Aynı ürün marketlerde farklı fiyatlara satılıyor... Bu nasıl mümkün olabiliyor? Fiyat farklılıkları yasal mı? Tüketicilerin hakları neler?
SonTurkHaber.com, Hurriyet kaynağından alınan verilere dayanarak bilgi yayımlıyor.
BELİRLENEN FİYAT BAĞLAYICI DEĞİLDİR
Tüketici Konfederasyonu (TÜKONFED) Başkan Vekili Avukat İbrahim Güllü, “Serbest piyasa şartlarında fiyatlar özgürce belirlenmektedir. Rekabetin olduğu piyasada ürünleri fiyat ve kaliteleri ile ön plana çıkmaktadır. Dolayısıyla kalitelerine göre fiyatların farklılık göstermesi doğaldır. Doğal olmayan ise aynı ürünün farklı satış noktalarında farklı farklı fiyatlarla satılmasıdır” ifadelerine yer verdi.
Tüketiciyi Koruma Derneği (TÜKODER) Genel Başkanı Aziz Koçal ise, “Türkiye’de ürün fiyatları, büyük ölçüde serbest piyasa ekonomisi kuralları çerçevesinde belirlenir. Üretici firma ya da ithalatçı, ürünün maliyeti, hedef kâr oranı ve pazarlama stratejisini dikkate alarak bir tavsiye edilen satış fiyatı belirler. Ancak bu fiyat bağlayıcı değildir” dedi ve ekledi:
“Satıcı, yani market veya mağaza, kira ve personel gibi işletme giderlerini ve rekabet koşullarını dikkate alarak satış fiyatını daha yüksek veya daha düşük belirleyebilir. Herhangi bir ürün için sabit satış fiyatı belirlenemez. Bu nedenle satıcı, satın aldığı ürünün satış fiyatını kendi politikalarına göre belirler. Hatta bazen aynı zincir marketin farklı şubelerinde bile aynı ürün farklı fiyatlarla satılabilmektedir.”
İKİ ÖNEMLİ SINIR VAR
Bu noktada iki önemli sınır olduğundan bahseden Koçal şunları söyledi:
“Fahiş fiyat uygulaması: Bir ürünün piyasa koşullarının çok üzerinde, fahiş fiyatla, haksız kazanç amacıyla satılması yasaktır. Ticaret Bakanlığı’na bağlı Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu, bu konuda hem denetim yapıyor hem de tüketici şikâyetlerini değerlendiriyor. Etiket fiyatı ile kasa fiyatının farklı olması tüketicinin aldatılmasıdır ve açıkça yasaya aykırıdır. Her ürünün üzerinde satış fiyatı etiketi bulunmalı veya rafta fiyatı açıkça gösteren etiketler yer almalıdır. Hiçbir ürün raf fiyatından fazlaya satılamaz. Eğer rafta farklı, kasada farklı bir fiyat talep edilmesi durumunda raf fiyatı geçerlidir.”
AYNI ÜRÜN NASIL OLUYOR DA FARKLI MARKETLERDE FARKLI FİYATLARLA SATILABİLİYOR?
Aziz Koçal bunun birkaç temel nedeni olduğundan bahsetti ve şu detayları verdi:
-- Alım gücü yüksek olan zincir marketler çok büyük miktarlarda toplu alım yaptıkları için birim maliyetleri düşer. Bu avantaj, raf fiyatına yansır. Küçük ölçekli mağazalar veya butik mağazalar ise aynı ürünü daha yüksek maliyetle aldıkları için daha pahalıya satmak zorunda kalabilir.
-- Zincir marketler, bazı ürünlerde kâr marjını düşürüp hatta zararına satış yaparak müşteri çekmeyi hedefler. Bu yasal bir uygulamadır ve ‘loss leader’ stratejisi olarak bilinir.
GRAMAJ OYUNLARI İLE FİYAT DÜŞEBİLİYOR
-- Bir ürünün üretiminde kullanılan hammaddelerin kalitesi, fiyatı doğrudan etkiler. Düşük kaliteli ya da merdiven altı üretim ürünleri, daha düşük maliyetle üretildiği için ucuz olabilir. Ancak bu durum tüketici sağlığı açısından ciddi riskler taşır. Bebek ürünleri gibi hassas ürünlerde kullanılan malzemenin niteliği, kalınlığı, hacmi ve içeriği mutlaka etikette belirtilmelidir.
-- Bazı ürünlerde gramaj oyunları yapılabilmektedir. Örneğin 5 kiloluk olarak satılan bir deterjanın gerçekte 4 kilo 900 gram çıkması veya ambalaj darasının hesaba katılmaması gibi durumlar sıkça yaşanır. Bu uygulamalar mevzuata aykırıdır ve ciddi cezalar gerektirir. Bu konuda yeni bir düzenleme hazırlığı yapılıyor, yakında yayımlanacaktır.
