540 bin kişi neden vazgeçti? YKS de rekor düşüş!
SonTurkHaber.com, Haber Global kaynağından alınan verilere dayanarak haber yayımlıyor.
2025 Yükseköğretim Kurumları Sınavı(YKS)'ye sayılı günler kaldı. 3 ayrı oturum halinde gerçekleştirilecek sınavı ilk oturumu Temel Yeterlilik Testi TYT 21 Haziran 2025 Cumartesi günü gerçekleşecek. Alan Yeterlilik Testleri 22 Haziran 2025 Pazar günü sabah saat 10:15'te , Yabancı Dil Testi (YDT) de aynı gün öğleden sonra saat 15:45'te başlayacak. Bu yıl sınavda ilginç bir detay var, geçen yıla göre sınava başvuran aday sayısı yaklaşık 540 bin kişi azaldı. 2024’te 3 milyon 120 bin 870 aday sınava başvururken, bu sayı 2025’te 2 milyon 580 bin 640’a geriledi. Böylece başvuru oranı yüzde 17,3 düştü. ÖSYM’nin 2022’de baraj puanını kaldırmasıyla başlayan artış eğilimi, 2023’te zirve yaptıktan sonra 2024’te azalmaya başlamıştı. Uzmanlar, gençlerin bu tercihlerini yorumladı.
YÜKSEK EĞİTİM MALİYETLERİEğitim Uzmanı İlhan Sevin, başvurularda düşüş olmasının nedenlerini şöyle sıraladı:
"12. sınıf öğrenci sayısındaki azalma, baraj puanlarının kaldırılmasıyla birlikte başvuru heyecanının azalması, birçok fakülte ve yüksekokul diplomasının değer kaybetmesi ve iş bulma zorlukları, yurtdışında eğitim almak isteyen öğrenci sayısının artması, ekonomik nedenlerden dolayı üniversite eğitiminin maliyetinin yükselmesi, yurt, ev kiralama, beslenme, kitaplar ve sosyal yaşam gibi masraflar, aileler ve öğrenciler için büyük bir yük oluşturmakta ve bu durum üniversite eğitimi alma isteğini azaltabilir."

Türkiye'deki vakıf üniversitelerinin, İtalya, Almanya ve Avusturya gibi birçok yurtdışı üniversitesinin maliyetinden daha yüksek olması ve yurtdışındaki üniversitelerin daha nitelikli olması, yurtdışında eğitim alma eğilimini artırdığına da dikkat çeken Sevin, "Son yirmi yılda üniversite sayısındaki orantısız artışın mesleki eğitime olumsuz etkileri olduğunu düşünüyorum. Nicel artış, nitelik artışını beraberinde getirmediği için, üniversite mezunlarının hem ülke içinde hem de uluslararası alanda iş bulma yetenekleri sınırlı kalıyor. Eğer bu kadar çok üniversite yerine mesleki eğitim daha fazla tercih edilse ya da nitelikli hale getirilseydi, işsiz üniversite mezunu sayısı da bu kadar fazla olmayacaktı" diyerek açıklamalarını noktaladı.
Kastamonu Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Eğitim Sosyoloğu Prof. Dr. S. Tunay Kamer, "2022 yılında ÖSYM baraj puanının kaldırılması, 2023 yılında 34 yaş üstü kadınlar için kontenjan ve 2023 yılında depremzedelerin ücretsiz YKS’ye başvurmaları gibi uygulamalar üniversite giriş sınavına giren öğrenci sayısını artırmıştır. 2024 yılında başvurusu sayısında bir düşüş yaşanmış olsa da 2025 yılında rakamlar ciddi boyutlara ulaşmıştır. Bu da sınava girmenin artık “bir seçenek” değil “bir zorunluluk” olduğu düşüncesinin giderek zayıfladığını da göstermektedir" diyerek şöyle devam etti:

"Ailelerin artan ekonomik yükü, öğrencilerin erken yaşta işgücüne katılmalarına veya sınava hazırlanmak yerine alternatif yollar aramalarına neden olmuştur. Özel derslerin, kursların ve kaynak kitapların maliyetleri göz önüne alındığında, sınava girmek bazı aileler için lüks haline bile gelmiştir. Bu durum, özellikle düşük ve orta gelir gruplarından gelen adayların sınava başvurmaktan vazgeçmelerine neden olabilmektedir. Bu düşüşü, gençlerin eğitime, geleceğe, topluma ve kendilerine olan güveninin sosyolojik bir göstergesi olarak da görmek gerekir. Bu durum, eğitim politikalarının, istihdam yapısının ve gençlik politikalarının yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini ortaya koymaktadır. Önemli olan, eğitim politikalarının bu değişiklikleri doğru bir şekilde yorumlaması, gençlere daha fazla seçenek sunması ve onları gelecekteki iş piyasasına uygun beceriler kazandırmasıdır."
Kaynak: Web Özel


