Ahde vefaya ihanet: Kırıkkale Üniversitesi rektörü Beşir Atalay’ın adını kampüsten kaldırttı Gündem Haberleri

İsmi, Kırıkkale Üniversitesi ile özdeşleşen Kurucu Rektör ve eski İçişleri Bakanı Beşir Atalay’a büyük vefasızlık yapıldı. 28 Şubat sürecinde akademik camianın gösterdiği direnişin öncülerinden olan ve Kırıkkale Üniversitesini dışlanan muhafazakâr akademisyenlere açan Beşir Atalay’ın adı yıllar önce kampüse verilmişti. Atalay’ın ismi, geçtiğimiz hafta rektörlük kararıyla 'Şehitler Kampüsü' olarak değiştirildi. Karar, hem akademi çevrelerinde hem de siyaset kulislerinde şaşkınlık ve tepkiyle karşılanırken Yeni Şafak yazarı Ayşe Böhürler uygulamadan ne YÖK Başkanının ne de Cumhurbaşkanının bilgisi olmadığını belirtti. Böhürler, köşe yazısında Atalay’ın adının kurucusu olduğu üniversiteden kaldırılmasını “ahde vefaya ihanet” olarak niteledi.

Kırıkkale Üniversitesi yerleşkesine verilen

'Beşir Atalay Kampüsü'

ismi, geçtiğimiz hafta alınan rektörlük kararıyla '

Şehitler Kampüsü'

olarak değiştirildi.

Üniversite yönetimi, rektörlük seçimlerinden bir hafta önce gerçekleşen bu alelacele isim değişikliği için yerel bazı yazıları referans gösterirken, bu değişikliğin kişisel inisiyatifle, rektörün bir PR hamlesi olarak gündeme getirildiği belirtiliyor.

Ayrıca değişikliğe imza atan rektörün, Beşir Atalay’dan defalarca destek aldığı ve kariyerinde Atalay’ın rolünün büyük olduğu da biliniyor.

Beşir Atalay

Atalay'ın emeği büyük

Yeni Şafak yazarı Ayşe Böhürler, bugünkü köşesinde kaleme aldığı

'İstihbarat raporları'

başlıklı yazısında,

Beşir Atalay

’ın özellikle Kırıkkale Üniversitesi’nin akademik yapısına ve muhafazakâr, inançlı akademisyenlere sağladığı desteği vurgulayarak yapılan isim değişikliğinin

"ahde vefaya ihanet"

anlamına geldiğini belirtti.

YÖK ve Cumhurbaşkanlığı'na bilgi verilmedi

Böhürler, YÖK ve Cumhurbaşkanlığı'na isim değişikliği hakkında resmi bir bilgilendirme yapılmadığını, kararın tamamen rektörün bireysel kararı olduğunu belirtti.

Beşir Atalay, 12 Eylül darbesi döneminde burs veren vakıflarla ilişkisinden dolayı hapis yatan ve ardından akademide önemli hizmetlerde bulunan bir isim olarak tanınıyor. Kırıkkale Üniversitesi’ni bozkırda bir meslek okulundan üniversiteye dönüştürerek özellikle o dönem dışlanan muhafazakâr akademisyenlere ve gençlere kucak açmasıyla biliniyor.