Abdulkadir Selvi bile bunları Gürsel Tekin e söyledi: Mahkeme kapılarından koltuk dileniyor
Halktv sayfasından elde edilen bilgilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuru yapıyor.
İstanbul 45'inci Asliye Hukuk Mahkemesi'nin tartışmalı kararı ile CHP İstanbul İl Yönetimi'ne Gürsel Tekin kayyum olarak atandı.
Tekin, bugün CHP İstanbul İl Başkanlığı'na gideceğini duyurmuştu. CHP'liler de İstanbul İl binasında nöbete geçti.
CHP'lilerin nöbetinin ardından polis binayı ablukaya aldı. Tekin bugün basın toplantısı düzenleyecek. Tekin'in binaya gitmekte ısrarcı olduğu öğrenildi.
İstanbul'daki gerilim devam ederken iktidar medyası Hürriyet'ten Abdülkadir Selvi'nin köşe yazısı dikkat çekti.
Selvi, Gürsel Tekin ve eski CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun yaşanan süreçteki tavrını doğru bulmadığını ifade etti.
Selvi, Tekin'i mahkeme kapılarında makam dilenmekle suçladı.
"Adamın hası ve demirin pası bugünlerde belli olur" diyen Selvi şunları yazdı:
"Gürsel Tekin bugün İstanbul İl Başkanlığı’nda olacağını açıkladı.
15 Eylül’de mutlak butlan kararı çıkarsa Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP’nin başına geçmek için gün saydığı söyleniyor.
Partiniz mahkeme kapılarında mücadele ederken, belediye başkanlarınız cezaevindeyken mahkeme kararlarıyla CHP’nin başına geçmek ne demek?
Siyaset bir günlük bir iş değildir.
CHP’nin kötü yönetildiğini düşünebilirsin, yolsuzluk, hırsızlık olaylarının CHP’ye zarar verdiği görüşünde olabilirsin, bunun için mücadele edebilirsin. Bunların hepsi doğru ve meşrudur. Ama mahkeme kapılarından ikbal koltuğu dilenmeyi doğru bulmam.
12 Eylül olduğunda Kenan Evren, hemşerisi olan AP’li Sümer Oral’a bakanlık teklif etmişti. Sümer Oral partisine olan vefasından, liderine olan sadakatinden dolayı görevi kabul etmedi. Sonra ne oldu? Sümer Oral önce ara seçimde Manisa’dan DYP milletvekili oldu. DYP iktidar olduğunda ise Sümer Oral, Demirel’in başbakanlığında kurulan hükümette Maliye Bakanı olarak yer aldı. Böylece hem davasına ihanet etmedi hem saygınlığını korudu hem de bakan oldu. Siyasette benzer örnekler vardır. Bunlar siyasetçinin makamla, mevkiyle imtihan oldukları günlerdir. Terazinin bir kefesine makam mevki konulur, diğer kefesine ise partiye sadakat. Siyasi vefa ve ahlak.
if (!$ISMOBILE) : ?>include(__DIR__.'/320x100.php');?>AK Parti hakkında kapatma davası açıldığında Meclis kulislerinde Erdoğan’ın arkasından konuşanlar vardı. Kapatma davası açıldığında, Erdoğan’ı Meclis’e geldiğinde 4 kişi karşılamıştı. Askerlerle temas kurup başbakanlığa, bakanlıklara oynayanlar vardı. Ankara’da kabine listeleri dolaştıranlar vardı.
Ne oldu? Erdoğan sonuna kadar mücadele etti. AK Parti kapatılmadı ama dik duranlar ile eğilenler birbirinden ayrıldı.
Bu tür günler zor günlerdir.
Adamın hası ve demirin pası bugünlerde belli olur.
Bu tür günler demirin ateşe sürüldüğü günlerdir.
Bu tür günler demirin ateşle sınandığı günlerdir.
Bu tür günlerde demir kızgın ateşe sürülür. Demir ateşle kızarır ama erimezse ocaktan çıkarılıp su verilir, işte o zaman çelik olur. Ama erirse bir potaya dökülüp dökülen potanın kalıbına göre şekillenir, kütük olur.
Kılıçdaroğlu ne yapacak bilemem ama bu tür durumlarda siyasetçinin hası partim zor durumdayken ben bu görevi kabul edemem diye elinin tersiyle iter.
Bu tür günler gerçek CHP’lilerin CHP’nin etrafında kenetlenmesi gereken günlerdir.
Bu tür günler ya hepimiz ya hiçbirimiz denilmesi gereken günlerdir.
Bu tür günler partinin arkasında kapı gibi durma günleridir.
Birçokları alkışlar ama ben siyasi tutarlılık açısından Gürsel Tekin ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun duruşunu doğru bulmuyorum."


