Baba ve oğlunu diri diri yakmışlardı! Kan donduran cinayette SMS detayı
Halktv sayfasından alınan verilere göre, SonTurkHaber.com bilgi veriyor.
Diyarbakır’ın Sur ilçesine bağlı Erveni Mahallesi yakınlarında bulunan kum ocağında, 19 Mayıs Perşembe sabahı kamyonette yanmış halde iki cenaze bulundu. İncelemelerde, cenazelerin kayıp Remzi Sati ile oğlu 14 yaşındaki Muhammed Sati’ye ait olduğu belirlenirken baba oğulun kesin ölüm nedeninin tespit edilmesi amacıyla cenazeler Diyarbakır Adli Tıp Kurumu’na oradan da İstanbul Adli Tıp Kurumu’na gönderildi.
Baba ve oğlunun diri diri yakıldığı değerlendirilirken Remzi Sati’nin ortağının da aralarında bulunduğu 3 kişi gözaltına alındı. Şüpheli şahısların sorgusu devam ederken olaya ilişkin kan donduran bir detay ortaya çıktı. Yakınlarının verdiği bilgiye göre, 18 Mayıs Çarşamba günü, Remzi Sati’nin, gözaltında olan ve ismi öğrenilemeyen ortağı Sati’yi arayarak “Bizim bir inek kayboldu, gel onu arayalım” ifadelerini kullandı. Sati, dışarı çıkmaya hazırlanırken 14 yaşındaki oğlu Muhammed Sati de babasıyla birlikte gitmek istedi.

Remzi Sati’nin eşi, Sati ile oğlunun eve gelmediğini sabah uyandığında fark etti. Sati’yi telefonla defalarca arayan eşi bir yanıt alamadı. Bir süre sonra Remzi Sati’nin telefonundan eşine “Ben eski kum ocağının oradayım” mesajı gönderildi. Eşinin haber vermesi üzerine Sati’nin yakınları ocağın olduğu bölgeye gitti ve Sati’ye ait pikabın yandığını gördü. Remzi Sati ile oğlu Muhammed Sati’nin ellerinin tel ile araca bağlanarak yakılmış olduğunu gören yakınları, 14 yaşındaki Muhammed Sati’nin bağcıkları çıkarılmış ayakkabılarını metrelerce uzakta buldu. Olay yeri yakınında da 4 boş mermi kovanı tespit edildi.

İhbar üzerine olay yerine intikal eden jandarma ekipleri tarafından başlatılan soruşturma kapsamında aile üyelerinin de aralarında olduğu 11 kişinin ifadesi alındı. Olay yerinde 2 otomobil ve bir traktörün tekerlek izleri belirlenirken gözaltındaki ortağının R.S’ye 200 bin TL borcu olduğu fakat bu sebeple aralarında şimdiye dek bir tartışma yaşanmadığı kaydedildi.

Remzi Sati’nin bacanağı Ali Askan (60), korkunç olaya ilişkin yaptığı açıklamada “Pazar akşamı 9’u 10 geçe eşiyle beraber evde otururken Ali arayıp ‘Gel, benim camışım (manda) kaybolmuş’ demiş. Kapattıktan 3-4 dakika sonra tekrar aramış, demiş ‘Gel, camışı bulmuşuz köye getirelim.’ Ali ortağıdır. O da ortağı diye üzerlerine elbise almamışlar. Sabah 9.30’da bilgi bize ulaştı. Hanımı benim yeğenimdir, biz ona telefon açtık. Kendisi dedi ‘Bu akşam Remzi evden çıkmış bize ulaşan olmadı.’ Biz telefonda görüştükten sonra aramaya çıktık. Cenazeyi Köprübaşı Mahallesi’nde bulunan kum ocağında buldular. Araba yanık durumdaydı. Allah bırakmasın, öyle diyeyim. Hem çocuğunu hem onu yakmışlardı. Sen babayı yaktın, çocuğu niye yaktın. Çocuğun ne suçu vardı. Aracı gördüm ben. Yanımda başka bir akrabam vardı. Dedi ‘Remzi başınıza ne getirmişler.’ Arabadan 1 metre uzaktaydım. Dediler, fazla yanaşmayın, otopsi falan alacaklar biz de uzaklaştık. Daha neyin ne olduğunu görmedik. Dediler, 150 metre ileride çocuğun ayakkabısı bulunmuş. 40-50 metre herhalde kaçmış çocuk, bunlar yakalamışlar. Babasının ayakkabısını da orada bulmuşlar. Birkaç tane mermi bulmuşlar ağaçların altında olay yerinde değil, ağaçların altında bulmuşlar. Yakın bir arkadaşım vardı. Dedi ‘Gördüm elleri bağlı.’ Öyle dedikleri zaman ben arabadan çekildim. Çünkü dayanamadım” ifadelerini kullandı.

