51 yaşında üniversiteli
Hurriyet sayfasından alınan bilgilere göre, SonTurkHaber.com açıklama yapıyor.
FATMA Cora, Trabzon Ortahisar’da dünyaya geldi. 7 çocuklu ailenin 5 kızından biriydi. İlkokulu bitirdiğinde babası onu karşısına alıp “Kız çocukları fazla okumaz, ortaokula gitmeyeceksin” dedi. Babasının kararına annesi karşı çıksa da fayda etmedi. Köyde bahçe işleriyle ilgilenerek geçirdiği birkaç senenin ardından 16 yaşında görücü usulüyle evlendirildi. 18 yaşında kızı Büşra’yı, 25 yaşında ise oğlu Melih’i kucağına aldı. En büyük hayali onların iyi bir eğitim almasıydı. Büşra psikolog, Melih ise doktor oldu. Fatma Cora’nın yıllardır rüyalarına giren bir kız çocuğu vardı. O çocuğu hep bir okul yolunda görüyordu. 46 yaşında karar verdi ve o kızın peşine takıldı. Önce ortaokulu sonra liseyi açıktan bitirdi. 2025 YKS’de 400 bininci olarak 34 yaş üstü kadın kontenjanıyla Trabzon Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümüne yerleşti.
34 YAŞ ÜSTÜ KONTENJANLA
Şimdi artık üniversiteli olan 51 yaşındaki Fatma Cora hayat hikâyesini ve duygularını şöyle anlattı: “Evde 7 kardeştik ama sadece 2 erkek kardeşimiz ilkokuldan sonra okula gidebildi. Şimdi biri müfettiş, biri sağlık memuru. Ben ilkokul 5’inci sınıfı bitirdikten sonra diğer kız kardeşlerim gibi bir daha okula gönderilmedim. 16 yaşımda da babam beni evlendireceğini söyledi, görücü usulü evlendim. Evlendikten iki sene sonra kızımı, yedi sene sonra ise oğlumu kucağıma aldım. Okuyamadığım için hep çocuklarımı okutmanın hayalini kurmuştum. Ancak çocukluğumdan beri peşimi bırakmayan rüyalarım vardı. Sık aralıklarla rüyamda bir kız çocuğunu sırt çantasıyla okula giderken görürdüm. Bundan 5 sene önce yine aynı rüyayı gördüğüm bir gecenin sabahında kendime ‘hayatta kendim için ne yaptığımı’ sordum. Bu düşünceyle gidip önce ortaokula kaydoldum. Sonra açıktan lise eğitimine başladım. Yazları üst sınıftan derslerin sınavlarına girerek 3 yılda bitirdim. Üniversiteye gitmek ise benim için önemli ve büyük bir hedefti. Çevremde ‘Bu yaştan sonra okuyup ne yapacaksın?’ diyenler çok oldu. Bu noktada eşimin ve çocuklarımın desteği önemliydi. Çocuklarımın aldığı test kitaplarını çözdüm, YouTube’dan dersleri izledim. Haftanın 3-4 günü sıkı çalıştım diğer günler bahçe işleriyle uğraştım.”
KENDİ HİKÂYESİNİ YAZACAK
Sınav günü çok heyecanlıydım ancak sonuçları beklemek daha stresliydi. Psikoloji ve felsefe okumak isteklerim arasındaydı ama kitaplara olan sevgim, okumaya olan merakım ve kendi hayat hikâyemin kitabını yazmak istediğim için edebiyat bölümünü tercih ettim. Başarılı bir öğrenci olacağımı düşünüyorum. Benim gibi okuyamayan, küçük yaşta evlendirilen pek çok kadın var. Onlara örnek olmak benim için çok önemli. Umarım bir gün hepsi hayallerinin peşinden gitme cesareti bulur. Şimdi üniversite hayatı başlıyor. Gençlerle bir arada olacağım için çok heyecanlıyım. Şimdiden çocuklarımın sosyal medya hesaplarına ‘Annenizle tanışmak istiyoruz, aynı bölümü kazandık’ diye mesajlar geliyor. Buraya kadar geldim, zoru başardım sosyal olarak rahatlıkla uyum sağlayabileceğimi düşünüyorum. Çocuklarımın mezuniyetine gitmiştim, oğlum doktor olunca onun önlüğünü giymiştim. Şimdi kendi mezuniyet cübbemi giyeceğim günü iple çekiyorum.
DOKTOR OĞLU VE PSİKOLOG KIZI: BİZİM SÜPER KAHRAMANIMIZ
Fatma Cora’nın psikolog kızı Büşra Cora, “Annem benim için bir süper kahraman. Eğitimimize her zaman çok özen gösterdi. Sevgiyi, merhameti, yardımseverliği, fedakârlığı ve vicdanlı birer insan olabilmeyi annemden öğrendik. Bu başarısıyla da hâlâ bize bir şeyler öğretmeye devam ediyor; vazgeçmemeyi ve yürekten istenen hayallerin bir gün mutlaka gerçeğe dönüşebileceğini gösteriyor. Bir evlat annesiyle ne kadar gurur duyabilirse, ben de onunla o kadar gurur duyuyorum. Dilerim dünya, kız çocuklarımız ve kadınlarımız için daha özgür ve eşitlikçi bir yer olur” derken, doktor oğlu Melih Cora, “Uzun bir ara vermek zorunda kaldığı eğitimini tamamlamak için çıktığı bu yolda şimdi sıra üniversite okumaya geldi. Bu hırs ve azimle onu da bitirecek. Her zaman arkasındayım. Onunla gurur duyuyorum ve çok seviyorum” ifadelerini kullandı.


