Askeri boşluğu kim doldurur? Balkanlar a Türk damgası
SonTurkHaber.com, Haber Global kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi paylaşıyor.
Askeri harcamalarını azaltmayı hedefleyen ABD, bir süredir Ortadoğu ve Balkanlar'daki askeri varlığını sona erdirmeyi gündemine aldı. ABD Başkanı Donald Trump, seçim vaatleri arasında da yer alan bu hedef doğrultusunda Rusya-Ukrayna savaşını bitirmek için adımlar atıyor. ABD'li yetkililer, Ortadoğu'da da askeri varlıklarını azaltacaklarını her fırsatta dile getiriyor. Son dönemde Rusya tehdidi nedeniyle diken üstünde olan Doğu Avrupa ve Balkanlar'da savunma konusu gündemin ilk sıralarında yer alıyor. Balkanlar'da siyaset ve diplomasi konusunda yazılar ve raporlar kaleme alan analistlere göre ise Balkanlar'da ABD'den sonra oluşacak askeri boşluğu dolduracak iki ülke bulunuyor. Bu alanda bir yazı kaleme alan diplomasi analisti Stavros Tzimas, Ankara'nın Balkan başkentleriyle sessiz sedasız sürdürdüğü askeri işbirliklerini mercek altına aldı. Emekli diplomat Uluç Özülker de Türkiye'nin Balkan siyasetini değerlendirdi.

Ortadoğu ve Ukrayna'daki çatışmaların ardından ABD'nin Balkanlar'dan çekilme sürecinin sessizce ilerlediği vurgulanırken, Tzimas "Rusya ve Türkiye'nin doldurmak için acele ettiği bir güç boşluğu oluşuyor" değerlendirmesini yaptı. Tzimas'a göre bazı Balkan ülkelerinin Avrupa Birliği'ne katılım süreciyle ilgili ortaya çıkan güvensizlik ise AB'yi askeri alanda zayıflatıyor. Analizde reel sosyalizmin çöküşü ve 1990'larda eski Yugoslavya'da yaşanan kanlı savaşların ardından, ABD'nin Balkanlar'daki güvenlik mimarisinin garantörü haline geldiği belirtilirken "Gelişmelerde ilk söz sahibi olan ve çıkan gerilimlerin ateşini kaynağında söndüren ABD'ydi" deniliyor.
ÇATIŞMALAR ARTIYORABD'nin artık bölgeyle pek ilgilenmediği vurgulanırken, Balkanlar'da giderek alevlenen milliyetçi çatışmaların artma eğiliminde olduğu kaydediliyor. Belgrad'da öğrencilerin Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic'e yönelik "yolsuzluk" ve "otoriter yönetim" tepkisi olduğu, hükümet karşıtı protestoların giderek yaygınlaştığı ve şiddetlendiği belirtilirken, analizde "Öyle ki, birçok kişi Sırbistan'ın iç savaşın eşiğinde olduğundan korkuyor" yorumuna yer veriliyor. Bosna-Hersek'te ise, Sırp Cumhuriyeti bölgesinin eski Rus yanlısı Cumhurbaşkanı Milorad Dodik'in açıkça ayrılık tehdidinde bulunduğu not ediliyor. Kosova'da da istikrarsızlığını sürdüğü hatırlatılırken "Balkan devletleri silahlanıyor ve eski düşmanlıklara dayalı askeri ittifaklar kuruyor" ifadelerine yer veriliyor.
Pek çok analiste göre Rusya ile Batı arasındaki bir sonraki çatışmanın Balkanlar'da olacağının vurgulandığı analizde, "Sam'in yokluğunda etnik dinamikleri kontrol altına alıp huzursuzluğu yatıştırabilecek olan kim" sorusu soruluyor. Yazıda şu ifadeler yer alıyor: "Moskova, milliyetçi-popülist dostu Vucic'i güçlendiriyor; Batı'yı ise, onu devirmek ve yerine kendilerinden birini geçirmek amacıyla halkı kışkırtmakla suçluyor. Amerikalılar neredeyse yok, AB ise otomotiv endüstrisi için büyük önem taşıyan lityum madenciliği konusunda Vucic ile bir anlaşma imzalamış durumda.
TÜRKİYE SAHNEYE ÇIKIYORAnalizde Balkanlar'da etkin bir küresel oyuncu olarak Türkiye'nin rolüne vurgu yapılırken, "Türkiye, Balkanlar'da istikrarın garantörü rolünde Amerikalıların yerini alabilir mi? Öyle görünüyor. Bölgedeki güçlü Müslüman nüfusu 'araç' olarak kullanıyor, askeri gücünü ve barış elçisi imajını sergiliyor. Türkiye şimdi bölgede güçlü bir rakip olmadan hareket ediyor" deniliyor. Haber Global Web Özel için Balkanlar'da Türk askeri varlığı ile ilgili değerlendirme yapan Özülker, kendisinin Üsküp kökenli bir aileden geldiğini belirterek şunları söyledi: "Bir imparatorluğun varisleriyiz. Bizim de birçok akrabamız var oralarda. Hala o bağlar devam ediyor. Ben Balkanlar'a gittiğim zaman ne kadar büyük bir kayıp olduğunu da anlıyorum. Çünkü Balkanlar Osmanlı'nın çöküşü ve cumhuriyetin kuruluşunda bize çok göç verdi."

Balkanlar'da Rusya tehlikesi olmadığını sözlerine ekleyen Özülker, "Bugün her biri başlı başına bağımsız ülkeler. Sovyetlerin çöküşünden sonra bağımsızlık aldılar. Aralarında AB'ye girenler var; girmek üzere olanlar var. Bugün bu ülkeler başka ülkelerin askeri tehdidi altında değiller. Rusya gelip saldıracak gibi şeyler bitti artık. Türkiye'nin hem kalben hem aklen varlığı da inkar edilemez" dedi.
[email protected]
Kaynak: Web Özel


