Adalet Bakanı Tunç: 30 tane AK Partili belediyeye de soruşturma açıldı
Sondakika sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuruda bulunuyor.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, bazı savcılarla bağlantılı avukatların 'İBB davası borsası' oluşturduğunu öne sürmüştü. Açıklamalarının devamında ise, "Bir çetenin 'İBB davası Borsası' oluşturduğuna dair kanıtlarının elimizde olduğunu Türkiye'ye ilan ediyorum" ifadesini kullanmıştı.
BAKAN TUNÇ'TAN YANIT GELDİCHP lideri Özel'in bu iddiasına yanıt ise Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'tan geldi. "Yargı görevini yapar" diyen Tunç, "Özel, yargı mensuplarımıza yakışıksız ifadeler kullanıyor. Sadece CHP'li belediyelere mi soruşturma yapılıyor? Böyle bir şey yok. 30 AKP'li belediyeye de soruşturma açılmış. 13 tanesi mahkum olmuş. Hiç kimse peşinen suçlu ilan edilemez. Kimin elinde belge varsa yargı makamına versin" dedi.
SAHTE E-İMZA SÜRECİSahte e-imza tartışmalarına ilişkin de açıklamalarda bulunan Bakan Tunç, "Bu sahtecilikle ilgili soruşturmayı başlatan yargımız. 13 Ağustos 2024 tarihinde bir kamu kurumumuza yapılan ihbarla başlayan bir soruşturma. Özellikle bu sahtecilik şebekesini soruşturma makamı etkin bir soruşturma başlatıyor. Bu şebekenin ortaya çıkartılması gerekiyordu. Gizli bir soruşturma. 220 kişi hakkında adli işlem yapıldı. 199 kişi hakkında kamu davası açıldı. 37 şüpheli tutuklandı. Soruşturma devam ediyor. Kamuoyu yargı sürecinde öğrendi. UYAP sistemi dünyanın en gelişmiş yargı ağı projesi" şeklinde konuştu.
İSRAİL'İN SKANDAL KARARINA TEPKİBakan Tunç İsrail'i skandal kararına tepki göstererek şunları söyledi: "İsrail terör devleti. Ona devlet demek mümkün değil. Sözde bir karar. Uluslararası hukuku hiçe sayıyor. Soykırım politikası izliyor. Hukuk kuralların hiçbirine uymayan bir devlet, İsrail. 7 Ekim'den bu yana da dünyanın gözü önünde, dünya tarihinin en büyük soykırım işlenirken batılı ülkeler İsrail'e destek verdiler. İsrail bunlardan destek buldu. Tabi 7 Ekim'den bu yana 61 binden fazla Filistin şehit edildi. Bunların yarıdan fazlası kadın ve çocuklardan oluşuyor. Kadın haklarını savunanlar, çocuk haklarını savunanlar maalesef bu zulüm karşısında, bu soykırım karşısında sessiz kaldıklarını görüyoruz. 200'den fazla gazeteci şehit edildi. Basın özgürlüğü diye bas bas bağıranların hiç ortada Filistin söz konusu olunca nasıl bir çifte standart içerisinde olduklarını görüyoruz.
Uluslararası Adalet Divanı'nda başlayan bir dava var. Birleşmiş Milletler Savaş Suçları ihlali Türkiye'nin de katıldığı bir dava. Bu davada Uluslararası Adalet Divanı divanına randevu verdi. Burada soykırımın önlenmesi, insani yardımların yapılması reyli tedbir kararı bir karar alındı. Bu tedbir kararlarının icra edilmesi lazım. Kim icra edecek? Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi icra edecek. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi ateşkes önergelerini reddeden ve hatta insani yardım önergelerini bile reddeden bir yapı.
"ULUSLARARASI KURUMLAR ETKİSİZ"Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde başsavcı, Netanyahu ve diğer katillerle ilgili yakalama kararı çıkardı. Tutuklama talep etti, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde. Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin başsavcısı talep ediyor. Ama maalesef bu talep ülkelerden kabul görmedi. İngiltere ve Amerika Birleşik Devletleri Meclisi'nde ayakta alkışlandı yakalama talep edilen bir kişi. Maalesef Uluslararası sistem işlemiyor. Uluslararası kurumlar etkisiz.
ERDOĞAN'IN SÖZLERİNE ATIFTA BULUNDUSayın Cumhurbaşkanımız uzun yıllardan bu yana 'Uluslararası sistemin revizyona tabi tutulması gerekir. Bu sistem insanlığın sorunlarına cevap vermiyor. Bu sistem adil değil, dünya beşten büyüktür' derken bunlara işaret ediyor. Bugünlere insanlığın sorunlarına çözüm üretecek mekanizmaların kurulması istiyor. Bu liderlerin sayısı artması lazım. Türkiye olarak mazlumun hakkını savunmaya devam edeceğiz. Soykırımı gerçekleştirenleri lanetliyoruz. Bosna'da soykırım yapan katiller nasıl hesap vermişse bunlar da günü gelecek bu cezaya çekecekler."


