Avrupa 2 ncisi liseli Ceren in yeni hedefi ABD deki yarışma
SonTurkHaber.com, Dha kaynağından alınan verilere dayanarak bilgi yayımlıyor.
TED Ankara Kolej'inde öğrenim gören 12'nci sınıf öğrencisi Ceren Sel, Melbourne Üniversitesi tarafından beyin tümörleri içinde en sık rastlanan ve tedavisi en zor olan 'glioblastoma multiforme' tümörü üzerine çalışmayı inceledi. Sel, bu hastalığın tedavisinde bağırsak ile beyin arasındaki ilişkiyi, bağışıklık sisteminin kuvvetlendirilmesi ve immünoterapi açısından incelemek amaçlı proje yaptı. Ceren Sel, biyoloji alanında hazırladığı proje ile 56'ncı TÜBİTAK Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması Ankara Bölge Sergisi'nde geçen yıl 1'inci oldu. Sel, 15-20 Eylül tarihleri arasında Letonya'nın Riga kentinde, Avrupa Komisyonu tarafından düzenlenen 36'ncı AB Genç Bilim İnsanları Yarışması'na projesi ile katıldı ve 2'nci oldu. Avrupa 2'nciliği ile dönen Sel, şimdi gözünü Mayıs 2026'da ABD'nin Arizona eyaletinde düzenlenecek Regeneron ISEF Bilim ve Mühendislik Yarışması'na çevirdi.

Sel'in çalışması, beyin tümörleriyle bağırsak arasındaki ilişkiyi ele alıyor. Günümüzde nörolojik hastalıklarla bağırsaklar arasındaki bağlantıya yönelik araştırmalar giderek önem kazanırken, projede özellikle '2'nci beyin' olarak da isimlendirilen bağırsakların beyinle ilişkisi, bağırsak kaynaklı metabolitlerin beyin üzerindeki etkileri ve kan-beyin bariyerini aşabilme potansiyeli matematiksel modelleme yöntemiyle incelendi. Yazdığı bilgisayar kodlarıyla etkileşimi test eden Sel, kan-beyin bariyeri nedeniyle mevcut tedavilerin çoğunun yetersiz kaldığını ortaya koydu. Gelecekte immünoterapiler için bu çalışmanın yeni bir yaklaşım sunabilecek nitelikte olduğu değerlendirildi.

'YENİ BİR PENCERE AÇTIM'
Ceren Sel, beyin ve bağırsaktaki yardımcı hücrelerin bağışıklık sistemini aktive etmesine ilişkin bir salgı üzerine yoğunlaşıp, bu salgının beyin tümörüyle ilişkili olma ihtimali üzerinde durduğunu söyledi. Sel, "Beyin ve bağırsak arasındaki mesafe çok uzun. Ve bu uzun mesafe nedeniyle acaba gerçekten bağırsakta salgılanan bir molekül beyne kadar ulaşabilir mi sorusu vardı. Bunun için modelimde bu yolculuğu da temsil etmem gerekiyordu. Başta bazı sonuçlar çelişkili çıktı, birkaç defa parametreleri değiştirmek zorunda kaldım. Ama sonunda gördüm ki, belli koşullarda gerçekten bağırsaktan salgılanan bu molekülün beyne ulaşması mümkün. Beyin tümörleriyle ilgili araştırmalarda genelde doğrudan tümör hücrelerine ya da beyin mikroçevresine odaklanılıyor. Ama ben bağırsaktan kaynaklanan bir faktörün etkili olabileceğini gösterdim. Bu, yeni bir bakış açısı sunuyor. Çünkü bağırsak-beyin ekseni üzerine son yıllarda çok fazla çalışma var; ama beyin tümörleriyle ilişkilendiren neredeyse hiç yoktu. O yüzden ben de buradan yeni bir pencere açtığımı düşünüyorum" diye konuştu.

'TEDAVİYE IŞIK TUTMASINI HEDEFLİYORUM'
Sel, bugün beyin tümörlerinde en büyük engellerden birinin kan-beyin bariyerini aşabilen etkili bir tedavinin olmaması olduğunu vurgulayarak, "Çoğu ilaç bu bariyeri geçemiyor ve tedavi yetersiz kalıyor. Benim çalışmam ile gelecekte kan-beyin bariyerine takılmadan uygulanabilecek yeni immünoterapiler geliştirmek mümkün olabilir. Ben bu modeli daha da geliştirerek farklı parametreler eklemek istiyorum. Bağırsaktan salgılanan başka moleküller de var. Onları da modele katabilirsem daha gerçekçi bir simülasyon ortaya çıkacak. İleride bu tür modeller belki klinik çalışmalara da yol gösterebilir. Örneğin, hastalardaki bağırsak florası analiz edilerek, beyin tümörleriyle bağlantılı riskler önceden tahmin edilebilir. Benim hayalim de bu aslında; bir gün bu modelin gerçek tedavilere ışık tutması. Hedefim, beyin tümörlerinin tedavisinde bu büyük engelin önüne geçebilmek" ifadelerini kullandı.

'HAYALLERİMİN ÖTESİNDEYDİ'
Projesinin yarışmaya TÜBİTAK tarafından gönderildiğini belirten Sel, "Bu yarışmada ülkemizi temsil etmek benim için çok büyük bir sorumluluktu. Orada jüri üyeleri çok farklı ülkelerden gelmişti. Alanında çok uzman insanlardı. Onlara projemi İngilizce sunmam gerekti. İlk başta biraz heyecanlandım, çünkü hem bilimsel olarak zor bir konuydu, hem de çok prestijli bir ortamdaydım. Ama sonra sunuma başladığımda, onların ilgisini çektiğini görünce rahatladım. Sorular sordular, ben de elimden geldiğince cevapladım. Hatta bazı jüri üyeleri modelin ileride çok faydalı olabileceğini söylediler. Bu da beni çok motive etti. Sonuç açıklandığında hem çok mutlu oldum hem de gurur duydum. Türkiye’yi temsil edip böyle bir derece almak hayallerimin ötesindeydi. Ailemi, öğretmenlerimi ve ülkemizi gururlandırdığım için çok sevinçliyim" diye konuştu.

'DÜNYAYA FAYDALI PROJELER ÜRETMEK İSTİYORUM'
Nobel ödüllü bilim insanı Aziz Sancar'ın kendisine ilham verdiğini aktaran Ceren Sel, "Üniversitede moleküler biyoloji ve genetik okumak istiyorum. Çünkü bu alan beni çok heyecanlandırıyor. Beyin araştırmaları, kanser araştırmaları üzerine yoğunlaşmak istiyorum. Uzun vadede ise kendi laboratuvarımı kurmak en büyük hayalim. Orada farklı ülkelerden öğrencilerle, araştırmacılarla birlikte çalışmak istiyorum. Dünyaya faydalı olacak projeler üretmek istiyorum. Bu projeyi sadece tüm insanlık için değil, Türkiye'nin geleceği için de yaptım. Bilim yolculuğumda Atatürk’ün bilime olan tutkusunu ve ülkesine olan inancını örnek alıyorum. Bu proje ile bilimde iz bırakmak, ülkemizi uluslararası arenada temsil etmek ve Türkiye'yi geleceğe taşımak benim için büyük bir gurur. Mayıs ayında Amerika'da düzenlenecek Regeneron ISEF Bilim ve Mühendislik Yarışmasına katılacağım. Yarışma 9-16 Mayıs tarihleri arasında Arizona'da gerçekleştirilecek. Orada da hedefim ülkemi en iyi şekilde temsil etmek" dedi.


