Alım gücü eriyor mu? En önemli gider kalemleri
SonTurkHaber.com, Haber Global kaynağından alınan verilere dayanarak bilgi yayımlıyor.
Yaz dönemine girerken, Türkiye ekonomisinden yansıyan son veriler dalgalı ve kırılgan seyrin sürdüğünü gösteriyor. TÜİK’in yayımladığı son istihdam verilerine göre, sanayi sektöründe çalışan sayısı bir önceki yıla kıyasla yüzde 2.6 oranında azalırken; imalat sanayinde ise ücretli çalışan sayısı 120 bin kişi gerileyerek, 4 milyon 542 bine düştü. Bu rakam, son altı yılın en büyük istihdam kaybı olarak dikkat çekti. Öte yandan bireysel kredilerde takibe düşme oranı yıllık bazda yüzde 170 artarken, ticari kredilerde bu oran yüzde 56’ya ulaşmış durumda. Türkiye’de kredi borcu ise yeni bir rekora ulaştı. Son verilere göre kredi borcu bulunan kişi sayısı 42 milyon 159 bine çıktı. Kredi kullanımındaki bu yükselişle birlikte, kişi başına düşen ortalama kredi borcu ise ilk kez 100 bin TL sınırını aşarak 100 bin 500 TL seviyesine ulaştı.

İstihdam ve borçlanmaya ilişkin veriler endişe yaratırken, Merkez Bankası'nın döviz pozisyonundaki toparlanma ise olumlu yönde seyrediyor. Sadece 28 Nisan ile 9 Mayıs arasında net döviz pozisyonu 7 milyar dolar iyileşirken, aynı dönemde yabancı yatırımcıların Türkiye’ye ilgisi de yeniden hareketlenirken, 2-9 Mayıs haftasında Türkiye’ye toplamda 3.9 milyar dolarlık yabancı girişi gerçekleşmesi dikkat çekti. Bu girişin 2.9 milyar doları swap kanalından olurken, 0.9 milyar doları devlet iç borçlanma senetlerine 0.1 milyar doları ise hisse senetlerine geldi.
BÜTÇE DİSİPLİNİBütçe tarafında ise genişleme dikkat çekici. Uzmanlara göre, faiz hariç giderlerdeki artış yüzde 38 ile daha sınırlı kalsa da, bazı kalemlerdeki sıçrama bütçe disiplinine dair soru işaretleri doğuruyor. Analistler, özellikle sermaye transferlerinde yüzde 323’lük, faiz giderlerinde yüzde 99’luk ve sermaye giderlerinde yüzde 63’lük artışa dikkat çekmeye devam ediyorlar. Bütçedeki bu genişleme ise enflasyonla mücadele sürecinde para politikalarının yalnız bırakıldığı şeklinde yorumlanıyor. Türk Lirası cephesinde ise baskı devam ediyor. Dolar/TL kuru 38.8 seviyesinden, Euro/TL kuru ise 43.6 seviyesinden işlem görüyor. Altın mevduatının yoğun olduğu illerde ise hem konut fiyatları hem de otomobil satışları daha hızlı yükselmiş durumda.
Enflasyonla mücadelede dikkat çekici bir cephe de konut ve eğitim harcamaları. 2024 Temmuz’unda kira artış tavanının kaldırılmasıyla birlikte, TÜFE’ye göre yıllık kira artış oranı yüzde 48.7'e ulaştı. Bu oranın, manşet enflasyonun 11 puan üzerinde olduğunu dile getiren Emlak Uzmanı Emre Kulcanay ise "Özellikle büyükşehirlerde bu oran çok daha yukarıda seyrediyor. Barınma maliyetleri sabit gelirlinin bütçesinde en büyük kalem haline gelirken, işyeri kiralarındaki artışlar da ticari fiyatlara doğrudan yansıyor. Konut grubundaki yıllık enflasyon yüzde 74'e ulaşarak manşet enflasyonun iki katına çıktı" ifadesini kullandı.

Enflasyon verişlerinde eğitim tarafı da benzer bir baskı unsuru olarak öne çıkıyor. TÜFE’deki manşet artışın yüzde 37.8 olduğu bir dönemde, eğitim grubundaki yıllık artış oranı yüzde 79,2 seviyesine yükseldi. Ekonomist Prof. Dr. Sefer Şener ise, küresel piyasalardaki dalgalanma etkisine dikkat çekerek, "Normalde arz-talep dengesi, merkez bankalarının alımları ve jeopolitik riskler fiyatlamayı belirler. Ancak artık Amerika ve özellikle Fed’den gelen mesajlar fiyatların yönünü belirliyor" dedi.
Kaynak: Web Özel