Türkiye’de serbest piyasa ekonomisi var, yani devlet her fiyatı doğrudan belirlemez. Ancak bu denetimsiz bir piyasa anlamına gelmez. Ticaret Bakanlığı ve bağlı birimleri tarafından; etiket ve kasa fiyatı denetimleri, fahiş fiyat ve stokçuluk denetimleri (özellikle temel gıda ve temizlik ürünlerinde), taklit ve tağşiş ürünlerin tespiti (Tarım ve Orman Bakanlığı sorumluluğunda) gibi düzenli kontroller yapılıyor. Ancak mevcut denetimler yeterli değil. Burada esas ihtiyaç ticari ahlakın güçlendirilmesidir.
TÜKETİCİLER NE YAPABİLİR?
“Ne yazık ki Türkiye’de rant hırsı çoğu zaman ticari ahlakın önüne geçiyor. Eski yıllarda olduğu gibi, ürünlerin satış fiyatının belirlenmesinde meslek odalarının belirlediği sabit bir oran uygulanmalı ve bu oran yerel yönetimler tarafından denetlenmeli. 1970’li ve 80’li yıllarda bu tür düzenlemeler mevcuttu” diyen Aziz Koçal tüketicilerin yapabileceklerini ise şöyle sıraladı:
“ALO 175 Tüketici Hattı, CİMER, Haksız Fiyat Artışı Bildir mobil uygulaması üzerinden şikâyetlerini iletebilirler. Raf-kasa fiyat farkı, gramaj hilesi veya etiket yanıltmaları nedeniyle ekonomik kayıp yaşayan tüketiciler, Tüketici Hakem Heyetlerine başvurabilirler.”
BAKANLIĞIN UYGULAMASINDAN FİYATLARI KARŞILAŞTIRABİLİRSİNİZ
İbrahim Güllü de öncelikle tüketicinin bilinçli hareket etmesi gerektiğinin altını çizdi ve şunları söyledi:
-- İnternetten yapacakları alışverişlerde karşılaştırmalı fiyat sitelerinden yararlanmalı. Aynı ürünü bazen yarı fiyatına alma imkânı bile olabiliyor. Sipariş vermeden önce mutlaka piyasa araştırması yapılmalı ki uygun fiyata alınabilsin.
-- Marketten alışveriş yapacak tüketicilerimiz ise Teknoloji Bakanlığının Ticaret Bakanlığı ile hizmete sunduğu marketfiyati.org.tr web sitesi ve mobil aplikasyonundan lokasyon bazlı yanı bulunduğu yerdeki marketlerdeki aynı ürünün nerede daha uygun olduğunu tespit etme imkanına sahip.
-- Tüketici ayrıca fahiş fiyatlı ürünleri almayarak ürünün satılmamasına dolayısıyla da marketlerin fiyatlarını düşürmek zorunda kalmasına sebep olabilir.
TAZMİNAT DAVASI BİLE AÇILABİLİR
“Tüketici fiyat farkı ya da kalite şüphesi nedeniyle hukuki olarak ne talep edebilir?” diye sorduğumuz Aziz Koçal şu cevabı verdi:
“Yanıltıcı reklam, eksik bilgilendirme veya aldatma nedeniyle mağdur olan tüketici; ayıplı mal hükümlerine göre ürünün iadesini, bedel indirimi veya ücretsiz değişimi talep edebilir. Fahiş fiyat veya stokçuluk durumunda firmalara idari para cezaları uygulanır. Ayrıca tüketici, tazminat davası açabilir. Eğer ürün sağlığa zarar vermişse üretici ve satıcı hakkında ceza davası açılabilir.”
MARKETLERE ÖZEL ÜRETİLEN ÜRÜNLERE DİKKAT EDİN
Bazı ürünlerin bir mağazada oldukça uygun fiyata diğer mağazada ise yüksek fiyata satılmasının bir başka nedeni ise ‘özel üretim’ olması olabiliyor. ‘Private label’ yani market markalı ürünler yasal olarak üretiliyor. Bu ürünler genellikle büyük zincir marketlerin kendi markasıyla, anlaşmalı üreticiler tarafından üretiliyor ve daha uygun fiyatlarla satılıyor.
Bu durumun yasadışı olmadığını söyleyen Aziz Koçal çok önemli bir noktaya dikkat çekti, “Ancak tüketici sağlığına zarar verecek hammadde kullanılması, taklit veya tağşiş ürünler, gramaj noksanlıkları yasaktır ve ciddi cezai yaptırımlar gerektirir. Aynı markanın aynı ambalajla farklı kalite seviyelerinde ürün üretmesi ise tüketiciyi aldatma suçu kapsamına girer. Ürünün içeriği ve kalitesi etikette açıkça belirtilmek zorundadır. Bu şeffaflık sağlanmadığı takdirde üretici firmalara ağır yaptırımlar uygulanır” dedi.
Fotoğraflar: iStock, Gemini


