ABD Çin karşı karşıya! Küresel mineral savaşları başladı
Haber Global sayfasından alınan bilgilere göre, SonTurkHaber.com açıklama yapıyor.
ABD Başkanı Donald Trump, Kanada'dan Grönland'a, Ukrayna'dan Orta Doğu'ya kadar dünyanın dört bir köşesinde maden ve değerli mineraller üzerinde küresel tekel kurabilmek için girişimlerde bulunuyor. Trump bu gerekçe ile Kanada'yı Birleşik Devletler'in “eyaleti yapmak istediğini” ve Grönland'ı da “satın almak istediğini” dile getirip küresel tepkilerin odağına yerleşiyor. Trump'ın göz diktiği ülkeler ise değerli mineraller açısından zengin kaynaklara sahipler. Ancak ABD gibi bu alana göz diken diğer ülke Çin.
GÜNEY AMERİKA STRATEJİSİKüresel savunma ve istihbarat haber organlarının ABD Ticaret Bakanlığı'ndan elde ettikleri bilgilere göre Çin de artık bu alanda “küresel yayılma” stratejisine geçmiş durumda. Çin'in uzun yıllardır müdahil olmadığı Orta ve Latin Amerika ülkelerinde yerel idareciler ile anlaşmalar yaparak mineral savaşlarını kızıştırdığı ifade ediliyor. Çin, son olarak Peru'nun başkenti Lima'da, Belediye Başkanı ile bakır madeni anlaşması imzaladı. İki farklı stratejiye sahip olan ABD ve Çin hali hazırda Afrika ve Latin Amerika'da değerli mineral savaşları veriyorlar.

Değerli mineraller ve madenler üzerindeki küresel hakimiyetini korumak isteyen Çin, dış politikası gereği doğrudan Orta ve Latin Amerika hükümetleriyle değil yerel idarecilerle anlaşmalar imzalıyor. Pekin yönetimi son olarak Peru'nun başkenti Lima'da kendini gösterdi. Peru'da Devlet Başkanlığı için de adı geçen Lima Belediye Başkanı Rafael Lopez Aliaga'nın Pekin'in uzun süredir radarında yer alan bir isim. Çinli yöneticiler, kentteki yeni bakır madenlerinin işletme hakkını elde eden anlaşmayı Aliaga ile birlikte imzaladılar.
PEKİN'İN SESSİZ STRATEJİSİ2020–2023 arasında Çin’in Peru’ya yaptığı doğrudan yatırım bir milyar doları aştı. Bu yatırımların büyük kısmı Peru’nun stratejik bakır sahalarına yöneldi. Çin dünyanın en büyük bakır tüketicisi olmasının yanı sıra en büyük bakır işleyicisi ülke durumunda. Latin Amerika'da Şili, Afrika'da ise Demokratik Kongo Cumhuriyeti ile bakır anlaşmaları imzalayan Pekin yönetimi; Peru'nun en büyük maden taşımacılık şirketlerinden PeruRail'in de büyük ortağı olan Aliaga ile daha önce bir ticaret anlaşması imzalamıştı.
ULUSAL GÜVENLİK RİSKİÖte yandan ikinci başkanlık döneminde bulunan Donald Trump 2017 ve 2019 yıllarında 35 kritik mineralin listesini yayınlayarak bu mineral ve madenleri “ulusal güvenlik çıkarı” ilan eden iki ayrı Başkanlık Kararnamesi imzalamıştı. Bu tanım içinde bakır, nadir toprak elementleri, lityum, kobalt, nikel, grafit ve vandayum da bulunuyordu. ABD Ticaret Bakanlığı'nın da yeni dönemde Çin'e benzer şekilde bir strateji geliştireceği ve Orta Doğu'da yerel yöneticiler ile pilot anlaşmalar imzalayacağı iddialar arasında.

Çin hali hazırda dünya değerli mineral rezervlerinin yüzde 30’unu barındırmasına karşın dünya genelinde nadir toprak işleme kapasitesinin yüzde 85’inden fazlasını elinde tutuyor. ABD ve Avustralya gibi ülkelerde çıkarılan madenler bile çoğu zaman işlenmek üzere Çin’e gönderiliyor. Çin'in Afrika ve Latin Amerika'daki yatırımlarını ise uzun vadeli borç planlarına bölerek yeni bir kolonicilik politikası güttüğü ifade ediliyor.
Kaynak: Web Özel


