Almanya da 2,5 milyondan fazla göçmen ayrımcılık ve ekonomiden ötürü ülkeyi terk etme planlıyor
Haber Global sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuruda bulunuyor.
Almanya'daki mağdur göçmenlerin davalarına da bakan avukat Fatih Zingal, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, göçmenlerin tekrar göç etmek istemesinin, ülkede artan ırkçılığın bir yansıması olduğunu söyledi.
"Bu insanlar ya diğer Avrupa ülkesine ya da ana vatanlarına dönmek istiyorlar." diyen Zingal, ülkeye gelen göçmenlerin Alman kültürüne adaptasyon sorunlarının çokça görüldüğünü, Almanların içine kapanık bir toplum olmasının bunda payının büyük olduğunu ifade etti.
Göçmenlerin sosyal hayatta Almanlarla karşılaşamadıklarını ve bunun bir süre sonra sorun olarak geri döndüğünü dile getiren Zingal, "Mesela Hindistan'dan gelen bir mühendis, Almanya'ya geliyor ve çalışmaya başlıyor ama kimle sosyalleşecek? Almanların hayatları işlerinden ibaret ve bir Alman arkadaşı arayıp ya da bir tanıdığı arayıp hadi gel bir içecek içmeye gideriz demek burada mümkün olmuyor." diye konuştu.
Fatih Zingal, Almanya'ya gelen göçmenlerin bir süre sonra dernekleştiğini ifade ederek bütün ırkların kendi oluşturduğu topluluklarda beraber vakit geçirmek zorunda kaldığını ve Almanya'ya adaptasyonlarının çok zorlaştığını aktardı.
Göçmenler, toplumsal yapı nedeniyle Avrupa'daki diğer ülkeleri tercih etmeye başladıklarını anlatan Zingal, şöyle devam etti:
"Buraya gelenlerin öncesinde bir araştırma yapmaları lazım, aksi takdirde onlar da hüsrana uğrayabilirler. İşte bu tahsil görmüş kesim dahil olmak üzere bir an evvel bir iki çalıştıktan sonra da başka ülkeye göç edeyim diyebilirler. Şunu da belirtmek isterim. Sadece ana vatana geri dönmek isteyenlerden ibaret değil bu dörtte bir. Almanya'dan gidip İtalya, İspanya gibi Akdeniz ülkelerini ya da Kanada, Amerika gibi ülkeleri tercih ediyorlar."
"ALMANYA'DA IRKÇILIĞI ARTIK HİSSEDİYORSUNUZ"Fatih Zingal, göçmenlerin gitmek istemesinde ırkçılığın da başat aktör olduğuna işaret ederek "Almanya için Alternatif Parti (AfD) yüzde 25 bandına yaklaşmış durumda. Ülkenin genelinde gireceğiniz her sosyal alanda, devlet dairesinde, okullarda memurla ilişkilerde bunları hissediyorsunuz." ifadelerini kullandı.
Alman ırkçılarının göçmenlere karşı tutumlarının her geçen gün olumsuz olarak değiştiğini vurgulayan Zingal, "Her alanda bunu hissederseniz ki dört kişiden biri böyle bir zihniyete sahipse ve siyasi iklim doğrultusunda bu zihniyetleri de artık saklamıyorlar. Açıkça ifade ediyorlar. Bunu hissediyorsunuz." değerlendirmesini yaptı.
Avukat Zingal, Almanya'nın her alanda çalışacak göçmene ihtiyaç duyduğunu belirterek Almanya'dan tersine göçün ülkeyi ekonomik anlamda zorlayacağını belirtti.
Almanya'da her alanda göçmenlerin daha fazla mücadele etmek zorunda kaldığı ve bunun da ülkede tutunmak için büyük bir sorun olduğu uyarısında bulunan Zingal, şöyle devam etti:
"Almanya'ya gelen bir mültecinin ev, araba kiralaması bir Alman'a göre on kat daha zor. Aynı maaş, aynı şartlar doğrultusunda müracaat edildiği takdirde bu insanlar on kat daha fazla efor sarf etmeleri gerekiyor. Bunu da netice itibarıyla doğrudan bir ırkçılıkla karşı karşıya kalmamalarına rağmen hissediyorlar. Almanya'da doğup büyümüş birisi olarak, Alman vatandaşı dahi olmuş insanlar olarak aynısı geçerli. Fark yok."
Zingal, Almanya'nın eğitimli insan gücü sorununun her geçen gün büyüdüğünün altını çizerek göçmenlerin ırkçılık yüzünden tercih etmemeye başlamasının en büyük zorluğunu yine Almanya'nın yaşayacağına dikkati çekti.
Almanya, göç politikası olarak ilk Avrupalıları tercih etse de genel itibarıyla bütün ırklardan insanı kabul ettiğine değinen Zingal, "Almanya'yı tercih edecek insanlar onun yerine ABD ve İngiltere başta olmak üzere diğer ülkeleri tercih ediyorsa dünyanın en büyük üçüncü ya da dördüncü ekonomisi için büyük bir problemdir. İşverenler ve onları temsil eden kurumlar da bu göç konusunda şikayetçi. İşverenler yeterince eleman bulamadıklarından yakınıyorlar." dedi.
"YASALARIN UYGULANMASINDA SORUN VAR"Avukat Zingal, göçmenlere karşı uygulanan ırkçı ve ayrımcı nefret suçları konusunda yasa uygulayıcılarının daha dikkatli olması gerektiğini söyleyerek "Yasal korumalar belki yeterli olabilir ama yasa ya uygulanır ya uygulanmaz ya da yetersiz uygulanır. Kanaatimce yetersiz uygulanma var." diye konuştu.
Mültecilerin sadece sözlü değil fiziksel şiddete de maruz kaldığını belirten avukat Zingal, Alman hükümetinin insanların can güvenliğini garanti altına alması gerektiğini vurguladı.
Zingal, yasayı uygulayan memurların yerli halka başka, göçmenlere başka muamele etme ihtimalinin yüksek olduğunu iddia ederek "Trafik kontrolü sırasında AfD destekçisi bir polise denk geldiğinizi düşünün, o sizi orada azarlasa ne şekilde bir koruma bekleyebilirsiniz ki?" ifadesini kullandı.
Alman siyasetçilerin de "oy kaybetme" korkusuyla göçmenlere yönelik ırkçı ve ayrımcı uygulamalara yeteri kadar ses çıkarmadığını aktaran Zingal, sözlerini şöyle tamamladı:
"Siyasetçilerde şöyle bir mekanizma devreye giriyor. Siz hem seçim kazanmak istiyorsunuz ve yüzde 25'i seçen bir kitle görüyorsunuz ve onların ağzına göre konuşmak zorunda hissediyorsunuz kendinizi ve netice itibarıyla siyasetiniz de ona yönelik evriliyorsa o zaman bir problem söz konusudur."
TERK ETMEYİ DÜŞÜNENLER YÜKSEK EĞİTİMLİIAB tarafından yapılan araştırmada, ülkeyi terk etmeyi düşünenlerin çoğunlukla yüksek eğitimli bireyler olduğu ortaya kondu.
Ülkeyi terk etme düşüncesi yüzde 39 ile bilgi ve iletişim teknolojilerinde en yüksek olurken bu oran, finans sektöründe yüzde 30, sağlık ve sosyal hizmetler sektöründe ise yüzde 28 oldu.
Avrup'nın en büyük ekonomisine sahip Almanya'dan ayrılma planları yapanlar arasında iş nedeniyle gelenlerin yanı sıra eğitim ve ailevi nedenlerle ülkeye göç etmiş olanlar da bulunuyor.


