300 yıl önce Türklerin yıktığı kapıyı açtılar: Arkeologlar bile şaştı kaldı Sözcü Gazetesi
Sozcu sayfasından alınan bilgilere göre, SonTurkHaber.com açıklama yapıyor.
Ukrayna'nın batısındaki Halych kentinde yer alan tarihi kalenin derinliklerinde, 300 yıl boyunca tamamen kapalı kalmış gizemli bir oda, titiz kazı çalışmaları sonucunda açıldı. Odanın 1676 yılında gerçekleşen topçu saldırısı sırasında çöken bir duvarın ardında kaldığı tahmin ediliyor.
Kazı çalışmalarını yöneten isimlerden biri olan Vladimir Oleynik, söz konusu duvarın 1676'daki Türk-Lehistan savaşı sırasında yaşanan patlamayla yıkıldığını belirtiyor. Halych Kalesi o dönem Osmanlı topçuları tarafından hedef alınmıştı.

2023 yılında araştırmacılar, kalenin zemininde küçük bir havalandırma deliği keşfetti. Bu detay, bugüne dek tamamen toprak ve molozla dolu olan odanın izine ulaşılmasını sağladı. Odanın üzerini kaplayan molozun yaklaşık 15 metreküp hacminde olduğu bildirildi.
Ağır iş makinelerinin kullanılamadığı alanda, kazılar tamamen el işçiliğiyle yürütüldü. Arkeologlar, odanın arkeolojik dokusunu korumak adına her adımı büyük bir titizlikle attı.

İlk bulgulara göre bu gizli odanın bir kasemat - yani savaş zamanlarında mühimmat veya değerli eşyaların saklandığı bir tür korunaklı oda - olarak kullanıldığı düşünülüyor. Ancak asıl dikkat çekici detay, odanın bir duvarında bulunan küçük bir boşluk oldu.
Bu boşluğun, efsanelerde geçen yeraltı tünellerine açılan bir geçit olabileceği düşünülüyor. Rivayetlerden birinde, kaleden sevgilisiyle kaçan genç bir kızdan ve ona yardım eden sadık hizmetçisinden bahsediliyor.

Kazılar halen devam ederken, alan şimdilik halka kapalı durumda. Uzmanlar bu keşfin sadece başlangıç olduğunu ve bölgedeki çalışmaların Ukrayna'nın en efsanevi kalelerinden birine dair daha derin sırları ortaya çıkarabileceğini belirtiyor.
Nitekin 2018 yılında yine aynı bölgede, Dinyester Nehri kıyısında gömülü bir kadının kemiklerinde ziftle çizilmiş gizemli süslemeler bulunmuştu. Bu gömü ritüelinin 4.500 yıl öncesine ait olduğu ve Avrupa'da eşi benzerine rastlanmadığı kaydedilmişti.


