6 dakika 23 saniye boyunca gündüz geceye dönecek, NASA açıkladı
Haber Global sayfasından alınan verilere göre, SonTurkHaber.com bilgi veriyor.
Bu göksel olay, antik çağlarda Maya gibi uygarlıklarda korku ve saygı uyandırırken, bugün bilim ve milyonlarca gözlemci için eşsiz bir fırsat anlamına geliyor.
Ay’ın gölgesi, 15 bin kilometreden fazla bir mesafe kat edecek; yaklaşık 2,5 milyon kilometrekarelik bir alanı, dakikada 258 kilometre hızla geçecek.
Bu olayın büyüklüğü, son tutulmalarla karşılaştırıldığında daha net anlaşılıyor. 8 Nisan 2024’te gerçekleşen son tam güneş tutulması 4 dakika 28 saniye sürmüş, ağırlıklı olarak ABD, Meksika ve Kanada’dan izlenmişti. 2027’deki tutulma ise yaklaşık iki dakika daha uzun sürecek ve bu yüzyıl için yeni bir rekor belirleyecek.
En uzun gözlem noktası Mısır’ın Luksor kenti olacak. Burada tam karanlık evresi tam 6 dakika 23 saniye sürecek. Antik firavunların şehri, insanlık tarihinin binlerce yıllık tanığı, bu kez de tutulmanın dünya merkezi hâline gelecek ve tüm kıtalardan binlerce astronomi turisti çekecek.
Tutulmanın rotası, Avrupa, Afrika ve Güney Asya’nın çeşitli bölgelerinden geçecek. Olayı gözlemleyebilecek ülkeler arasında İspanya, Fas, Cezayir, Tunus, Libya, Mısır, Sudan, Suudi Arabistan, Yemen ve Somali bulunuyor. Ancak bu ülkelerde tutulma süresi ve yoğunluğu farklılık gösterecek.
Astronomlar, düşük ışık kirliliğine sahip, açık gökyüzü olan bölgelerin seçilmesini ve mutlaka ISO 12312-2 sertifikalı özel gözlükler ile hassas teleskoplar kullanılmasını tavsiye ediyor.
Mayalara göre Güneş tutulması bir jaguarın güneş tanrısına saldırmasıydıMaya uygarlığı için tutulmalar yalnızca astronomik olaylar değil, aynı zamanda derin dini anlamlara sahip korkutucu işaretlerdi. Bu halklar, gelişmiş astronomi bilgileri ve takvimleri sayesinde tutulmaları büyük bir hassasiyetle önceden hesaplayabiliyorlardı. Onlara göre tutulma sırasında göksel bir jaguar ya da devasa bir yılan, güneş tanrısına saldırıyor ve dünyayı karanlığa sürüklüyordu. Bu, hastalık, felaket ya da bir dönemin sonu anlamına gelebilirdi.
Bu yüzden karmaşık ritüeller, adaklar ve toplu törenler düzenlenirdi. Halkın tamamı, şarkılar, oruçlar ve hatta kurbanlarla Güneş’e yardım ettiklerine inanıyordu. Onların müdahalesiyle ışığın geri döneceği düşünülüyordu.