Remzi Sati’nin eşi Filiz Sati (45) ise, “Odada oturmuştu, telefonu çaldı. Arayan ortağı Ali Mert’ti. Eşim, ‘Efendim Ali ne diyorsun.’ Ali dedi, ‘Bizim bir camışımız (manda) kaçmış, Remzi sen bir gelsen bize yardım etsen’ dedi. Sonra eşim, ‘Tamam Ali sen yakala beni ara’ dedi ve kapattı. 2-3 dakika geçtikten sonra yine aradı. Ali eşime ‘Biz yakaladık, Köprübaşı Mahallesi’ndeyiz, gel’ dedi. Eşim ‘Tamam ben geliyorum’ dedi. Yatsı namazını kıldıktan sonra oğlunu çağırdı. ‘Muhammed hadi gidelim’ dedi. Oğlum, ‘Baba, biz nereye gideceğiz’ dedi. Eşim de ‘Ortağım Ali Mert’in yanına, onun köyüne gidiyoruz. Onun bir camışı kaçmış, yakalamışlar gideceğiz. Eğer satarsa alırız, satmazsa evlerine götürüp geleceğiz’ dedi. 2 defa o adam onu aradı. Gitti, o gece bir daha artık aramadık eşimi. Sabahleyin aradık, ulaşamadık. Ondan sonra ben aile üyelerimize herkese söyledim. Gittiler ve böyle bir şey gördüler. Eşimin kimseyle alacak verecek meselesi yoktu. Milletten alacağı vardı ancak kimseye vereceği bir borcu yoktu. Her kim yaptıysa Allah belasını versin. Kim yaptıysa tez zamanda eşimden önce yerin altına girsin. Allah onun belasını versin” sözlerini sarf etti.

Remzi Sati’nin diğer bacanağı Süleyman Aydın ise (50), “Kimseyle bir husumeti yoktu, kavgası yoktu. Herhangi bir kimseyle bir tartışması yoktu. Yalnız bu Ali Mert ile 2 yıldır ortaklaşa hayvan besliyorlar. Onunla 2 yıldır bu ticareti yapıyorlardı. Geçen sene de bir süre ortaklık yaptılar, yine aynı şekilde hayvanları ona teslim ettiler. Sezon sonu sattıktan sonra karlarını bölüştüler. Bu sene yine aynı şekilde ortaklık yaptılar. Remzi o saatte evden çıktıktan sonra bir daha ona ulaşılamıyor. Olay yerinde 4 kovan bulunmuş ama onlara sıkılan kurşunlara mı ait ya da başka bir şey mi bilemiyorum. Ancak 4 tane boş kovan bulunmuş olay yerinde. Remzi’nin büyük olan 2 oğlu Hatay’a gitmişti. İnşaatta, elektrik işinde çalışıyorlardı. Bir çocuğu da İstanbul’da okul okuyor. Çocukları bu olay olunca dün akşam çekip evlerine gelmişler” açıklamasında bulundu.

Baba ve oğlu elleri bağlanarak diri diri yakılmıştı! Dehşet olayda 3 gözaltı


