ABD’li ünlü isim konuştu, asker gönderemez sivil vuramaz!
SonTurkHaber.com, Haber Global kaynağından alınan verilere dayanarak haber yayımlıyor.
Göçmen karşıtı politikaların ardından Los Angeles’ta günlerdir süren kitlesel ayaklanmalarda şiddet tırmanıyor. California Valisi federal hükümeti mahkemeye vereceklerini açıklarken, ABD Başkanı Donald Trump yönetimi Ulusal Muhafızların yanı sıra deniz piyadelerini de (U.S. Marines) bölgeye gönderdi. Trump göstericileri vurmakla tehdit ederken eyalette olağanüstü hal ve sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Ülkenin önde gelen Anayasa hukukçularından olan Teksas Eyaleti eski Baş Yargıcı Lee Hudspeth krizin yasal boyutunu Haber Global Web Özel'e değerlendirdi. ABD'de Anayasal bir kriz yaşandığını dile getiren hukuk uzmanına göre kente ordu gönderilemez ve siviller vurulamaz. Hudspeth'e göre Trump'ın Anayasa'yı aşındırmasının etkileri küresel ölçekte aşırı sağı yükseltebilir. İşte Donald Trump'ın ikinci Başkanlık döneminde ülkedeki ilk büyük krizi olarak da kayıtlara geçen olaylar hakkında Hudspeth'in çarpıcı değerlendirmeleri:

“Göçmenlik sorunları eyalet temelinde değil federal düzeyde yürütülür; ancak uygulamanın yerele etkileri çok daha yaygın hissedilir. Başkan Trump’ın söylemleri ve uygulamaları özellikle California gibi çok kültürlü ve göçmen nüfusu yoğun eyaletlerde Anayasada güvence altına alınan eşit koruma ilkesine (Equal Protection Clause) aykırı biçimde algılanıyor. Protestolar Anayasal bir hak ancak şiddet sınırına ulaşınca durum karmaşıklaşıyor. Yaşananlar, sadece politik bir mesele değil; Anayasal bir kırılmanın da işareti.”
ORDU GÖNDERİLEMEZ“Şu anda California Eyaleti'nde ciddi bir yasal çatışma yaşanıyor. Ulusal Muhafızlar bir eyaletin Valisi'nin talebiyle konuşlandırıldığında bu ABD Anayasası Madde I, Bölüm 8, Madde 15-16'ya göre yasaldır. Federal hükümet yani Washington D.C.'nin eyalete Deniz Piyadeleri'ni göndermesi ise Posse Comitatus Yasası gereğince çok ciddi şekilde sınırlandırılmıştır ve deniz piyadeleri sivillere karşı iç düzeni sağlamakla kesinlikle görevlendirilemez. Bu ancak Kongre'den geçecek bir karar olur dolayısıyla eyalet Valisi, Trump hükümetine dava açmıştır.”

“Başkan Trump muhafızlara ve askerlere protestocular tarafından tükürme gibi eylemler olursa vurun emri verdiğini iddia ediyor ancak bunu yapamaz. Güvenlik güçleri makul olmayan güçten korunmak için ancak silahlı güce başvurabilir. Trump'ın söylemi asker ve polisin yasal yetkilerini aşar ve çok tehlikeli bir ifadedir. ABD Ordusunun iç yönetmelikleri de sivillere karşı sınırsız müdahaleyi yasaklıyor. Asker böyle bir tepki gösterirse askeri ve federal mahkemeler devreye girmek zorunda kalır.”
DÜNYADA AŞIRI SAĞI ETKİLER“Bu olaylar Los Angeles'ta ilk kez gerçekleşmiyor; daha önce 1965 ve 1992 yılında da kent tam olarak bu hale geldi. Protestoların arka planında her zaman sistematik ırkçılık ve polis şiddetine karşı koyma refleksi yer aldı. Kentin Belediye Başkanı mevcut durumda her ne kadar sokağa çıkma yasağı ilan ettiyse de eyaletin yasalarına göre gösteri hakkı ve özgür hareket hakkı ihlal edilemez. Dolayısıyla sınırsız bir sokağa çıkma yasağı gücü eyaletin elinde yok. Mevcut durumda ABD Başkanı Anayasa'yı bütünüyle ihlal ediyor diyemeyiz ancak sınırlarını aşındıran, zorlayan girişimlerde bulunuyor. ABD'de hukukçular arasında Başkanlık sisteminden Başkanlık rejimine mi geçiliyor tartışmaları yapılıyor. Bu süreç uzarsa ABD demokrasinin merkezi imajından çıkar ve küresel liberal düzenin yıkılmasının sembolü haline gelir. Kanımca bunun etkisi ise küresel ölçüde hissedilir ve aşırı sağın yükselişi durdurulamaz hale gelebilir.”
Kaynak: Web Özel


