Auckland ı neden beğenmiyorsunuz?

Önceden çok daha zayıf sayılan bu kulüpleri küçümseyip itibarlarını sarsmaya yönelik bu tutum sınıfçılık kokuyor; sanki bu yüzden bu bariz küreselleşme hedefi olan turnuvaya katılmayı hak etmiyorlarmış gibi. Turnuvadaki ikinci maçta Bayern Münih’in mütevazı Auckland’a attığı ezici fark (10-0), Avrupa dışındaki futbol hayatını anlamaktan aciz olanların sesini yükseltmelerine imkân verdi.

Bunu Atlético de Madrid veya Porto’ya sorsunlar: Avrupa’dan katılan bu iki kulüp ilk aşamada elendi ve onların son 16’daki yerini Botafogo ile Inter Miami aldı.

Dünyanın en iyi kulüplerinin çoğunu izlemek isteyen zaten her sezon Şampiyonlar Ligi’ni izleyebiliyor. Dört yılda bir, kulüpler düzeyinde dünya futbolunun mevcut “statüko”sunu görmek ve Suudi Arabistan ya da Amerika Birleşik Devletleri gibi yükselen ülkelerin ilerleme kaydedip kaydetmediğini ölçebilmek bana hem adil hem de sağlıklı ve demokratik geliyor. Özellikle de kapsayıcılık ve çeşitliliğe saygının ön planda olduğu bu zamanlarda.

Ayrıca şunu da söylemek gerek ki 13 Temmuz’da bu ilk Kulüpler Dünya Kupası’nı kazanan takım, kendini dünyanın en iyi takımı olarak adlandırma hakkına meşru şekilde sahip olacak. Çünkü şimdiye kadar bu unvan en fazla bir ya da iki maç oynayarak kazanılıyordu, oysa mevcut formatta yedi maç oynamak gerekiyor.

Birkaç gün önce Xabi Alonso bu paternalist ve Avrupa-merkezli bakışa karşı bir pozisyon aldı: “Avrupa futbolu için iyi oldu çünkü dışarıdaki rekabet seviyesini görebiliyoruz. Normalde karşılaşmadığınız ve aslında çok iyi olan takımlar var. Turnuva başlamadan önce Avrupa takımlarının işinin çok kolay olacağını düşünüyorduk ama şimdi bakışımız genişledi” dedi.

Doğru, tarihler Güney Amerika kulüplerine yardımcı oldu çünkü bu turnuva onların yerel liglerinin ortasında denk geldi, Avrupa’da olduğu gibi sezon sonuna değil. Ama bu durum, en iyi Brezilyalı ve Arjantinli futbolcuların Avrupa kulüplerinde oynadığı gerçeğine karşı bir denge unsuru olarak da yorumlanabilir.

Öyleyse, bugünden itibaren en heyecanlı aşamasına giren bu turnuvanın tadını çıkaralım. Eleme turları kısaca Brezilya (4 takım) ile Avrupa (9 takım) arasındaki bir düello olarak özetlenebilir ve en iyisi kazansın. Nereden olursa olsun.