ALGI OPERASYONU ÇÖKTÜ! Tüm gerçekler açığa çıktı: İşte milyonların merak ettiği soruların cevapları... Ankara Haberleri
SonTurkHaber.com, Yenisafak kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi paylaşıyor.
İşte iddialar ve bu iddiaların karşısındaki somut verilerle şekillenen tablo:
*
“Uçak yok, müdahale edilmiyor”
: Türkiye’nin yangın filosu 27 uçak, 105 helikopter, 14 İHA ve yaklaşık 6 bin kara aracından oluşuyor. Sahada aktif görev yapan personel sayısı 25 binin üzerinde. Havadan su atma kapasitesi 438 tona ulaşmış durumda. Ayrıca binlerce yangın göleti ve havuzla su alma süreleri kısaltıldı.

* “Müdahale gecikiyor”:
İlk müdahale süresi 11 dakikaya kadar düşürüldü. Yangınların tespiti için gözetleme kulelerinin yanı sıra yapay zeka destekli sistemler ve insansız hava araçları kullanılıyor.
*
“Avrupa’da hemen söndürülüyor, bizde günler sürüyor”:
Bu yılın yaz aylarında Fransa, İspanya ve Yunanistan başta olmak üzere birçok Avrupa ülkesinde günler süren yangınlar yaşandı. Örneğin Temmuz 2025’te Fransa’nın Pireneler bölgesinde üç gün süren bir yangında binlerce hektar orman zarar gördü. Yangın süresi, müdahale hızından çok rüzgar, arazi yapısı ve nem oranı gibi etkenlere bağlı.

*
“Yangın işçileri eğitimsiz”:
Yangınlarda görev alan saha personelinin yangınla mücadele, iş sağlığı ve güvenliği alanlarında düzenli eğitim aldığı, yangın sezonu öncesi işbaşı eğitimlerinin tamamlandığı öğrenildi. Antalya’daki özel eğitim merkezlerinde sertifika programları uygulanıyor.
*
“Koruyucu donanım eksik”:
Yalnızca bu yıl 26 binin üzerinde yanmaya dayanıklı kıyafet ile 30 bin çift bot personellere dağıtıldı. Ayrıca arazöz ve iş makinelerinde koruyucu donanım sürekli hazır bulunduruluyor.

*
“Gece uçuşları yapılmıyor”:
Gece saatlerinde yangına havadan müdahale, hava koşulları ve görüş sınırlamaları nedeniyle ciddi risk barındırıyor. Türkiye’de gece görüş kabiliyetine sahip helikopterler bulunmasına rağmen, bu araçlar yalnızca kritik durumlarda devreye alınıyor. Asıl müdahale kara ekiplerinin yürüttüğü operasyonlarla sağlanıyor.
*
“Yanan alanlara ağaç dikilmiyor”:
Orman Kanunu uyarınca, yanan alanların imara açılması veya başka amaçla kullanılması yasak. Bu alanların yeniden ormanlaştırılması zorunlu. 2021 sonrası örnek olaylara bakıldığında, Manavgat’ta 5,3 milyon fidan dikildiği, doğal tohumlama çalışmalarıyla bu sayının 15 milyonu aştığı bilgisi öne çıkıyor. Türkiye, her yıl ortalama 500 milyon fidanı toprakla buluşturuyor.

*
“Yanan alanlar imara açılıyor”:
Bu alanların orman vasfı korunuyor ve uydu görüntüleriyle sürekli kontrol ediliyor. Tapu kayıtları da yanan bölgelerin başka amaçlarla kullanımını engelliyor. Kamuoyuna yansıyan “oteller yapılıyor” iddiaları içinse bugüne kadar somut bir kanıt ortaya konmuş değil.
*
“Sürekli çam dikiliyor, başka tür yok”:
Ekolojik esaslara dayalı ağaçlandırma yapıldığı bildiriliyor. Türkiye ormanlarının yüzde 30’unu meşe, yüzde 23’ünü kızılçam, yüzde 17’sini karaçam oluşturuyor. Meşe, sedir, ladin, kestane ve gürgen gibi onlarca tür ağaçlandırma çalışmalarına dahil ediliyor. Özellikle kızılçamın yangından sonra kendini yenileme kapasitesi yüksek olduğundan tercih edildiği ifade ediliyor.

