5 adımda okula dönüş
SonTurkHaber.com, Hurriyet kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi paylaşıyor.
8 Eylül’de çalacak ders ziliyle yaklaşık 20 milyon öğrenci ve 1 milyon 200 bin öğretmen, uyum haftasından sonra yeniden sınıflara kavuşacak. Yaz tatilinin ardından başlayan bu dönem akademik ve sosyal açıdan da yoğun bir sürece işaret ediyor. Ancak tatilin rahat temposundan okul düzenine geçiş, özellikle küçük yaş gruplarında kaygıya neden olabiliyor. Bu süreç doğru yönetilmezse okula gitmek istemeyen öğrenciler ve aileleri açısından oldukça zorlayıcı geçebilir. Diğer yandan okulların açılması, sınava hazırlanan 8 ve 12’nci sınıf öğrencileri için de yoğun bir maratonun başlangıcı olarak görülüyor. Yeditepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yelkin Diker, çocukların bu süreci sağlıklı atlatabilmesi için ebeveynlerin rolüne dikkat çekerek şunları söyledi:
“Çocuklar dış dünyayı ebeveynlerin gözünden tanır ve anlamlandırır. Bu nedenle okul, ödev, öğretmen, ders kitapları, sınıf içi iletişim ve akran etkileşimleri konusunda dikkatli bir dil kullanılmalı. Çocukların yanında okul ya da öğretmenlerle ilgili olumsuz ifadelerden kaçınılmalı. Özendirici ve yüreklendirici bir dil oluşturmak uyumu kolaylaştırır. Sınıf düzeyi yükseldikçe öğrencilerde sosyal ve akademik kaygılar artabilir. Tatil alışkanlıkları okulun ilk günlerinde isteksizlik yaratabilir. Bu durumu anlayışla karşılamak ve çocuğu dinlemek gerekiyor. ‘Seni dinliyorum’ mesajı her yaştan bireyi rahatlatır. Kaygıların ve isteksizliğin nedenleri hakkında birlikte düşünmek ve çözüm aramak çok değerli.”
ALTIN KURALLAR
Prof. Diker, 5 maddede okula dönüşün altın kuralını da şöyle sıraladı:
1- Çocuğunuzla okul hakkında olumlu ve özendirici bir dil kullanın.
2- Onu dinleyin, kaygılarını küçümsemeden “Seni anlıyorum” mesajı verin.
3- Tatil sonrası uyku düzenini okul saatlerine göre önceden ayarlayın.
4- Ekran sürelerini kısıtlayın ve nedenini açıklayın.
5- Çantadan defter seçimlerine kadar hazırlıklara katılımını sağlayın.
GİTMEK İSTEMEZSE SAKİN KALIN
“Okula dönüşte her çocuğun adaptasyon süreci farklı olabilir. Her öğrencinin kendine özgü ihtiyaçları olduğunu unutmamak, ihtiyaçlarına uygun bireysel ya da grup desteği sunmak, sabır ve anlayışla yaklaşmak başarıya giden yolda atılacak önemli adımlardır” diyen Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yağmur Soylu ise bu süreci yönetmek için yapılması gerekenleri şöyle özetledi:
-Yaz tatilinde uyku düzeni ister istemez bozuluyor. Tatilin son günlerinde uyku saatlerini kademeli olarak okul düzenine yaklaştırın.
- Sabah rutinlerini ekip çalışmasına dönüştürün. Çocuğunuza kahvaltı hazırlığı, çantasını düzenleme gibi görevler vererek sorumluluk hissi kazandırın.
- “Okula gitmek istemiyorum” diyen çocuğunuz varsa önce sakin kalın. Bu cümlenin ardında kaygı ve korku olabilir. Onunla empati kurarak, “Tatil bittiği için üzgünsün, anlatmak ister misin?” gibi sorular yöneltin.
KAYGILARINI KÜÇÜMSEMEYİN
- Küçük yaşlarda ayrılma kaygısı daha çoktur. Gün içinde yeniden ne zaman kavuşulacağına dair somut bilgiler güven verir.
- Tutarlılık çok önemli. Anne-baba ve öğretmenlerin tutarlı tutum sergilemesi lazım. Çocuğun okulda yaşadığı zorluklar öğretmenle paylaşılmalı, okul kurallarına saygı gösterilmeli.
- Öğretmenler tatil sonrası öğrencilerin motivasyonunu artırmak için “tatil anıları paylaşımı” ya da kaynaştırıcı grup etkinlikleri yapabilir. Dersler interaktif ve ilgi çekici hale getirilmeli.
- Okul kaygısı sosyal ortama ve ayrılığa yönelik; sınav kaygısı ise akademik performans odaklıdır. İki kaygı da küçümsenmemeli, öğrencinin duygularını ifade etmesine imkân sağlanmalı.
- LGS ve YKS öğrencileri ilk haftadan ağır bir programa başlamamalı. Bu ilk günlerde genel tekrarlar, eksiklerin belirlenmesi yararlı olur...


