Bahçıvanların yüzde 90 ının unuttuğu doğal içerik, domates hasadını ikiye katlıyor Sözcü Gazetesi

Kimyasal gübrelere güçlü bir alternatif sunan bu çevre dostu yöntem, bahçecilikte yeniden popülerlik kazanıyor.

Doğal ve sürdürülebilir tarım yöntemlerine ilginin arttığı günümüzde, bahçıvanlar arasında unutulmaya yüz tutmuş eski bir uygulama yeniden gündeme geldi: odun külünün gübre olarak kullanılması. 
Genellikle bir atık olarak görülen odun külü, doğru kullanıldığında, özellikle domates gibi bitkilerin hasadını önemli ölçüde artırabilecek zengin bir besin kaynağına dönüşüyor.

Odun külü, bitki gelişimi için hayati önem taşıyan potasyum, kalsiyum ve magnezyum gibi temel mineraller açısından zengindir. Kimyasal gübrelerin aksine, toprağı doğal yollarla besleyerek daha verimli hale getirir. Bu kolayca elde edilebilen kalıntı, toprağın sağlığından ödün vermeden verimini artırmak isteyen tüm bahçıvanlar için ekonomik ve çevre dostu bir çözüm sunuyor.

Bordeaux'lu amatör bahçıvan Marc Dupont'un deneyimi, bu yöntemin etkinliğini ortaya koyan somut bir örnek teşkil ediyor. Başlangıçta şüpheyle yaklaşsa da, şömineden çıkan külleri domates fidelerinin etrafına serpmeye karar veren Dupont, aldığı sonuçlar karşısında şaşkınlığını gizleyemedi. Dupont, deneyimini, "Domatesler daha sulu, daha büyük ve tadı inanılmaz derecede iyileşti," sözleriyle açıklıyor. Bu basit uygulamanın ardından bitkilerinin daha sağlıklı ve canlı hale geldiğini belirten bahçıvan, yöntemin etkililiğinin bir kanıtı olduğunu vurguluyor.

Uzmanlar, odun külü uygulamasının basit olmasına rağmen dikkat edilmesi gereken bazı noktalar olduğunu belirtiyor:

Kullanılan külün işlem görmemiş, boyasız ve verniksiz doğal odundan elde edildiğinden emin olunmalıdır.

Kül, toprağın pH dengesini bozmamak için bitkinin köküne doğrudan temas etmeden, fidelerin etrafına dairesel bir şekilde serpilmelidir.

Besinlerin toprağa karışması ve rüzgarla dağılmaması için serpilen kül, birkaç santimetre derinliğe kadar toprakla hafifçe karıştırılmalıdır.

Odun külünün faydaları sadece besin sağlamakla sınırlı değil. Alkali yapısı sayesinde topraktaki bazı hastalıkların önlenmesine yardımcı olabilir ve salyangoz gibi bazı zararlıları bitkilerden uzak tutabilir. Aynı zamanda bir atık ürünün yeniden kullanılması, sürdürülebilir ve çevreye saygılı bir bahçecilik anlayışını da desteklemektedir.