AKP’li eski Başbakan Yardımcısı: Adaletsizlik diz boyu Sözcü Gazetesi
Sozcu sayfasından elde edilen bilgilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuru yapıyor.
Arasında siyasetçi, yazar ve hukukçuların bulunduğu 19 kişi, yurttaşlık sorumluluğunun gereği olarak iktidara, yargı mensuplarına ve yöneticilere “adalet” çağrısında bulundu. Bu çağrıda bulunanlar, ekonomik sorunlar dahil, temel sorunların nedeni olarak adaletsizliği görüyor. Bu nedenle adaletsizliğe daha fazla seyirci kalmanın insanlık vicdanıyla ve yurttaşlık sorumluluğuyla bağdaşmadığını gerekçe gösterip “iktidarı uyarmayı” görev ve sorumluluk olarak değerlendirdi.
Adaletsiz yönetim varsa, ona karşı yurttaşların güvencesi ve son sığınağı bağımsız ve tarafsız yargıdır. Yargı, bağımsız ve tarafsız olmadığında toplum da güvende sayılmaz. Hukukun belirleyici olmadığı yerde gayrimeşru güçler ve keyfilik hâkim olur. Artık hukukun gücü değil, güçlünün hukuku geçerli hale gelir.
ADALET OLMAYINCA
O açıklamada imzası bulunanlardan birisi de AKP’den Bursa Milletvekili seçilmiş, TBMM’nin en önemli komisyonlarından Anayasa Komisyonu Başkanlığı görevini yürütmüştü. AKP iktidarında Başbakan Yardımcılığı yapan ve AKP’den ilk uzaklaşan isim olan hukukçu Ertuğrul Yalçınbayır, yargı ile ilgili olarak SÖZCÜ’ye şunları söyledi:
“Ülkede adaletsizlik diz boyu. Adalet olmayınca ülkede özgürlük, iyi yönetim de yok. Avukatlığım döneminde hep insan hakları konusunda çalıştım. Bu konuda, Bursa Barosu’nun açtığı 100’e yakın davaya katkıda bulundum. Ancak, mahkeme kararlarının yüzde 99’una uyulmadı. Benim siyasete girmemin nedeni de hukuksuzlukla mücadele içindi. Necmettin Erbakan, Mesut Yılmaz ve Recep Tayyip Erdoğan’la çalıştım. Üçüyle de samimiyetle adaleti tecelli ettiremedik. Ben de sözümü söylemekten asla geri durmadım.”
“Bu işler düzelir mi?” diye sordum. “Umudu tüketme hakkımız yok. Mesleklerini özgürce yapanlar, ilim sahipleri kendi geleceğinden çok, kamunun yararını düşünenler bizim güvencemiz. İnanın, bizim gibi düşünen çok. Umutsuz olmayalım. SÖZCÜ TV hakkında RTÜK 10 gün karartma cezası vermiş. Olur mu böyle hukuksuzluk. Ne yapmış SÖZCÜ TV de böyle bir ceza veriyorsunuz?” karşılığını verdi.
HEP SONLARDAYIZ
“Dün çevre günüydü. Bu ligde de en altlardayız. Hangi lige bakarsak o liglerin en alt sıralarındayız” diyen Yalçınbayır, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu zarardan ziyandan kurtulmanın yolu eylem koymak, anlatmak, yorumlamak, söz söylemektir. Çeşitli nedenlerle insanoğlu görüşlerini söyleyemiyor. Siyasetçinin de usulü, nezaketi, zarafeti ve güzel sözü hiçbir zaman elden bırakmaması gerekir. Siyasette el sıkma, denetim değildir. TBMM komisyonlarında başkan ve sözcünün dışında kimse yasa tekliflerini okumuyor. Okumayınca onlar da liderlerin sözleriyle parmak kaldırıyor, indiriyor. Liderler de bu olaya çanak tutuyor. Lider yönetimi konusunda büyük bir zafiyet var. Özü itibariyle adalet, hayatın temeli ve güzelliğidir. İyi yönetim olmadan insan ne kendini ne ailesini ne de ülkesini yönetir.”
YARGI SİYASALLAŞTIRILIRSA
Açıklamada imzası bulunan Diyarbakır eski Milletvekili Abdulbaki Erdoğmuş da çağrılarıyla ilgili olarak, “Hukuk, yurttaşların haklarının güvencesi ve devletin temelidir. Devlet meşruiyetini hukuktan alır. Hukukun taraflılıkla ve ayrımcı anlayışlarla uygulanması devletin temelini çürütür. Devletin meşruiyeti, halkın devlete güveni, adalet duygusu ve birlikte yaşama iradesi zedelenir” diyor. Erdoğmuş, şöyle devam ediyor:
“Yargının siyasallaşması ve yargıya güvenin zedelenmesi durumunda güven içinde bir yaşam da söz konusu olmaz. Güvenin olmadığı yerde ekonomi dahil, hayatın her alanında bir belirsizlik ve kaos hâkim olur. İnsanlar, güvende yaşamak için yargı dışında başka dayanaklar ve güvenceler arar. Bu nedenle adaletsizlik; devlet ve toplum için bir ‘beka’ sorunu haline gelmiştir.”
AKP’nin “Yargı Reformu Stratejisi” adını verdiği çalışmalardan hep söz ediliyor. Yargıyı güvenilir kılacak olan savcıların, hakimlerin adil kararları olacaktır.
“Kararsızlar Partisi”nden şimdilik vazgeçildiCHP eski Milletvekili Gürsel Tekin, halkın içinde olan sorunları yerinde saptayan ve bunları gündeme getiren bir siyasetçi. Milletvekili olmayınca bütün işleri bırakmak şöyle dursun, daha çok çalışıyor. Bu süreçte, “kararsız seçmen” oranının alabildiğine yüksek olduğunun da farkında. Arkadaşlarıyla bir araya gelip “Kararsızlar Partisi”ni kurmayı planladıklarını açıklamıştı. Dün, “Kararsızlar Partisini kurmaktan vaz mı geçtiniz?” diye sordum. Şunları söyledi:
“Türkiye’de kararsız seçmene hitap edecek bir partiye ihtiyaç olduğuna inanan biriyim. Arkadaşlarımızla saha ve araştırma çalışmalarımızda bir karar aşamasındaydık. CHP’ye yapılan operasyondan dolayı CHP’nin okulunda yetişmiş bir insan olarak böyle bir şey yapamayacağımız yönünde karar aldık. Şimdilik, süreci takip ediyoruz.”
150 BİN ÇOCUĞUMUZ KAYIP
Türkiye’nin gerçek gündeminin acı, yoksulluk, sefalet ve ölümler olduğunu belirten Gürsel Tekin, kendisinin hep sahalarda, 81 ildeki muhtarlarla temas halinde olduğunu belirtti yaşananları şöyle anlattı:
“Uyuşturucu bağımlılığı sayısının iki milyonu bulduğu, ölümlerde her ay artış olduğu biliniyor. Güvenlik birimleri ellerinden geleni yapıyor. Ama bu sadece güvenlikle önlenecek bir şey değil. Bunun hammaddesi nereden geliyor, atölyeler nasıl kuruluyor bakılması ve her bakanlığın üzerine düşeni yapması gerekiyor. 150 bin çocuk kayıp. Bunların akıbetleri bilinmiyor. 4 milyon gencimiz işsiz-güçsüz ve bu yüzden evinden çıkmıyor. Yüzbinlerce genç eğitimine ara vermiş. Her alanda ülke sorunları giderek büyüyor. Bunlar iktidar tarafından görülmüyor.”


