Astronomlar ilk kez karanlıkta doğan bir bebek gezegenin fotoğrafını çekti
Trthaber sayfasından alınan bilgilere göre, SonTurkHaber.com açıklama yapıyor.
Araştırmacılar, gelişmiş adaptif optik sistemlerle bu genç gezegenin üzerine düşen hidrojen gazının yaydığı parlamayı yakalayarak gezegeni “doğum anında” tespit etti.
WISPIT-2 sisteminde keşifWISPIT-2 adı verilen yıldız sisteminde bulunan yeni gezegen, WISPIT 2b olarak adlandırıldı. Gezegen, yıldızın etrafında toz ve gazdan oluşan çok katmanlı halkaların arasındaki karanlık boşlukta keşfedildi. Normalde bu boşlukların varlığı, gezegenlerin geçiş yaparak yolu temizlediğine işaret ediyordu ancak bugüne kadar bu bölgelerde doğrudan bir gezegen gözlemlenememişti.
Arizona Üniversitesi’nden Profesör Laird Close ve Hollanda Leiden Gözlemevi’nden doktora öğrencisi Richelle van Capelleveen liderliğindeki ekip, Şili’deki Magellan Teleskobu’na bağlı MagAO-X sistemi, Arizona’daki Büyük Binoküler Teleskop ve Avrupa Güney Gözlemevi’nin Çok Büyük Teleskopu ile gözlemleri gerçekleştirdi. Bulgular The Astrophysical Journal Letters dergisinde yayımlandı.
Güneş sistemimizin gençlik yıllarına benzerlikAraştırmacılar, WISPIT 2b’nin kütlesinin yaklaşık Jüpiter’in beş katı, sistemdeki diğer aday gezegen CC1’in ise dokuz Jüpiter kütlesi olduğunu belirledi. Bu yapı, 4,5 milyar yıl önce kendi Güneş sistemimizin oluşum dönemine benzer bir tablo çiziyor. Close, keşfin önemini “Onlarca yıldır gözlenen bu karanlık boşlukların gerçekten gezegenler tarafından oluşturulduğunu ilk kez kesin olarak kanıtladık” sözleriyle ifade etti.
MagAO-X sistemi, genç gezegenlerin üzerine düşen hidrojen gazının oluşturduğu sıcak plazmayı ve onun yaydığı hidrojen alfa ışığını algılayacak şekilde tasarlandı. Ekip bu ışığı tespit ederek WISPIT 2b’nin doğumunu kayda geçirdi.
Bilimsel bir dönüm noktasıVan Capelleveen, “Bu tür genç sistemleri bulmak çok zor. Çünkü gezegenler sadece gençlik dönemlerinde parlak oluyor ve tespit edilebiliyor. Eğer WISPIT-2 bizim Güneş sistemimiz kadar yaşlı olsaydı, bugün hiçbir şey göremezdik” dedi.
Bilim insanlarına göre bu keşif, hem gezegen oluşum teorilerindeki büyük bir boşluğu doldurdu hem de Güneş sistemimizin nasıl doğduğunu anlamak için eşsiz bir pencere açtı.


