Allah’ım çocuğum benden uzun yaşamasın!!! (Türkiye’de Özel Gereksinimli Öğrenci ve Veli Sorunları)
SonTurkHaber.com, Halktv kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi yayımlıyor.
Eğitim, her çocuğun en temel hakkı. Fakat bazı çocuklar bu hakka ulaşmak için görünmeyen duvarlarla karşılaşıyor. Türkiye’de özel gereksinimli çocukların eğitimi, yıllardır çözüm bekleyen, toplumun büyük kısmının sırtını döndüğü bir sorun olarak karşımızda duruyor.
Ancak bu mücadele sadece çocukların değil, aynı zamanda ailelerinin de omuzlarında ağır bir yük olarak birikiyor. Ve çoğu zaman, bu yük sadece maddi değil; en derin izler, ruhlarda kalıyor.
Yetersiz Öğretmen ve Eğitim Desteği
Özel eğitim alanında uzman öğretmen sayısı ihtiyacın çok gerisinde. Bu eksiklik, çocukların eğitime tam anlamıyla katılamamasına sebep oluyor. Eğitim süreci, aileler için sürekli bir endişe ve belirsizlik kaynağı haline geliyor.
Fiziksel Erişilebilirlik Sorunları
Okulların büyük kısmı, fiziksel engeli olan çocuklar için uygun değil. Okula erişemeyen çocuklar kadar, onların aileleri de her gün çaresizlik hissiyle yüzleşiyor. Çocuklarının eğitime katılamadığını görmek, aileler üzerinde psikolojik baskıyı artırıyor. Artan öğrenci sayısına rağmen yeni okul ve sınıf sayısı hem yetersiz hem şartları uygun değil.
Kapsayıcı Eğitim Yetersizliği
Kapsayıcı eğitim anlayışı, kağıt üzerinde var; fakat uygulamada birçok çocuk akranlarından izole ediliyor. Çocuklarının dışlandığını, kendilerini yalnız hissettiklerini gören aileler, zamanla toplumdan kopma eğilimi gösteriyor. Aileler, “çocuğum neden kabul görmüyor?” sorusuyla sürekli içsel bir sorgulama yaşıyor. Toplum olarak ötekileştirme hastalığımızı bu özel çocuklara da uyguluyoruz.
Rehberlik ve Psikolojik Destek Açığı
Okullarda psikolojik danışman sayısı yetersiz. Bu durum, hem çocukların hem de ailelerin yalnız hissetmesine yol açıyor. Özellikle teşhis sürecinde yönlendirme eksikliği, aileleri belirsizlik ve kaygı içinde bırakıyor.
Allah’ım Çocuğum Benden Önce Ölsün!!!
Özel gereksinimli bir çocuğa sahip olmak, beraberinde sadece maddi değil, ciddi psikolojik zorluklar da getiriyor:
• Sürekli Endişe: “Çocuğum gelecekte ne yapacak?”, “Eğitime devam edebilecek mi?”, “Toplum onu kabul edecek mi?” soruları ailelerin zihinlerinde sürekli dönüyor. Bu nedenle sadece özel gereksinimli çocukları olan anne babalar “Allah’ım çocuğumun ömrü benimkinden kısa olsun, bu dünyada yapayalnız kalmasın” diye dua ediyor. Bu dua ülkenin çaresizliğidir sosyal devletin intiharıdır.
• Sosyal İzolasyon: Çoğu aile, çevreden anlayış göremediği için sosyal hayattan kopuyor. Davetlere gitmemeyi, parklardan uzak durmayı tercih ediyor. Bu da yalnızlığı derinleştiriyor.
• Yetersizlik ve Suçluluk Hissi: Aileler, çocuklarının yeterince iyi destek alamamasını çoğu zaman kendi yetersizlikleri gibi algılıyor. “Acaba daha fazlasını yapabilir miydim?” düşüncesi, psikolojik baskıyı artırıyor.
• Tükenmişlik: Sürekli bakım, eğitim mücadelesi ve gelecek kaygısı, ailelerde ciddi tükenmişlik sendromlarına yol açıyor. Özellikle anneler, bu süreçte ciddi depresyon ve anksiyete riski altında kalıyor.
Toplumsal Önyargılar
Toplumun anlayışsız yaklaşımı, ailelerin yükünü iki katına çıkarıyor. Her dışlanma, her yanlış bakış, ailelerin dayanma gücünü zedeliyor. Oysa kabul görmek, hem çocuklar hem aileler için en büyük motivasyon kaynağı.
Ailelerin Mücadelesine Ortak Olmak
Özel gereksinimli çocukların eğitiminde yaşanan tüm bu zorluklar, yalnızca bireysel değil, toplumsal bir mesele. Bu çocuklar için eğitim olanaklarının geliştirilmesi, sadece onların değil; sabırla, fedakarlıkla mücadele eden ailelerinin de yaşam kalitesini doğrudan etkiler.
Unutmayalım, güçlü bir toplum, en kırılgan bireyine ve onun ailesine sahip çıkan toplumdur. Özel eğitim, sadece çocukların değil, bir bütün olarak ailelerin de daha huzurlu, daha umutlu yarınlara ulaşmasının anahtarıdır. Unutmayalım ki eğitimle aşılamayacak bir sorun yoktur bu çocukların ve ailelerin toplumla barışık ve 1/0 başladıkları maçı berabere bitirme şansları öncelikle devletimizin sonra bizim elimizde. Türkiye Hepimizin, Eğitim Hepimizin…


