7 kişinin yargılandığı Saraçhane davası: Ek bilirkişi raporu istendi, duruşma ertelendi
SonTurkHaber.com, T24 kaynağından alınan verilere dayanarak haber yayımlıyor.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasıyla başlayan Saraçhane eylemlerine katıldıkları gerekçesiyle gözaltına alınan 7 kişinin yargılandığı davanın duruşması 10 Şubat 2026'ya ertelendi. İstanbul 20. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Hâkim ek bilirkişi raporu istenmesine karar verdi.
BirGün'den Deniz Güngör'ün göre; İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasıyla başlayan Saraçhane eylemlerine katıldıkları gerekçesiyle gözaltına alınan 7 kişinin yargılandığı davanın duruşması İstanbul 20. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Hâkim lise öğrencisi F.E.‘nin yurtdışı yasağının kaldırılmasına, ek bilirkişi raporu istenmesine karar verdi. Duruşma 10 Şubat 2026 saat 10.30’a ertelendi.
Duruşma kimlik tespiti ile başladı.
"Metro girişinde gözaltına aldılar, elimde dövüz yoktu"Bir önceki duruşmada beyanı alınamayan lise öğrencisi F.E. mahkemede yaptığı savunmada, “O gün akşam iftar yemeği vardı. Akşama kadar kaldım. Yürüyüş vardı o gün eylemlere katılmadım. Metroya giderken polis orada gözaltı yapıyordu. Beni de metro girişinde gözaltına aldılar. Elimde pankart ve döviz yoktu” dedi.
F.E.’nin avukatı yaptığı savunmada, “Görüntülerde müvekkilim tespit dahi edilememesi bilirkişi raporu ile sabittir. Müvekkil metro yolu üzerinde hukuksuz bir şekilde gözaltına alındı. Adli kontrolün kaldırılmasını talep ediyorum” diye konuştu.
Sanık S.Y.’nin avukat yaptığı savunmada, “Polisin ihtiyar aracı yapmadığı, bazı polislerin dağılın dediği bilirkişi raporunda sabit. Dağıl ihtiyarının ardından 2 dakikalık süre verilmesi gerekiyor. Müvekkilim Serhat Yağmur, bunu duyacak yerde değil. Müvekkilim iftar çağrısına gidiyor. Eylem yasağı kararından haberi yoktu. Slogan attığı görüntülerle sabit değildir. Eyleme katılıp katılmadığı belli değildir" dedi.
D.T.A. ve Y.E.A.’ın avukatları “Benim müvekkillerim hakkında ayrı tespitler yapılmış. Bizim tartıştığımız şey ihtara rağmen dağılmama. Slogan atma, döviz taşıma ifade özgürlüğüne girer. Bilirkişi raporunda ihtar yapıldığı ama müvekkillerin duymadığı yazılı. 1,5 dakikada 3 ihtar yapıldı. Bu yargıtayın ihtardan sonra makul süre verilmesi kararına aykırı. Raporda göstericilerin ihtardan sonra metroya gittiği polisin peşinden gittiği yazılı. Ama burada bilirkişi yorum yapıp kişi eyleme katılmıştır diyor. İhtar sonrası kendiliğinden dağılmama gibi bir olgunun olmadığı raporla sabit. Bilirkişi raporunda ihtar aracının yer gösterilse de görüntülerde aracın merede olduğuna dair kayıt ve tespit yoktur. Krokideki yerini kabul etmiyoruz. Bu hukuki olarak denetlenebilir değil. İhtar araçları kemerin oradaydı” dedi.
Avukat, “Polis sanıkların dağılmasına müsade etmemiştir. Polise mukavemet yoktur. Bu nedenle bu suçun unsurlarının oluştuğundan bahsetmek mümkün değildir. Beraatlarımı isteriz” dedi.