*
“Yangınlar uzun sürüyor çünkü müdahale edilmiyor”:
Uzmanlara göre yangının süresi doğrudan müdahale eksikliğiyle değil, hava sıcaklığı, rüzgarın yön değiştirmesi, arazi engebesi ve eşzamanlı yangınların fazlalığıyla ilişkili. Temmuz ayında Cizre’de 50,5 dereceyle sıcaklık rekoru kırıldı. Rüzgarların saatte 60–80 km’ye ulaşması, yangının kontrolünü zorlaştırıyor.
*
“Yangınlar kasten çıkarılıyor”:
Her yangın için ayrı ayrı teknik ve adli soruşturmaların başlatıldığı, çok sayıda şüphelinin tespit edilerek adli makamlara sevk edildiği ifade ediliyor. Yangınların çoğunun yıldırım, anız yakımı, ihmal gibi nedenlerle çıktığı belirtiliyor.

*
“Hiç kimse yargılanmıyor”:
Mevzuat gereği orman yangınına sebebiyet veren kişiler hakkında hem adli hem idari süreçler yürütülüyor. 2021–2024 yılları arasında çok sayıda tutuklama ve mahkumiyet kararı alındığı bilgisi veriliyor.
*
“Vatandaşa destek verilmiyor”:
Yangından etkilenen bölgelerde, hasar tespiti sonrası hem nakdi hem ayni yardımların yapıldığı, hayvan kaybı yaşayan çiftçilere yem desteği sağlandığı belirtiliyor. Evini kaybedenler için TOKİ tarafından afet konutları inşa ediliyor.

*
“OGM’nin imkanları yetersiz”:
Türkiye’de halen bin 786 arazöz, 2 bin 742 ilk müdahale aracı ve 831 iş makinesi aktif durumda. Kara aracı sayısı 2002’ye göre beş kat artmış. 2025’te emekli olan yaklaşık 3 bin 700 personelin yerine 8 bin 500 yeni alım yapılmış. Tasarruf tedbirleri yangın ekipmanları ve personeli kapsamıyor.

*
“Personel düşük ücret alıyor, liyakat yok”:
Yangınla mücadele personelinin işe alımında fiziki yeterlilik sınavı uygulanıyor. Eğitim süreçleri tamamlanan personelin özlük haklarının karşılandığı belirtiliyor.
*
“TSK neden görev almıyor?”:
Yangınla mücadelede helikopter, uçak ve İHA desteği, Savunma ve İçişleri Bakanlıklarıyla yapılan protokoller kapsamında sağlanıyor. Eğitim alan 12 bini aşkın askeri personel ihtiyaç halinde görevlendiriliyor.

*
“İklim değişikliği dikkate alınmıyor”:
Sıcaklık artışı ve kuraklık nedeniyle 1. derece yangına hassas orman oranı yüzde 55’ten yüzde 64’e yükseltildi. Yeni müdahale üsleri kuruldu, yapay zeka destekli karar sistemleri geliştirildi. Türkiye, bu yeni koşullara göre stratejisini yeniden şekillendirdi.
*
“Sadece Türkiye etkileniyor”:
2025 yılı, dünya genelinde orman yangınlarının en çok görüldüğü yıllardan biri oldu. ABD, Kanada, Güney Amerika, Rusya, Avrupa ülkelerinde milyonlarca hektar alan yandı. Türkiye, bazı ülkelere yangın söndürme uçağı desteği de sağladı.

*
“Türkiye en kötü durumda”:
Son beş yıllık veriler incelendiğinde; orman varlığına oranla yanan alan açısından Türkiye yüzde 0.17 ile Avrupa ortalamasının altında. Aynı oran Kanada’da yüzde 1.59, Portekiz’de yüzde 1.15, Yunanistan’da yüzde 0.94, ABD’de yüzde 0.84.


