AK Partili vekilin şirketine isyan! Göz göre göre katliam gerçekleştiriliyor: Ticari sır denilerek üstü kapatılıyor...
SonTurkHaber.com, Mynet kaynağından alınan verilere dayanarak bilgi yayımlıyor.
Artvin Cerrattepe ve Erzincan İliç'teki altın madenlerinin bölgedeki yaşamı adeta katledecek derecedeki çalışmalarının bir benzeri de Giresun'un Doğankent ilçesinde yaşanıyor. Bölge halkının ifadelerine göre 4.5 seneden beri AK Parti Iğdır Milletvekili Cantürk Alagöz'e ait maden ocağı, atık suyunu dereye boşaltıyor...

AK Parti Iğdır Milletvekili Cantürk Alagöz'ün Doğankent ilçesi Çatalağaç Köyü’ndeki maden ocağının atık havuzundaki suyun dereye boşaltıldığı bölge sakinleri tarafından kayıt altına alındı.
Bölge sakinleri, dere suyunun siyaha döndüğünü, kötü kokular yaydığını, ekosistemin ciddi zarar gördüğünü belirtti. Bir vatandaşın bahse konu derenin yanına giderek yaptığı çekimde derenin koyu gri bir renk olarak aktığı görüldü. O anlarda vatandaş, hiçbir balığın artık yaşamadığını, toprakta solucan dahi kalmadığını ifade etti.
CHP Giresun İl Başkanı Gökhan Şenyürek, madenin faaliyetlerinin durdurulmasını isteyerek, "Kirli suların doğaya karıştığına dair video kayıtları, bu çevre suçunun artık inkar edilemez hale geldiğini göstermektedir" açıklamasını yaptı.

Giresun’un Doğankent ilçesi Çatalağaç Köyü’nde, AK Parti Iğdır Milletvekili Cantürk Alagöz’e ait maden şirketinin, Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) süreci tamamlanmadan, dere yatağı üzerine üçüncü atık depolama havuzu inşa ettiği öne sürüldü.
Daha önce de izinsiz atık havuzu yaptığı ve kimyasal atıkları derelere boşalttığı belirtilen maden şirketinin yeni havuz inşası bölge halkının tepkisine yol açtı. Köylülerin kayda aldığı videolarda, koyu gri renkli suların dere yatağına karıştığı görülüyor. Zehirli sızıntıların Harşit Çayı üzerinden Tirebolu’ya ve Karadeniz kıyılarına kadar ulaşabileceği belirtiliyor.
Tirebolu Orman İşletme Müdürlüğünden "su ıslahı" gerekçesiyle izin alındığı belirtilen üçüncü atık havuzunun, doğrudan dere yatağı üzerine inşa edildiği öne sürüldü.

Bölge halkının CİMER üzerinden yaptığı başvuruların ise "ticari sır" gerekçesiyle yanıtsız kaldığı ifade ediliyor.


