Asgari ücrette kayıp 4 bin 217 TL, maaşlar şimdiden eridi
SonTurkHaber.com, Haber Global kaynağından alınan verilere dayanarak bilgi yayımlıyor.
Dar gelirli vatandaşların alım gücü ekonomideki dalgalı seyir nedeniyle düşmeye devam ediyor. TÜRK-İŞ Temmuz 2025 "Açlık ve Yoksulluk Sınırı" araştırması, vatandaşın alım gücündeki erimeyi bir kez daha gözler önüne serdi. Artan enflasyon ve hayat pahalılığı nedeniyle 4 kişilik bir ailenin yalnızca sağlıklı ve dengeli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması bile 26 bin 413 TL'ye yükselirken, asgari ücret ise yılın 7 aylık döneminde enflasyon karşısında 4 bin 217 TL alım gücü kaybı yaşadı. Döviz kurlarındaki dalgalanmaların yanı sıra enflasyonun etkisiyle temel ihtiyaç maddelerinin fiyatları adeta her gün zamlanırken, vatandaşın alım gücü de hızla düşüyor.
ALIM GÜCÜ DÜŞTÜUzmanlar, enflasyonla mücadele konusunda kalıcı ve kapsamlı politikaların hayata geçirilmesi gerektiğini vurguluyor. Öte yandan bir diğer önemli sorun da işsizlik rakamlarındaki artış. TÜİK Haziran 2025 verilerine göre, mevsim etkilerinden arındırılmış işsizlik oranı yüzde 8.6'ya, işsiz sayısı ise 52 bin kişi artarak 3 milyon 47 bine ulaştı. Erkeklerdeki işsizlik oranı yüzde 7.1, kadınlardaki işsizlik oranı yüzde 11.4'e kadar yükselmiş durumda.

Uzmanlar, kısa vadeli çözümler yerine, üretimi, istihdamı ve ihracatı teşvik eden yapısal reformların acilen hayata geçirilmesi gerektiği belirtilirken, haberglobal.com.tr'ye konuşan Ekonomist Cem Başlevent, asgari ücrete zam yapılmaması ve alım gücündeki erime için şunları söyledi: "Geçtiğimiz 2 yıl içinde asgari ücret artışlarında cömert davranıldı, seçimler vardı ve enflasyonun üzerinde artışlar yapıldı. Reel anlamda asgari ücret, eski yıllara göre çok üst düzeylere yükseldi. Fakat sonrasında Temmuz zamlarının yapılmaması ve zam oranının düşük tutulması ile birlikte alım gücünde ciddi bir düşüş oldu."
"Asgari ücrete zam yapılmaması kemer sıkma politikasının da bir gereği" diyen Başlevent, "Vatandaşın birkaç yıl sabretmesi gerekiyor. Belki sonraki süreçte zamlar beklentileri karşılayabilir. Maalesef onun öncesinde fazla ümitli bir tablo yok" diye konuştu.
Asgari ücretin erimesine yönelik alınabilecek önlemleri sıralayan Başlevent, "Bu durumda enflasyonun düşürülmesi ve acilen hayat pahalılığının giderilmesi gerekiyor. Özellikle temel gıdada çok yüksek fiyat artışlarının yaşanmaması gerekiyor. Zirai don, kuraklık derken maalesef gıda enflasyonu TÜFE'nin de üzerinde seyrediyor. Gümrüksüz ithalat belki çözüm olabilir" diyerek değerlendirmelerini noktaladı.
MAAŞLAR YÜKSELTİLMELİEkonomist Baki Demirel ise, asgari ücretin enflasyon nedeniyle erimesine yönelik şu açıklamalarda bulundu:
"Öncelikle asgari ücretin bu denli gündem olması ve ortalama ücretlerin asgari ücrete yakınsaması rasyonel Ortodoks politika tercihi. Aynı zamanda eskiden daha açık biçimde uygulanan ucuz emek ülkesi olma politikası güçlü biçimde sürdürülmekte. 2018 yılından itibaren devam eden emekli ve emekçi buhranı derinleşti. Bu koşullar altında makro ekonomik ve finansal istikrarın sağlanması mümkün değildir. İvedilikle yapılması gereken, ücret ve maaş ortalamasının yoksulluk sınırının üstüne çekilmesi, borç yönetimi uygulamasının terk edilmesidir."

Öte yandan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, milyonlarca memur ve memur emeklisinin 2026-2027 yıllarını kapsayan mali ve sosyal haklarını belirleyecek olan 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde memur ve memur emeklisine 2026 yılının ilk 6 ayı için yüzde 10 ikinci 6 ayı için ise yüzde 6'lık zam teklifi yapıldığını açıkladı. Ancak Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, yapılan teklifi reddettiklerini açıkladı.
Kaynak: Web Özel


