Akran zorbalığı bitmiyor, her 4 çocuktan biri bıçak taşıyor
SonTurkHaber.com, Haber Global kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi paylaşıyor.
Bursa'nın Yenişehir ilçesinde bir ortaokul öğrencisi kız çocuğunun arkadaşları tarafından acımasızca darp edilmesi, Sivas'ta ise 15 yaşındaki lise öğrencisi Elif T.Ç'nin aynı lisede eğitim gören kız çocukları tarafından şiddet görmesi akran zorbalığını bir kez daha gündeme taşıdı. Mağdur çocukların sayısı artarken, aileler şikayetçi olsa da bu olayların arkası kesilmiyor. TÜİK verilerine göre, çocukların karıştığı suçlarda kasten öldürme yüzde 91, yaralama yüzde 98, cinsel suçlar yüzde 95 artmış durumda. TIMSS 2023 verilerine göre de, öğrencilerin yüzde 41’i ayda en az bir kez zorbalığa uğradıklarını ortaya koyuyor. Haftada bir zorbalığa maruz kalanların oranı ise yüzde 16 olarak telaffuz edilirken, araştırmalar, kız öğrencilerin akran zorbalığına daha fazla maruz kaldığını ortaya koyuyor. Son verilere göre kız öğrencilerin yüzde 41.3’ü zorbalığa uğradığını belirtirken, erkeklerde bu oran yüzde 29.4 olarak dikkat çekiyor.

Şiddetin yaygınlaşmasının ardında birçok etken bulunduğuna işaret eden Uzman Klinik Psikolog İnci Nur Ülkü, “Çocuklar, çevrelerindeki yetişkinlerin ve akranlarının davranışlarını taklit eder. Evde ya da sosyal çevrede şiddetin sıkça yaşanması, bu davranışı içselleştirmelerine neden olabilir. Sosyal medya, oyunlar ve dizilerde şiddetin kahramanlık ya da güç göstergesi gibi sunulması, gençlerin bu davranışı normalize etmesine yol açabilir. Özellikle duygusal ihmal yaşayan gençlerde, karşısındaki kişinin duygularını anlamak ve ona göre davranmak zorlaşabilir. Gruplar içinde yer edinmek isteyen gençler, onay görmek için şiddet içeren davranışlara yönelebilir" dedi.
SUÇ EĞİLİMİ ARTIYORZorbalığın, yalnızca mağduru değil, zorbalığı yapan çocuğu da olumsuz etkilediğini dile getiren Ülkü, “Mağdurlarda kaygı bozuklukları, depresyon, özgüven kaybı, okul fobisi, akademik başarıda düşüş gibi sorunlar görülebilir. Zorbalık yapan ergenlerde ise suç eğiliminde artış, uzun vadede sağlıksız sosyal ilişkiler kurma eğilimi olabilir” diye kaydetti.
Çocuk ve Ergen Psikiyatri Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Melek Gözde Luş ise, akran zorbalığına dair şunları söyledi: “Çocuklar böyle bir durumla karşılaştığında utanabilir, sessiz kalıp yaşadığı zorbalığı aileleri ile paylaşmak istemeyebilir ve kendilerini suçlayabilirler. Bu yüzden çocuğu gözlemlemek, onunla iletişim halinde olmak önemlidir. Ebeveynlerinin kendisini anladığını ve güvendiğini hissetmesi çocuk için çok önemlidir. Anne babaların çocuklarına güvenmesi ve bunu çocuklarına hissettirmeleri gerekir. Bu nedenle yargılayıcı cümlelerden uzak kalarak konuşmak, ‘sen de bir şey yaptın mı?’ gibi sorgulayıcı tavırlar takınmamak doğru olur. Karşılaşılan sorunu yine kaba güçle çözmeye çalışmak ya da tam tersi çocuğu çözüm bulması için yalnız bırakmak da doğru olmayan davranışlardır."

Sosyal becerileri artan çocuğun, zorba çocuklar tarafından rahatsız edilme ihtimalinin azalacağını dile getiren Luş, sözlerini şöyle tamamladı: “Anne babaların, çocuklarının kendilerini geliştirmelerine yardımcı olmaları çok faydalı olur. Özellikle özgüven arttırıcı çeşitli sosyal etkinliklere katılmalarını sağlamaları hem çocukların kendi yeteneklerini fark etmelerini sağlar. hem de özgüvenin artması sonucunda çocuğun karşılaştığı sorunlara uygun tepki verme becerisi de artar. Tabi bunların yanı sıra ailelerin çocuklarına iyi bir model olması ve şiddet içeren herhangi bir davranışı çocuklarının yanında övmemeleri de oldukça önemlidir.”
Kaynak: Web Özel


