için ailesinin sağlık sigortasından yararlanabildiği için şanslı olduğunu söyledi.
Kemoterapi ve ameliyat süreçleri doğurganlığı etkileyebileceğinden, Meadows tedaviye başlamadan önce çocuk sahibi olmak isteyip istemediğine hızlıca karar vermek zorunda kaldı.
Çocuk sahibi olmak istediğine karar veren Meadows, tedavi öncesi pahalı bir doğurganlık koruma tedavisi almak zorunda kaldı. Yumurta alma prosedürü ve öncesinde aldığı ilaçlar, Meadows'un tedavi masraflarının daha da artmasına neden oldu.
Meadows, "Her şey çok gerçeküstü. 24 yaşındaki normal bir genç kızken yıllarca aklımın ucundan bile geçmeyecek bir şeyi planlamak zorunda kalan birine dönüştüm. Bu yaşta doğurganlığımı korumaya çalışmak zorunda kalmayı hiç beklemiyordum" ifadelerini kullandı.
KEMOTERAPİ NEDENİYLE ÇALIŞAMIYOR
Arkadaşlarından birinin, masrafları karşılamak için bir bağış kampanyası başlattığını da sözlerine ekleyen Meadows, "Şimdilik kariyerimi ertelemek zorunda kaldım çünkü kemoterapi nedeniyle zayıflamış olan bağışıklık sistemim, mikropların kolayca yayıldığı okul gibi ortamlarda bulunmamı riskli hale getiriyor" diye konuştu.
Halihazırda kemoterapi tedavisi gören Meadows, ailesinin, arkadaşlarının ve erkek arkadaşının yardımıyla bu süreci atlatmaya çalıştığını söyledi. Duygusal destek için yerel bir barınaktan Hughes adında bir cocker spaniel melezi yavru köpek sahiplendiğini de belirten Meadows, "O olmasaydı, evden çıkmadığım günler olurdu" dedi.
Saatler süren kemoterapi seanslarını ve sonrasındaki dinlenme sürelerinde okumak için uzun bir kitap listesi hazırladığını ve tığ işi gibi yeni hobiler öğrenmeyi umduğunu da belirten Meadows sözlerini, "Kemoterapi kesinlikle zihinsel ve fiziksel olarak sizi çok yıpratıyor. Ve hastalığın geri dönmeyeceğinin yüzde 100 garantisi olmadığını bilmek çok zor. Ben şu an günü gününe yaşıyor ve yapabildiğim şeylerin tadını çıkarmaya çalışıyorum" diye noktaladı.


