Anoreksiya nasıl iyileşir? Ölümüne zayıflıyorlar!
SonTurkHaber.com, Haber Global kaynağından alınan verilere dayanarak bilgi yayımlıyor.
Sosyal medya fenomeni Nihal Candan'ın beslenme bozukluğu nedeniyle 29 kiloya kadar düşmesi ve hastanede anoreksiya nervoza teşhisi konulmasının ardından bu hastalık yeniden gündeme geldi. Anoreksiye olan kişiler dış görünüşlerine çok dikkat ederler ve kilo alarak görünüşlerinin bozulmasından büyük endişe duyuyor. Ne kadar zayıf olsa da aynada kendilerini hep kilolu hisseden kişiler, zaman içerisinde 30 kilolara kadar düşebiliyor hatta hayatını kaybedebiliyor.
Konuyla ilgili konuşan Beslenme ve Diyet Uzmanı Hülya Yiğit, son yıllarda medyanın verdiği ‘zayıfsan güzelsin’ mesajı, filtrelenmiş kusursuz bedenleri ‘normal’ gibi sunmasının bireyleri incelik yarışına sürüklediğini ve bunun da yemek yeme bozukluklarına yol açacağını söyledi. Yiğit, "Beden memnuniyetsizliğinin yüksek düzeyde olması, yiyecekleri tüketmeyle ilgili suçluluk ve utanç hissi, kilo ve vücut şekline aşırı değer verme ile karakterizedir. Anoreksiya nervoza, yalnızca şiddetli kilo kaybı değil, kalp atımından böbrek fonksiyonlarına kadar bütün metabolizmayı etkileyen bir psikiyatrik hastalıktır" dedi.

Yiğit, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Anoreksiya nervozalı bireylerde beslenmenin ilk adımı, vücudu yeniden besine alıştırırken acele etmeme prensibidir. Beslenme tedavisinin temel ilkeleri; beslenme eğitimi, düzenli yeme davranışının pekiştirilmesi ve kısıtlı diyet yapmaktan vazgeçirmeyi kapsar. Bu hastalar istese de başlangıçta yüksek kalorili beslenemez; beslenme tedavisine düşük kalorilerle, tam kalite protein içeren ve sindirimi kolay besinlerle başlanır. Tedavi süreci çoğunlukla içinde psikiyatrist, diyetisyen, psikolog gibi sağlık profesyonellerinin bulunduğu multidisipliner bir ekip tarafından yürütülür. Anoreksiya tedavisinde hedef hızlı kilo almak değil, bedene yeniden güven kazandırmaktır."
BEDENLERİNDEN MEMNUN DEĞİLLERPsikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, yeme bozukluklarının arka planında beden imaj bozukluğu olduğuna dikkat çekerek, bu kişilerin zayıf oldukları halde kendilerini kilolu algıladıklarını dikkat çekti. Anoreksiya Nervoza hastalarının sürekli aynaya bakarak kilo alma endişesiyle yeme kısıtlaması yaptıklarını söyleyen Tarhan, “Bu şekilde zamanlarının 60 dakikasının 50 dakikasını fiziksel görünüme ayırarak yaşarlar. Hata kendilerinin öldürecek derecede yıkıcı bir açlık içerisine sokabilirler. Yeme bozukluklarının arka planında beden imaj bozukluğu yani kendi bedenini beğenmeyen çocuklar vardır. Kilo alma ve beden algısı bozuk olduğu için zayıf oldukları halde kendilerini kilolu algılarlar. Devamlı aynaya bakarlar, yalnız yemek yemek isterler, yiyeceklerini saklarlar, ruh hali değişimleri çok fazladır, sosyalleşmekten kaçarlar, özellikle yemek ortamlarına girmek istemezler. Gıdanın besin içeriğine aşırı odaklıdırlar. Makarnayı nerdeyse cm ile ölçüp yiyecek kadar takıntılıdırlar” diyerek bu vakaların yüzde 15’inin ölümle sonuçlandığını kaydetti.

Günümüzde herkesin ‘daha zayıf olmalıyım’ düşüncesine sahip olduğunu dile getiren Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Hüsnü Erkmen, anoreksiyanın genellikle huzursuz aile ortamında büyüyen kişilerde daha fazla göründüğünü ifade etti. Erkmen, "Bazen aşırı kusmaya bağlı olarak bir sebeple diş hekimine giderse, diş hekimleri dişlerinin arka kısımlarının aşınmış olduğunu fark ederler. Kusarken çıkarılan asit dişleri tahrip eder ve bir süre sonra dişler dökülmeye başlar. Kesinlikle bir güzellik ortaya çıkmaz. Aksine olabildiğince çirkin bir tablo ortaya çıkar. İyi beslenemedikleri için saçlar dökülebilir” şeklinde konuştu.
Kaynak: Web Özel


